Halil İnalcık: Rönesans Avrupası Türkiye'nin Batı Medeniyetiyle Özdeşleşme Süreci

Önsöz
DTC Fakültesi’nde 1952-1972 döneminde okuttuğum Avrupa Tarihi Dersleri Notlan'nm elden ele dolaşmakta olduğuna tanık oldum. Bu derslere 1950-1960 yılları arasında Fransa’da yayınla nan genel tarih serileri, özellikle Peuples et Civilizations serisi esas olmuştur. Kitabın bu birinci bölümünde (A) günümüz Türkçesine çevirdiğim notları olduğu gibi bıraktım. (Kişi ve yer adlarmda çoğunlukla Fransızca ve İngilizce yazım izlenmiştir).
15. ve 16. yüzyıllar Avrupa’sı, Ortadoğu’nun büyük politik- ekonomik gücü Osmanlı’yı hesaba katmadan anlaşılamaz. Aynı zamanda Osmanh, Fransa ile ittifak sayesinde, politik bakımdan fiilen Avrupa Devletler Sistemi vazgeçilmez aktif bir üyesi olmuştur. Batı’da yazılan tarihlerde, Osmanlıların modern Avrupa’nın siyasi ve ekonomik doğuşundaki derin etkisi, ancak son yıllarda gündeme gelmiştir. UNESCO’nun, yayınladığı History of Humanity adlı seride V. cildin editörlüğüne Profesör Peter Burke ile beraber bizi çağırmış olması bu anlayışın bir eseri sayılabilir, sanıyorum. Ayrıca, Profesör S. Faroqhi ile beraber editörlüğünü üst lendiğim Leiden’deki J. Brill yayınevinin The Ottoman Empire and Its Heritage adlı seride şimdiye kadar 45 cilt yayınlanmış bulunmaktadır. Amerika’da periyodik olarak düzenlenen MESA (Middle East Studies Association) toplantılarında Osmanh ile ilgi li paneller gittikçe artmaktadır.
Osmanlı araştırmalarında dünyada bu beklenmedik patlamanın başlıca nedeni, Türkiye Başbakanlık Osmanlı Arşivi’nin modernleşmesi, tasnifinin hazırlanması, katalogların yapılması, araş tırıcıların kullanımı için her türlü kolaylığın sağlanmış olmasıdır.
II. Dünya Savaşı’ndan sonra sosyal ve ekonomik tarihçiliğin öne çıkması sonucu, Osmanlı arşiv belgeleri büyük önem kazanmıştır. Vaktiyle imparatorluk sınırları içine girmiş, bugün sayıları yirmiyi aşan memleketin geçmişteki nüfus, ekonomi ve idaresini sistemli biçimde ayrıntılarıyla kaydetmiş olan Mufassal Tahrir Defterlerinin bir eşi ya da benzeri hiçbir Avrupa arşivinde bulun mamaktadır. İstatistik ayrıntılarla bilgi sağlayan bu defterlerin, Türkiye’de ve Batı’da, 50’den fazlası incelenip yayınlanmıştır. Avrupa tarihi için Osmanlı incelemelerinin önemli olduğunun bir işareti, Batı’da ilim çevrelerinde Byzantistik gibi Osmanistikten söz edilmeye başlanmasıdır.
Modern Avrupa, ilim ve teknoloji, ekonomi ve askerî güç bakımından 16. yüzyıldaki gelişmelerle ortaya çıkmış, o yüzyıl sonun da Osmanlılar, Avrupa’ya karşı yaptığı uzun mücadeleyi (1593- 1606 savaşları) kaybetmiş, kargaşa ve çöküş dönemine girmiştir. Metalürji teknolojisi Avrupahlara yivli tüfek yapma imkânını vermiş, kaval-tüfekle savaşan Osmanlı askeri savaş meydanlarında 13 yıl süren bir mücadeleden sonra rakibi ile eşitliği kabul etmek zo runda kalmıştır. Denizde kuzey donanmalarının birçok topla mü cehhez kalyonları karşısında antik kadırga ile karşı koymaya ça balayan Osmanlı, denizde egemenliği kesinlikle kaybetmiştir (Le- panto, 1571).
Birinci bölümde Rönesans Avrupast özetlendikten sonra eserin ikinci bölümünde Türkiye’de Batılılaşma çerçevesinde hümanizm denemesi tartışılmıştır. Bu hareketin başında olan Suat Sinanoğlu’nun düşünceleri özetlenmiş ve Doğu-Batı kültür ilişkileri ve kültürleşme {acculturation) sorunu üzerinde tartışmalar. Ziya Gökalp, A. Toynbee, S. Huntigton ve E. Eisenstadt’ın görüşleri tartışılmıştır.
Bu kitabın hazırlanmasında değerli yardımlarını gördüğüm sekreterlerim Ayşegül Özerdem ve Birsen Çınar’a burada teşekkürü borç bilirim.
Bu denemeyi, yayınları arasında çıkarmayı öneren İş Bankası Kültür Yayınları Genel Müdürü Ahmet Salcan’a, değerli katkılar yapan editör Emre Yalçın’a ve mesai arkadaşlarına yürektenten şekkürler.
Halil İnalcık (Önsöz yazısıdır)
Kaynak: Halil İnalcık, Rönesans Avrupası Türkiye’nin Batı Medeniyetiyle Özdeşleşme Süreci, İş Bankası Kültür Yay. 4. Basım, İstanbul, 2013
FACEBOOK YORUMLAR