Köy evlerimiz

Köy evlerimiz
30 Ekim 2023 - 11:59 - Güncelleme: 30 Ekim 2023 - 12:07
Köy evlerimiz

Naci YENGİN Yazdı



Hafta sonu köydeydim. Köyümüz 1340'lı yıllara kadar giden geçmişiyle Batı Anadolu'da bir Türk yerleşim örneği için en önemli köylerden birisi. Elbette o günlerden bu günlere kadar gelebilen mimari örneklerimiz yok.
Köyle ilgili 2013'te “Krallardan Efelere Salihli” sempozyumunda "Batı Anadolu'da Bir Yerleşim Örneği: Akören Köyü" başlığıyla sunduğum tebliğde yer alan bilgilerden daha kapsamlı bir araştırma yapılmadı şimdiye kadar.
Her ne kadar  o yıllarda yaptığım çalışma yetersiz de olsa o günün şartları için Akören köyü ile ilgili önemli bir giriş denemesiydi.
Makalelerde ayrıntıya girmek ve baştan sona köyün tarihini yazmak mümkün olmaz. Aslında amacımız köyle ilgili ileride yapılacak kapsamlı bir çalışmaya kapı aralamaktı.
Köylerimizle ilgili yerel araştırmalar her geçen gün önemini arttırsa da araştırmacılara yeterince destek verildiği söylenemez. Yerelden ulusal ve evrensel araştırmalara kapı aralamanın yolunun köylerden geçtiğini düşünenlerdenim.
Cumhuriyetin ilk yıllarında özellikle köy enstitüleri ve halk evlerinin yaptığı çalışmalarının ne kadar önemli ve değerli olduğunu yeni fark edenlerin kulakları çınlasın!
Köylerini mamur edemeyenler şehirlerinde rahat ve huzurlu yaşayabileceklerini düşünüyorlarsa ne kadar yanılgı içinde olduklarını yeni yeni anlamaya başlıyorlar. Halbuki Atatürk’ün “Köylü milletin efendisidir” sözündeki derinliği anlamak bu kadar uzun zaman alamamalıydı.
Geçen gün hayata gözlerimi açığım, güneşin ilk ışıklarının gözüme gelmesinden sakındığım, sabahları horoz sesleriyle uyandığım, güneşinin alnımı yalaması, dedemin öksürükleriyle ciğerlerimin parçalandığı, anamın kızdığında yazmasını ağzına alarak peşimize düştüğü, kuzu sesleri, at kişnemeleri, saman, orak, dirgen, övendire, tırmık, kara saban, çapa, gelberi,… arasında bir elimde yağlı ekmek bir elimde dığanda kaynayan koyun sütü mahalle aralarında çelik çomak, beştaş, birdir bir, uzun eşek… oynadığımız çocukluğuma geri dönmek için köydeydim.

Köy evleri ile ilgili yeterince çalışma yapılmış mıdır bilemem. Köy söylenceleri, deyimleri, folkloru, düşünleri, sünnetleri, adetleri, akrabalıkları, kapıları, taş işçiliği, çatı örtüleri, evleri üzerine örnek köy evleri, köy hayatı oluşturmak gerekir.
Köyler köylükten çıkmak üzere. Büyük şehir yasaları köyleri mahalle haline getirdiğinden bu yana köylerde bahçe kültürü, kendi ürünleriyle geçimini sağlamaya çalışmak da zorlaştı.
Köy evimizle ilgili çekip sosyal medyada yayınladığım birkaç fotoğraf üzerine yapılan birçok yorumdan da anlaşılmaktadır ki insanların köye büyük özlemi var. Müstakil evlere, bahçelere, stresten uzak, mahremiyeti koruyan özgün Türk evlerine çok ihtiyacı var.


Türk evi Anadolu'da kültürel etkileşimlere uğrasa da özgünlüğünü daima korumuştur.
Hayatlı Türk evleri güneşe bakarlar. Taş zemin üzerine inşa edilen Türk evleri Türkistan'dan Anadolu'ya uzanan bin yıllık zaman ve binlerce km'lik mesafede hayatın ortasında avlulu, ocaklık, sineklik, ahırlar, kiler... Ve ayak yolu özellikleriyle içinde hayatı kendi içinde yaşayan bir geleneği temsil ederler.
Akören köyünde doğduğum ev, anamın ninnisi, dedemin öksürüğü, kuzu melemeleri, horoz sesleri, doru atlarımız... çok eskilerde mi kaldı.

 

FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 0 Yorum