İşgale karşı Sultanahmet Mitingi düzenlendi.
İşgale Karşı Yapıldı. İşgal yalnız Toprakta mıdır?
Sultanahmet Mitingleri, 13 Ocak 1920, 23 Mayıs 1919, 30 Mayıs 1919, 10 Ekim 1919, tarihlerinde dört kez yapılır. Her birine yaklaşık 150-200 bin kişinin katıldığı mitinglerde; Mehmet Emin Yurdakul, Halide Edip Adıvar, Hamdullah Suphi Tanrıöver, Rıza Nur, Selim Sırrı Tarcan, İsmayıl Hakkı Baltacıoğlu, Fahreddin Hayri Bey, Kemal Mithad, Şükûfe Nihal Başar, Madam Jeannine isimli bir Fransız gibi birçok tanınan kişi katıldı ve işgallere karşı kati halk direnişini savunan konuşmalar yapar. Halide Edip'in konuşması şöyledir.
Kardeşlerim, evlâtlarım!
Ruhu göklerde olan ecdadımız minarelerimizden yüz yılın şanlı Osmanlı tarihinin bugünkü faciasını seyrediyor.
Bu tarihi, bu muazzam meydanda zafer alayları yapan kahraman ecdadımızın ruhları karşısında, dünyanın bir başından bir başına at süren o nâ-mağlûb erlerin gazapları karşısında başımı kaldırıyor ve diyorum ki: "Ben Türk ve Müslüman tarihinin bedbaht bir kızıyım. Eskileri kadar kahraman fakat bedbaht yeni milletin de bedbaht bir anasıyım. Bu yeni millet nâmına, ulu ecdadımızın ruhları önünde başımı eğip yemin ediyorum. Bugün kollan kesilmiş Türk milletinin geçmiş günlerdeki kadar cesur bir ruhu var.
Yemin ediyorum ki göğsünü adalet ve insaniyetten alan ecdadımın İlâhî namusuna hıyanet etmeyeceğiz.
Allah’ıma ve hakka dayanarak Türk milletinin son yolunu size ve dünyaya ilân ediyorum.
Beni dinleyiniz:
Kardeşlerim, evlâtlarım!
Asırlardan beri sinsi sinsi devam eden Avrupa'nın istilâ siyaseti her vakit Türk topraklan üzerinde en vicdansız bir şekilde tecelli etmiştir. Ay'da ve yıldızlarda zapt edilecek Müslüman ve Türk toprakları ve milletleri olduğunu haber alsa oraya istilâ ordusu göndermek için mutlak yol bulacak olan Avrupa'nın eline nihayet bir fırsat geçmiştir.
Türk'e zalim ve günahkâr diyen, milletlerin günahı için mahkeme kuranların bu günahı o kadar çirkin ve sefil bir günah ki, lekesini engin denizlerin nihayetsiz suları yıkamayacaktır.
Avrupa'nın bu günahı karşısında sizin için bugün yegane yükselen ses Müslüman dünyasının sesi!
Esaret boyunduruğunun zincirleri tâ canına geçmiş olan Müslüman kardeşleriniz sizin için bugün gür sesleriyle haykırıyorlar.
Ben kardeş Müslüman dünyalarına da sizin nâmınıza yemin ediyorum. Davamız işte şudur:
Türkiye'nin mevcud olan hak ve istiklâlinin elinden alınmaması.
Türkler ve Türkiye ecdâdlarına ve bayraklarına ve milletimizin ebedî ve ilâlî hakkına hıyanet etmeyeceklerdir.
Yâ Rabbi! Hakkın ve milletlerin bir mahşeri, bir mahkeme-i kübrâsı hazırlanıyor. Bu mahkemeye millet hakkı çiğneyen zâlimler gelecektir. Ve bu zâlimleri en evvel kendi milletleri mahkûm edecektir. Milletlerin ruhunda her vakit ilâhî bir hak ve büyüklük vardır.
Dinleyiniz! Sizin iki dostunuz var.
Bugünkü Müslüman âlemi, öteki millet hakkı için bağıracak milletler, birini kazandınız, ötekini bugünkü açtığınız davanın hak ve ulviyeti kazanacaktır.
Hükümetler düşmanınız, milletler döşlünüz, kalbinizde isyan kuvvetinizdir.
Böyle muazzam bir günü Osmanlı tarihi, Osmanlı toprağında bir defa daha idrak edemeyecektir. Bugün size haber verdiğim milletlerin hak günü uzak değildir. O gün gelirse, içimizden bugün burada bulunanlardan bazıları bu dava yolunda Ölmüş olursa, onun mezarı üstüne istiklâl bayrağınızla geliniz ve o günü müjdeleyin. Şimdi yemin ediniz ve benimle tekrar ediniz:
Mîlletlerin ilâhî hakkı İlân olunacağı güne kadar kalbimizde heyecanımız kalacak, eksilmeyecektir.
Yedi yüz senenin en asil ve büyük mirası olan vakarımızı, adalet ve terbiyemizi unutmayacağız.
Yemin ediniz!
Yedi yüz senenin tarihini ağlayan minareler altında yemin ediniz:
Bayrağımıza, ecdadımızın namusuna hıyanet etmeyeceğiz.
İKDAM / 24 Mayıs 1919
FACEBOOK YORUMLAR