Önüm, arkam, sağım, solum medya!

18 Kasım 2013 / H. SALİH ZENGİN 1. Türkiye Çocuk ve Medya Kongresi’nde büyükler kadar minikler de söz aldı. Kimi medyanın bağımlılık yapmasından söz etti kimi de bilinçli medya kullanıcıları olmanın gerekliliğine vurgu yaptı.

Önüm, arkam, sağım, solum medya!
22 Kasım 2013 - 15:51

‘Özellikle gençlik ve çocuk dizilerinde yaşantımızdan çok farklı şeylerle karşılaşıyorum. Oradaki öğrencilerin saçları boyalı, yüzleri makyajlı, çevresindeki arkadaşlarıyla ve öğretmenleriyle ilişkileri farklı. Ben bunlar nasıl öğrenciler diye düşünüyorum ama arkadaşlarımdan bazıları onları taklit etmeye çalışıyor.” diyor 9 yaşındaki Selin Uçansu. Mikrofona gelen Fatih Yiğit Evyapan, “Televizyon benim arkadaşımsa, kitap kardeşimdir.” diye bitiriyor heyecanlı konuşmasını. 11 yaşındaki Ulaş Mısırlıoğlu, medya yetkililerine sesleniyor duyurabilmek ümidiyle: “Lütfen kendi çocuklarınıza izletmeyeceğiniz televizyon ve bilgisayar programlarını üretmeyin.”

Bu konuşmaların yapıldığı ve çocukların söz aldığı yer, 1. Türkiye Çocuk ve Medya Kongresi. 14-15 Kasım tarihleri arasında Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç’ın himayelerinde gerçekleşen, Basın Yayın ve Enformasyon Genel Müdürlüğü, Çocuk Vakfı ve Radyo Televizyon Üst Kurulu işbirliğinde yapılan kongrede çocuk sesleri Lütfi Kırdar Uluslararası Kongre ve Sergi Sarayı’nda yankılanıyor. Kimi medyanın bağımlılık yapmasından söz ediyor kimi bilginin artık parmak uçlarımıza kadar gelmesini önemsiyor ve bilinçli medya kullanıcıları olmanın gerekliliğine işaret ediyor.

Kongreye Türkiye’nin çeşitli illerinden ve farklı yaş gruplarından katılan 116 çocuk delege, görüşlerini özgürce açıklıyor. Sadece çocuklar değil, 395 yetişkin delege de eşlik ediyor bu anlamlı buluşmaya. Mesela Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, yönettiği çocuk delege sunumlarını ilgiyle dinliyor ve kendi çocukluğundan söz ediyor aralarda. Gençliğinde beklediği telefon sıralarından, annesine yazdığı mektuplardan... “Telden araba yapardık biz eskiden. Şimdi torunuma günde üç araba alsam yetmiyor ve mutlu olmuyor. Manuel hâlden otomatik hâle geldik. Eskisi mi iyi, şimdiki mi bilmiyorum ama zamanı geriye çevirmek zor.” diyor.

Arınç’ın dediği gibi zamanı geriye çevirmek artık zor ve bu yüzden yüzümüzü günümüz medyasına ve çocuklara çevirmek gerekiyor. Medyanın olumsuz etkilerinden çocukların korunması için ülke ve küresel ölçekli çalışmaların yeterli olmadığı bir dünyada kongrenin dikkat çektiği en önemli yön, medya eğitimine öncelik verilmesinin gerekliliği... Kongre ile zararlara karşı medyanın yasaklanması değil, medya okuryazarlığı kültürünün geliştirilmesi ve yaygınlaştırılması öngörülüyor. Çocuk Vakfı Başkanı ve kongre genel yönetmeni Mustafa Ruhi Şirin, çocukların medyada temsil edilemediğine ve yaş düzeylerine uygun medya ürünleri oluşturulamadığına dikkat çekiyor: “Çocuklar, medya ile ilişkilerini bir saklambaç oyunu olarak algılamıyorlar. Medyadan korunmak yanında yararlanmayı da önemsiyorlar. Bu konuda çocuklara daha çok güveniyorum. Bunun için de önce çocukları dinlemeye hazır olmalıyız.”

Kongrede sunulan ve medya şemsiyesi altına giren bütün alanlara değinen bildiriler, gerçekten kuşatıcı ve medyanın çocuklara yaklaşımına bir rota çizecek nitelikte. Çocuk ve reklam, bilişim teknolojisinin etkileri, çocukların geleneksel medya ve yeni medya ilişkileri, çocuk medyasında cinsiyet temsilleri, okul öncesi çocuklar için televizyonda kalite gibi birçok alanda sunulan kapsamlı bildiriler, çocukların bildirileri ile birlikte kitapçık olarak basıldı. Ancak bunun ötesinde yapılması gereken bir şey var ki o da aralık ayında hükümete sunulacak ‘1. Türkiye Çocuk ve Medya Stratejisi ve Uygulama Planı’nın gerçekleştirilmesi.

12 amaç belirlenen stratejide, Çocuk Hakları Sözleşmesi’nin tüm taraflarca bilinirliliği ve benimsenmesini yaygınlaştırmak; çocuk haklarına saygılı medya içerikleri ve uygulamaları geliştirmek; örgün eğitimin tüm kademelerinde medya okuryazarlığı eğitimini geliştirmek; kültürel değerlerimize uygun, çocuk odaklı medya içerikleri ve yapımlar geliştirmek; çocuk-medya ilişkisine yönelik sivil denetim modelleri geliştirmek ve medyaya yönelik yasal altyapıyı geliştirmek gibi maddeler sıralanıyor. Kongrenin amacına ulaşması ve çocukların haklı isteklerinin hayata geçirilmesi için top, bu strateji planının sunulacağı hükümet yetkililerinde. Bundan sonraki hedef kumandanın çocukların eline geçmesi...

Çocuklar medyadan ne istiyor?

  • Sadece çocuklar için çıkan bir çocuk gazetesi olsun. (Sare Nur Avcı-14) 
  • Önüm, arkam, sağım, solum Medya: Sobelenmeyeceğiz! (Derya Koç, 15) 
  • Aşk filmlerinin yerine hayvanlarla ilgili filmler konulsun. İnternetteki kötü siteler kaldırılsın. Bilim ve icat programları çok olsun isterdim. (Kerem Sakar, 9) 
  • Medya ile gerçek hayatı karıştırmayın. (N. Burak Günal, 10) 
  • Sosyal paylaşım siteleri insanların psikolojisini olumsuz etkiliyor, asosyalliğe itiyor. (Ulaş Mısıroğlu, 11) 
  • Okullarda kitap yerine tablet olmalı. (Ümit Işık Tan, 11) 
  • Ben televizyonun kıymetli zamanımı, arkadaşlarımı, oyunlarımı çalan bir hırsız olmasını istemiyorum. (Gülçe Kaygusuz, 13) 
  • Facebook ne işe yarar? Zaman kaybından ve zihin bulanıklığından başka bir şey değil. (Şerife Güzel, 14) 
  • Medya çocuk haklarına daha duyarlı olmalı, televizyonda çocuk haberleri olmalı. (Mert Mete, 9) 
  • Doğru kullanıldığında sihirli bir değnek olabilecek medya, yanlış kullanıldığında bir tuzak olabilmekte. (Sevgi Arkan, 15)

Büyükler medyaya ne söylüyor?

  • Medya pedagojisinin işlevsel olmadığı bir toplumda çocukların duygusal, zihinsel ve sosyal gelişimleri risk altında demektir. (Pedagog Dr. Adem Güneş) 
  • İngiltere’de yapılan bir araştırmaya göre, bir çocuk 18 yaşına gelene kadar yaklaşık 140 bin televizyon reklamı seyretmektedir. (Yrd. Doç. Dr. Hande Bilsel Engin) 
  • Çocukların kendine has değil, aile bilgisayarından internete girmesi sağlanmalı, sosyal ağlara girişte ailenin kontrolü mutlaka olmalıdır. (Prof. Dr. Nurgün Oktik) 
  • Tüm ana babalar çocuğunun sağlıklı gıdalar yemesi konusunda duyarlıdır. Aynı duyarlılığı sağlıklı medya diyetinde de göstermelidirler. (Prof. Dr. Nermin Çelen) 
  • 3-6 yaş çocuklar için büyük bir farkındalık ve öğrenme amacı olarak zenginlik sunan medya, gönderdiği uyaranlarla çocukların belleklerinde bir yaşam boyu yer tutacak önemli kazanımlara ya da kayıplara neden olabilmektedir. (Doç. Dr. Nilüfer Pembecioğlu) 
  • Bugüne kadar elde edilen kanıtlar, televizyonun 2,5 yaş altı çocukların bilişsel, dil ve dikkat gelişimi üzerindeki etkilerinin olumsuz olduğunu gösteriyor. (Prof. Dr. Daniel R. Anderson) 
  • Bugün gençlerin yüzde 50’si normal cep telefonu, yüzde 20’si akıllı telefon ve yüzde 26’sı tablet bilgisayar sahibidir. Medyayı kendileri de çok sık kullanan anne babaların araçlar ile uzun zaman geçiren çocukları olmaktadır. (Dr. Alexis R. Lauricella) 
  • Din eğitimini dijital medya kullanımından ayırmak yerine bu ikisini birleştirmek gerekir. (Prof. Dr. Bernd Trocholepczy)
  • aksiyon dergisi

FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 0 Yorum