Nabi Avcı: Dersaneler kapanınca lise mezunlarının tamamına eğitim vermemiz mümkün değil

ÖMER KESKİN - İSTANBUL 11 Temmuz 2015, Cumartesi Kasap, dersanelerin kapanmasıyla ortaya çıkacak 52 bin derslik ihtiyacına rağmen,

Nabi Avcı: Dersaneler kapanınca lise mezunlarının tamamına eğitim vermemiz mümkün değil
11 Temmuz 2015 - 19:29

Anayasa Mahkemesi'nde dersanelerin kapatılmasına ilişkin olarak yapılan oturumda dersane öğretmen ve personellerini temsil eden Hukuk ve Hayat Derneği Başkanı Av. Mehmet Kasap, duruşmaya ilişkin yazılı bir açıklama yaptı. Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı'ya lise mezunu öğrencilerin takviye ders ihtiyacının nasıl karşılanacağını sorduğunu belirten Av. Kasap, Bakan Avcı'nın verdiği “Halk eğitim merkezlerinde vereceğimiz kurslarla bu ihtiyacı karşılayacağız.” cevabını eleştirdi.

Kasap, dersanelerin kapanmasıyla ortaya çıkacak 52 bin derslik ihtiyacına rağmen, Halk Eğitim Merkezleri'nde yaklaşık 4 bin derslik olduğunu ve bu sayının yetersiz olduğunu dile getirdi. Milli Eğitim Bakanlığı'nın mevcut yapısındaki eksikliklere de dikkat çekti.   

Anayasa Mahkemesi'ndeki dersane duruşmasına Milli Eğitim BakanıNabi Avcı ve bir bakanlık müsteşarı ile Av. Mehmet Kasap arasında yaşanan diyaloglar damga vurdu. Kasap'ın açıklamalarına göre Bakan Avcı, dersanelerin kapandıktan sonra lise mezunlarının tamamına eğitim vermelerinin mümkün olmadığını itiraf etti. İşte yaşanan ilginç diyaloglar:

Av. Mehmet Kasap:"Ortaokul ve lise öğrencileri için takviye ders ihtiyacını okullarda akşam ve hafta sonu kurslarla karşılayacağınızı söylediniz. Peki Lise mezunu olan öğrenciler için bu ihtiyaç nasıl karşılanacak?"

Bakan Nabi Avcı:“Halk eğitim merkezlerinde vereceğimiz kurslarla bu ihtiyacı karşılayacağız”

Av. Mehmet Kasap:"Sayın bakan mahkeme başkanının sorusunda ifade ettiği durumda olan 1 milyon 55 bin öğrenci var. Bizzat kendi sitenizde yer alan açıklamalara göre MEB'in kendisinin 200 bin derslik ihtiyacı var. Sadece Urfa'da 2 bin öğretmen ihtiyacı var. Bakanlığın herkesin bildiği bu kadar kronik sorunları varken  1 milyon 50 bin öğrenciye takviye ders (yani dershanecilik) yapmak için altyapınızın ve eğitim kadronuzun yeterli olduğunu  düşünüyor musunuz?”

Bakan Nabi Avcı:"Zaten dershaneler hep bu 1 milyon öğrenciyi nasıl kayıt yapabileceklerini düşünüyor.”

Av. Mehmet Kasap:"Biz dershaneleri temsilen katılmıyoruz, işsiz kalacak öğretmen ve yardımcı personeli temsilen oturuma katılıyoruz."

Bakan Nabi Avcı:"Tabii ki bizim bunların tamamına bu eğitimleri vermemiz söz konusu değil."

BAKAN AVCI SORULARDAN BUNALDI

Kasap, sorduğu bir soru üzerine Bakan Avcı'nın bunaldığını ve cevap vermeyi reddettiğini şu sözlerle anlattı: "Yine başka bir soruda da “bir bölge toplantısında bir velinin söz isteyerek “iki çocuğu olduğunu bunlardan birisinin anlama güçlüğü çektiğini bir baba olarak bu çocuğuna takviye ders aldırmak istediğini bu yasaklayıcı kanun karşısında bunu nasıl yapacağını sorduğunu, bakanlığın buna verilecek bir cevabı olup olmadığını sordum. Sorulardan bunalan sayın bakan sektör temsilcilerinin sorularına daha fazla cevap vermek istemediğini varsa başkan ve üyelerin sorularına cevap vereceğini belirterek başkanın da araya girmesiyle 1. oturum sona erdi."

MÜSTEŞAR KONUŞTU, SALONDA GÜLÜŞMELER OLDU

"Bakanlık müsteşarı oturumun ikinci bölümünde “kursların yasak olmadığını sadece bir tek ders almalarının mümkün olduğunu ama yanında bir ders daha alırsa buna engel olunacağını söyledi. Bunun üzerine salonda gülüşmeler oldu ve sektör temsilcileri müsteşara “bunu nasıl önleyeceklerini matematik anlatırken fizik anlatmaya başlarsa öğretmeni gözaltına mı alacaklarını” sordular. Tabi bu eleştiriler de cevapsız kaldı."

Avukat Mehmet Kasap'ın açıklamasında değindiği diğer hususlar şöyle:

ÖNCELİKLE SORUMUZ HALA ORTADA DURUYOR. HALK EĞİTİM MERKEZLERİNDE DİKİŞ NAKIŞ KURSU VEREN USTA EĞİTİCİLER FİZİK-KİMYA DERSİ Mİ VERECEKTİR?

"Bakanlık bugün alelacele bir basın açıklaması yaparak mahkeme başkanının sorusuna cevap verme sadedinde takviye ders boşluğunu kendi bünyelerinde Halk Eğitim Merkezlerinde çözeceklerini anlatmaya çalışmışlar.   

Bu fikirleri sayın bakana kim veriyorsa bence sayın bakan o bürokratları tekrar gözden geçirmeli. 1 milyon lise mezununa halk eğitim merkezleri eliyle dershanecilik yapılamayacağını sektörün temsilcileri çok iyi bilmektedir.   

Bu gün ülkemizde yaygın eğitime göre yapılandırılmış 950 adet Halk Eğitim Merkezi bulunmaktadır. En iyi ihtimalle ortalama 4 dersliği olsa bu da toplam 4000 derslik kapasitesi anlamına gelecektir. Halbuki 1 milyon 50 bin mezun öğrenciye kurs vermek için 52 bin dersliğe ihtiyaç vardır. Kaldı ki Halk Eğitim Merkezleri yaygın eğitim için kurgulandıkları ve daha çok dikiş nakış kursları gibi kurslar düzenledikleri için alt yapıları fizik-kimya anlatmaya müsait değildir. Kısaca bakanlık dikiş nakış kursu usta öğreticisine fizik kimya anlatabileceğine inanmamızı mı beklemektedir? Örgün eğitimde yaşadığımız sorunlara odaklanması gereken MEB niçin özel sektör eğitim yatırımcısının başarı ile yürüttüğü bir alanın yükünü üzerine almak istemektedir?  

Başta da ifade ettiğimiz gibi MEB kendi alt yapısında ve eğitim kadrosunda ciddi eksiklikler varken, özel teşebbüsün açtığı binlerce eğitim kurumunu yasayla kapatarak eğitim araç gereçlerini hurdaya göndermekte, işini çok iyi yapan öğretmenleri de işsiz bırakmaktadır.

Özde-Bir temsilcisinin de mahkemede anlattığı gibi bir dersane için yaklaşık 150-300 bin lira eğitim yatırımı yapılmaktadır. Bu yasayla bu eğitim yatırımları heba edilerek eskici pazarlarında satılmaya gönderilmektedir.  

zaman gaz

FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 0 Yorum