İşitme kaybı, çocuğun konuşmayı öğrenmesinde engel

"İşitme kaybı çok hafif derecede bile olsa bebek veya çocuğun konuşmayı öğrenmesini engeller. Çocuk duyamadığı sesleri öğrenemez"

İşitme kaybı, çocuğun konuşmayı öğrenmesinde engel
25 Temmuz 2013 - 14:10
Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesi Odyoloji Bilim Dalı  Başkanı Prof. Dr. Ferda Akdaş, işitme kaybının çok hafif derecede bile olsa bebek  veya çocuğun konuşmayı öğrenmesini engellediğini, çocukların duyamadığı sesleri  öğrenemediğini belirtti.  Akdaş, AA muhabirinin sorularını yanıtlarken, sensorinöral işitme  kayıplarının, diğer doğumsal anomaliler arasında en sık görülen olduğunu söyledi.  İşitme kayıplarının nedenlerinin yüzde 50'sinin genetik, diğer  yarısının da çevresel nedenlere bağlı olduğunu kaydeden Akdaş, şu bilgileri  verdi:  "Çevresel nedenlerin başında doğum travmaları gelmektedir. Bebeğin  doğum sırasında uzun süre beklemesi, anoksi işitme kaybına yol açmaktadır.  Prematüre bebeklerde akciğerler yeterince gelişmemişse solunum sorunları  nedeniyle de işitme kaybı görülür. Annenin hamileliğinde geçirdiği Rubella  hastalığı ve Sitomegalo virüs enfeksiyonu da işitme kaybına yol açar.  Bebek/çocuğun otoksik ilaç kullanması, menenjit, kabakulak,kızamık gibi  hastalıklar keza işitme kaybına yol açar."  Akdaş, sensorinöral işitme kayıplarının medikal yolla tedavi  edilmesinin mümkün olmadığını dile getirerek, hafif derece ile çok ileri derecede  arasındaki işitme kayıplarının, işitme aleti ile rehabilite edildiğini kaydetti.  Akdaş, ancak işitme aleti kullanmasına ve yoğun dinleme eğitimi uygulanmasına  rağmen çocuk konuşmayı öğrenememişse ve işitme kaybı çok ileri derecede ise  operasyonla koklear implant takıldığını anlattı.  İşitme kaybının, çocuğun konuşmayı öğrenmesi üzerinde büyük etkisi  olduğuna dikkati çeken Akdaş, "İşitme kaybı çok hafif derecede bile olsa bebek  veya çocuğun konuşmayı öğrenmesini engeller. Çocuk duyamadığı sesleri öğrenemez.  Hafif derecedeki işitme kayıplarında bu durum artikülasyon bozukluğu ve gecikmiş  konuşma şeklinde görülür. Orta- ileri derecedeki işitme kayıplarında ise çocuk  konuşulanları duyamadığı için konuşmayı öğrenemez" dedi.  "Sürekli çalan bir radyo, televizyon veya kasetçalar, bebeklerin  konuşmayı öğrenmelerini engeller" Akdaş, işitme ve konuşma davranımlarında yaşlara göre çeşitli evreler  bulunduğuna değinerek, bebek veya çocukların, zamanında yapması gerekenleri  yapmaması durumunda, işitme incelemesi yapılmak üzere odyoloji merkezlerine  götürülmesi gerektiğini belirtti.  Ferda Akdaş, "Bebekler konuşmayı dinleyerek öğrendikleri için,  annelerinin, babalarının, çocukla ilgilenenlerin onunla konuşmaları, kitaplarla  çok erken dönemde tanıştırmaları gerekli. Bebeğin bulunduğu ortamda sürekli çalan  bir radyo, televizyon veya kasetçalar, bebeklerin konuşmayı öğrenmelerini  engeller" dedi.  "3-6 ayda konuşmayı tamamen farklılaştırabilen cihazlar mümkün" Phonak Türkiye Ülke Müdürü Mehmet Yıldırım da yapılan bir araştırmaya  göre, işitme cihazının yaşlılıkla en fazla paralel görülen cihaz olduğuna  değinerek, düşük seviyedeki işitme kayıplarında kulak içi cihaz  kullanılabildiğini ancak ileri derecede işitme kayıplarında görünür bir cihaz  takmak gerektiğini belirtti.  Türkiye'de işitme problemi görülen kişilerde cihaz kullanma ihtiyacı  oranının düşük olduğunu dile getiren Yıldırım,  "Türkiye'de pazar 100 bin cihaz  civarı. Pazarın 700-800 bin, 1 milyon civarında olması lazım, ama değil. Bunun en  önemli sebebi ekonomik zorluklar. Bilinçsizlik ve ulaşamamanın yanı sıra bilip  takmayan bir kitle de var" diye konuştu.   İşitme cihazlarında doğru ayar yapılmasının önemine işaret  eden  Yıldırım, şu değerlendirmelerde bulundu:   "Ekonomik seviye daha aşağılara geldikçe ucuz cihaz alımına dönülüyor  ancak çok ucuza alınan bir cihazın tamir parası daha fazla çıkıyor. Cihazın satış  sonrası bakımı da önemli. Belli sıklıklarda ayarlamanın yapılması lazım.  Kullanmaya devam etmek, bir süre sonra bozuk gözlük camı takmak gibi oluyor.  İşitme cihazı kullanılmama sebeplerinden biri de ayarlarının doğru  yapılmamış olması. Standart oluşmadığı için hasta en uygun fiyatlı olanı almaya  çalışıyor; duyuyorum zannediyor ancak bir süre sonra duymamaya başlıyor. Bu tür  sıkıntılar da hastayı o cihazdan soğutuyor."  İşitme kaybı yaşayan insanların zamanla anlama güçlüğü çektiğine  işaret eden Yıldırım, "Beynin o bölgesi köreldiği zaman bir daha geri gelmiyor.  Özellikle konuşmayı öğrenme döneminde çocuk işitme cihazını zamanında takmazsa,  konuşmayı öğrenemiyor. İşitme konusunda problem beyinde değil kulakta oldukça,  mutlaka çözümü oluyor artık. 3-6 ayda konuşmayı tamamen farklılaştırabilen  cihazlar mümkün" ifadelerini kullandı. 

FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 0 Yorum