Kalır kubbede hoş bir seda

Mimari ve ses arasındaki kuvvetli bağa dikkat çeken akademisyen Ali S. Asani, mimaride sesin ve müziğin izini süren makaleleri bir kitapta topladı. İslam Kültüründe Müzik, Ses ve Mimari kitabındaki yazıların birinde sanat tarihçi Nina Ergin, Kur’an sesinin de bir camide, o camilerin çinileri kadar sanatında etkili olduğunun altını çiziyor. Sanat tarihçisi Cynthia Robinson ise Mevlid'in şiirsel ifadesiyle mimari arasında bağ kuruyor.

Kalır kubbede hoş bir seda
24 Mart 2023 - 10:00

Kalır kubbede hoş bir seda

R.Rüveyda OKUMUŞ
 

Müzik, ses ve mimari günlük hayatımızda birbirinden ayrı gibi görünen ancak birbirini tamamlayan unsurları bünyesinde barındırmaktadır. İstanbul’dan Kahire’ye, Halep’ten Endülüs’e, Pakistan’dan İran’a kadar İslam coğrafyasındaki cami, türbe, saray, bahçe ve meskenlerde mimari ile musikinin birbiriyle olan rabıtası, etkileşimi, yaşam pratiğine yansımaları dikkat çekicidir. Hem tarihi hem de çağdaş zamanlarda müzik yapımı ve inşa edilmiş alan arasındaki bağlantıların izini sürersek Kur’an-ı Kerim tilaveti, ilahi ve Mevlid gibi Müslümanlara özgü geleneksel ses performanslarıyla imari alanlar arasındaki yakın ilişki sıklıkla karşımıza çıkar.

Bu bağlamda İslâm dünyasının farklı coğrafyalarındaki ses ve mekân ilişkisini irdeleyen İslam Kültüründe Müzik, Ses ve Mimari Şükrü Atsızelti’nin çevirisiyle Ketebe Yayınları’ndan okurla buluştu. Michael Frishkopf ve Federico Spinetti editörlüğünde çeşitli makalelerden oluşan kitap İslâm kültüründe geçmişten bugüne musiki ve mimari arasındaki etkileşimi konu ediniyor.

Harvard Üniversitesi’nde Hint-Müslüman ve İslam Dini ve Kültürleri profesörü Ali S. Asani, kitap için kaleme aldığı önsözünde, İslam’da sesin temel bir dinamik olduğunu ifade etmektedir. Asani’ye göre çoğu Müslümanın, Kur’an-ı Kerim ile etkileşim kurma vasıtası hâlen sestir; yazılı metin ise hatırlatıcı belge işlevi görmektedir.

SESİN MEKÂNLA İLİŞKİSİ

Alanında uzman isimlerin kitaba konu olan kapsamlı araştırmalarında ses, mimari ve günlük yaşam arasındaki bağ inceleniyor. Sesin yalnızca dini ve kültürel ritüellerin gelişimindeki rolüne değil, aynı zamanda mimari mirasın korunmasına nasıl yardımcı olabileceğine de odaklanıyor. Yazarların çeşitli saha çalışmalarıyla deneyim ve gözlemlerinden yola çıkarak kaleme aldıkları makalelerde ses ve müziğin İslam kültüründe mekânların oluşumuna katkısı öne çıkıyor.

İslam dünyasında ses ve mekân ilişkisinin çok yönlü bir tasvirini okuyucuya sunan eserde D.Fairchild Ruggles, Nina Ergin, John Morgan O’connell, Irene Markoff, Michael Frishkopf, Jonathan H. Shannon, Cynthia Robinson, Glaire D. Anderson, Paul A. Silverstein, Kâmil Khan Mumtaz, Saida Daukeyeva, Anthony Welch, Federico Spinetti’nin kaleminden farklı bölgeler ve tarihsel süreçlerde ses, mimari ve müziğin serüveni yer alıyor.

Michael Frishkopf, tarihi yerlerin sadece görsel olarak değil, ses kaydı yoluyla da belgelenebildiği sanal ses mimarisi teknolojisi sayesinde yıllar önce mevcut olmayan çok büyük olasılıklar olduğunu öne sürüyor. “Maddi kültürün görsel kültür olarak anlaşılması gerektiğini varsayma eğilimindeyiz, ancak durum bu değil. Malzeme ışığı olduğu kadar sesi de yansıtır ve kırar ve işitsel olduğu kadar görsel duyularla da algılanabilir. Mimarinin sesi de en az mimarinin görünüşü kadar önemlidir.”

HAT ESERİ KADAR ÖNEMLİ

Mimar Sinan’ın İstanbul’da inşa ettiği on dört caminin vakfiyelerini ve kıraat programlarını inceleyen mimarlık ve sanat tarihçisi Nina Ergin, cami mimarisinin toplumsal anlamını kavramada sesin önem arz ettiğini söylüyor. Ergin, Osmanlı cami mimarisinde kubbeler, minareler, çiniler, hat eserleri kadar camilere işitsel bir unsur olarak hayat veren kıraat ve Kur’an karilerinin istihdamında da titiz davranıldığı belirtiyor.

Endülüs’teki İslam sanatının ses ve mimari bağlamında ele alan sanat tarihçisi Cynthia Robinson ise El Hamra Sarayı’nda bir Mevlid kutlamasının işitsel ve görsel unsurlarını değerlendiriyor. Robinson, Gırnata’daki El Hamra Sarayı’nda 1362 senesinde yapılan Mevlid kutlamasının incelerken Endülüslü alim Lisanüddin İbnül Hatîb’in eserinden yola çıkarak kutlamanın safhalarını, şiirsel sembolizm ve mimari arasındaki ilişkiyi anlatıyor.

Mimarinin manevi gücü

Müzik ve mimari arasındaki ahengi Pakistan’daki cami ve türbelerden örneklerle anlatan Kamil Khan Mumtaz, İslam kültüründe müzik ve mimarinin müşterek ve manevi bir öze sahip olduğunu vurguluyor. İslam medeniyetini dışarıdan bir bakışla ele alan Michael Frishkopf ve Federico Spinetti çalışmanın amacını şöyle anlatıyorlar: “Kitap, İslami bağlamları merkez almaktadır. İslam’ı hatırı sayılır karmaşıklık ve çeşitlilik barındıran geniş nitelikte tarihî, dinî ve sosyopolitik bir muhit olarak kabul ediyoruz. İslam burada, analizlerimizin yorumlama sistemini belirleyen önceden şekillendirilmiş bir kategori ya da ‘değer sisteminden’ ziyade geniş bir yelpazedeki sosyokültürel, tarihî ve coğrafi ortamların hususiyetlerini incelemeye tabi tutmamızla baştan başa araştırılmıştır. Bu derleme, müşterek tarihî bağlantılar ve miraslarla İslam dünyasındaki insicamlı sosyokültürel özelliklere yönelik büyük bir ilgiyi aksettirmektedir.” İslam Kültüründe Müzik, Ses ve Mimari geçmişten günümüze müzikoloji, antropoloji, sanat tarihi ve mimarlık gibi çeşitli alanları bir araya getiren çarpıcı ve disiplinler arası bir perspektif sunuyor.


Yazı ilk olarak 19/03/2023 Pazar günü https://www.yenisafak.com/hayat/kalir-kubbede-hos-bir-seda-4516479 sitesinde yayınlanmıştır.

FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 0 Yorum