Kosova'dan Türkmeneli'ne...

Kosova'dan Türkmeneli'ne...
19 Eylül 2023 - 18:35 - Güncelleme: 19 Eylül 2023 - 18:42


                         Kosova’dan Türkmeneli’ne...

Yazan:Taner KOTLE
Irak Türkmenleri - Vikipedi

Anadolu’dan, Horosan’dan ve Türk Dünyası’nın farklı bölgelerinden gelen Türk/Türkmenler boyları Balkanların her köşesine dağılmış bir durumda hayatlarını zor şartlar altında yada farklı etnik kimlikler altında yaşamaktadırlar.                      

Balkanlar ve Ortadoğu’da yaşayan Türkmenlerin ana kucağı, sığınacak ocağı her daim gözü kulağı Türkiye olmuştur! Türkiye ise Suriyeli Araplara göstermiş olduğu yakınlığı kendi soydaşlarına karşı aynı samimiyeti ve yakınlığı ne kadar gösterdiğini görmekteyiz!   

Yaşadığımız teknolojik  çağda ve işgallerin el değiştirdiği Balkanlar ve Ortadoğu’da bu dönemde Türk Dünyası’nda var olan sorun ve gelişmeleri internet üzerinden yakından takip etme fırsatını yakalamış bulunmaktayız. Türkiye TV’lerinde, basınında yeterince Türk Dünyası’nda yaşanan sorunların yer verilmediğini görmekteyiz.                 

Kerkük/ Türkmeneli’de yaşananları Kosova’dan üzülerek takip edebildiğimiz kadar, yaşananların bizden farklı olmadığını gözlemlemekteyiz.                                       

Türkmeneli’nde değiştirilmekte olan demografik yapı, göç, asimilasyon, gibi sorunlarımıza Ankara’nın kulaklarının tıkamasına da yabancı değiliz.   

Dün Kosova’da yapılan yanlışların, aynısını Türkmeneli’nde tekrarlandığına şahit olmaktayız!  Balkanlar’dan 1912 yılında çekilmek zorunda kalan Osmanlının 6 yıl sonra’da Türkmeneli’nden (Kerkük-Musul) çekildiğini görürüz.         

Bu çekilmeler siyasi olarak gerçekleşmiştir. Çünkü hem Balkanlar’da hem de Türkmeneli’nde milyonlarca Türkmen o bölgelerde zoraki yaşamlarını sürdürmeye devam etmişlerdir.  Balkanlar tamamıyla Osmanlının elinden çıksa da Türkmeneli Musul ve Kerkük Kurtuluş Savaşı başlarında Erzurum Kongresi kararlarının 6. Maddesinde ve Misak-ı Milli 1. Maddesince kendi sınırlarımız içinde olduğunu maddelerce garanti altına alınmıştır. 

Ancak Irak İngilizlerce işgal edilince Kraliyet Anayasasının 16.maddesince Irak’ın; Arap, Kürt ve Türkmen unsurlarından meydana gelir hükmü yer almıştır. 

Bu benzerlik bizim Kosova Otonom Bölgesi 1974 Anayasamızda da görebiliriz Kosova;  Arnavut, Sırp ve Türk unsulardan meydana gelir hükmü yer almaktaydı. 

Avrupa ve Dünyanın süper güçleri hem Balkanlar’da hem de Ortadoğu’da Türkleri aynı yöntem ve hukukla kağıt üzerinde tüm haklarını garanti altına aldığını gösterirken kontrol altında tutmaya çalışmıştır. Teorik olarak ise Türkler diğer halklarla yaşadıkları bölgelerde aynı haklara sahip olsa da pratikte bu uygulanmamıştır. 

Osmanlının zaten bölgelerden çekilmesinden sonra yaşadıkları yerlerden kitlesel olarak Türk/Türkmenler ya göç etmiş ya da çoğunluk tarafından asimilasyona yada sessiz soykırımlara tabi tutulmuşlardır.                                                

Irak Türkmenleri 1936-1941 yılları arası devletçe asimilasyona maruz kalmışlardır. Kosova Türkleri de 1912-1951 yılları arasına kadar tamamıyla devletçe yok sayılmışlardır. 

1946 yılında Irak Türkmenlerine yönelik Gavur Bağı Katliamı yapılmıştır. 1948 yılında da eski Yugoslavya’da Yücelci Türk Hareketi gençleri kurşuna dizilerek katledilmişlerdir. Bu katliamdan sonra eski Yugoslavya Türklerine korku salınmış ve büyük kitleler halinden Yugoslavya’dan Türkiye’ye göç etmek zorunda kalmışlardır. Bu katliamlar yaşanırken yine olan bitenlere Ankara kulaklarını kapatmayla kalmamış, yaşananları yok saymıştır. 

Irak Türkmeni Nizamettin Arif  beyin, Yugoslavya’da kurşuna dizilen Türk  Şuayip Aziz beyden ve arkadaşları aynı kaderi yaşamışlardır , farklı yıllarda olsa da ikisi de sözde Türkiye’ye casusluk suçundan katledilmişlerdir. 

Yaşanan siyasi, sosyal, ekonomik, kültürel baskıların aynısını farklı coğrafyalarda yaşasak da aynı sorunları aynı baskılarla yaşamaktayız. 

Yakın zamanda Erişad Salihi başkanın dediği gibi,“Arap basını, Kürt basını herkes bu konuyla ilgileniyor. Sadece Türk basını bu konuyla ilgilenmiyor. Kerkük bir Türk şehridir. Sizin de an be an burayla ilgilenmeniz lazımdır” 

Evet Ankara basını ne Balkanlarla ne de Türk Dünyasını farklı bölgelerinde mevcut sorunlarla gerektiği kadar ilgilendiğini söylenemez! Doğu Türkistan zaten tamamıyla unutulmuş durumdadır.                                                  

Erşat Salihi; “Sadece Kerkük Edebiyatıyla değil Kerkük’le (Türkmenlerle) ilgilenmeniz lazımdır’’ demesi bütün Türk Dünyasında mevcut olan vurdum duymaz durumu dile getirmiş sesimiz olmuştur. 

Kosova’da da Türk Edebiyatımızla canı gönülden ilgilenenler, keşke bölgedeki soydaşların sorunları aynı ilgiyi gösterseler durumumuz farklı olurdu! 

Örnekle açıklayacak olursam rahmetli Kosova Türk’ü ünlü edebiyatçımız Hasan Mercan dönemin başbakanı Süleyman Demirel’in o zamanki Yugoslavya’yı ziyareti esnasında sanırım Üsküp’te karşılaşır.     

Demirel; Hasan bey göçü durdurmak için yazın, bölgede soydaşlarımızın kalmasına yönelik çalışmalar yapın, der. Hasan Mercan’da maalesef bu görüşmeden 20 yıl sonra kendisi de Kosova’dan Türkiye’ye göç etmek zorunda kalmıştır! Ankara’da vefat etmiştir.                       

Edebiyatla siyaseti ayırmamız gerekmektedir! Bölgelerde Edebiyat ve farklı şekillerde varlığımızı koruyabileceğimizi sananlar yanlış düşünceler içindedirler! Kosova-Makedonya ortak Türk edebiyatı 70 yıla yakın bölgede yaşayan şair, yazarlarımız  ciddi eserler ortaya çıkartsa da mevcut olan göç ve asimilasyonu durduramamışlardır. 

Üsküp’teki Türk Dili ve Edebiyatı bölümü öğrenci bulamadığı için kapanma durumuna gelmiştir!                                                              

Sanırım Türkmeneli/Irak’taki soydaşlarımızla aynı kaderi, aynı ortak sorunları hem geçmişte hem de bugün yaşamaktayız!            

Ankara’nın Balkanlar’da ve Türkmeneli’nde sorunlarımıza daha ciddi ve farklı çözüm önerileriyle yaklaşmasını ümit etmekteyiz.  

Farklı uluslararası kurum ve kuruluşlar olan bitene sessiz kalırken Türkiye’den ve Türk Konseyinden acilen bu konular üzerine toplanmasını beklemekteyiz!


FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 0 Yorum