Ermenistan, Moskova kruvazörü gibi batıyor

Ermenistan, Moskova kruvazörü gibi batıyor - Bakü'nün 5 puanı bir an önce gerçekleşmezse...

Teslim olan ülkeyi kurtarmanın tek yolu, Azerbaycan ve Türkiye'nin attığı "can simidi"ni acilen almaktır...

Ermenistan Başbakanı Nicole Pashkina'nın Rusya ziyareti sona erdi. Ziyaret sırasında bir dizi ekonomik ve ticari belge imzalandı ve ortak bir bildiri kabul edildi. Bölgede iletişimin açılması ihtiyacı yinelendi. Ayrıca Moskova ve Erivan'ın yeni zor dönemde birlikte hareket etmesi gerektiğini vurguladılar.
Elbette ziyaretin Azerbaycan için önemi, öncelikle Erivan'ın Bakü ile bir barış anlaşması imzalamak için pratik adımları ne ölçüde atacağı ve üçlü belgeler kapsamındaki tüm yükümlülüklerini yerine getirip getiremeyeceği ile ölçülecek. Rusya uydusuna baskı yapıp hızlandıracak mı? Putin Moskova'da kapalı kapılar ardında Pashkina'ya ne dedi? Yakında görüşürüz.   
Şimdiye kadar bu yönde Ermeni tarafının kuru açıklamaları ve "iyi niyet" dışında hiçbir şey görünmüyor. Ancak, teslim olan ülkede "savaş partisi"nin yeniden ortaya çıktığı bir dönemde, Paşinyan ve ekibinin büyük barış konusunda olağandışı, ilkeli ve zor kararlar alması gerekmektedir. Çünkü zaman hızla daralıyor ve kaybedilen her değerli ay, öncelikle Ermeni halkının "cebinden" çıkıyor. Her halükarda, Nicole Pashkina'yı devirmeye çalışan radikal intikamcı güçlerin mevcut belirsizlikten yararlanma şansı artıyor.
***** 
Bu arada Ermenistan'da hem hükümete hem de Azerbaycan ve Türkiye'ye yönelik kışkırtıcı çağrılar arttı. Skandal yaratan eski Dışişleri Bakanı Ara Eyvazyan da homurdandı. Yerel basına verdiği bir röportajda, dünyada "Ermenistan ve Artsakh'ın kurtuluşu" için "akıllıca" önerilerde de bulundu. Örneğin, Azerbaycan ile barışın ancak "kazanan ve kaybeden" ayrımı olmadan mümkün olduğunu söyledi. Pashkina'nın istifasına desteğini gizlemeyen Ayvazyan, Nicole'ün ardından ne kadar zor olursa olsun, "krizi siyasi ve diplomatik yollarla çözmenin mümkün olduğunu" iddia etti. Nasıl? Bunu açıklamadı.

Yani Ermenistan'ı eski "miatsum" dönemine, eski masallara ve bayatlara döndürme girişimi, talihsiz Ermeni halkının kafasını karıştırmayı amaçlıyordu. Ermeni halkını mevcut krize ve gerçek bir felakete doğru bir adıma götüren o masallar.
"Kazanan ve kaybeden" ayrımının olmadığı barış modeline gelince, bu aptal Ermeni diplomata şunu sormak kötü olmaz: işgal sırasında Ermenistan, Azerbaycan ile "ne kazanan ne kaybeden" ilkesi üzerine pazarlık yaptı mı? Zaferiyle bizden maksimalist, fantastik taleplerde bulunan, şu anda perişan durumda olan Ermenistan değil miydi? Yoksa Bakü'nün on yıllardır uluslararası hukuka dayanan "Barış için Toprak" adil önerisini "Toprak için Toprak", yani bizim topraklarımızda ikinci bir Ermeni "devleti" kurulması diye adlandıran Erivan değil miydi?
*****
Maksimalist iddiaların sonucu açıktır. Azerbaycan zaten kazandı, toprak bütünlüğünü restore etti ve adaleti sağladı. Ancak Erivan'ın aksine Bakü kazanan gibi davranmıyor, kaptan Ermenistan'a çok adil davranıyor. Beş maddelik bir barış anlaşması önerisi hiçbir zaman kazanan bir konumdan hazırlanmadı, ancak uluslararası hukuk tarafından dikte edildi. İkinci Karabağ Savaşı'ndan önce Azerbaycan da aynı pozisyonu aldı.

Bu 5 noktayı hatırlamak için başka bir yer daha var:
Birbirlerinin egemenliğinin, toprak bütünlüğünün, uluslararası sınırların dokunulmazlığının ve siyasi bağımsızlığının karşılıklı olarak tanınması;
Devletlerin birbirlerine karşı toprak iddialarının bulunmadığının karşılıklı olarak teyidi ve gelecekte böyle bir talepte bulunulmayacağına dair yasal taahhüt;
Devletlerarası ilişkilerde birbirlerinin güvenliğini tehdit etmekten, siyasi bağımsızlığa ve toprak bütünlüğüne karşı tehdit ve güç kullanmaktan ve BM Şartı'nın amaçlarıyla bağdaşmayan diğer durumlardan kaçınmak;
Devlet sınırlarının sınırlandırılması ve sınırlandırılması, diplomatik ilişkilerin kurulması;
Ulaştırma ve iletişimin açılması, diğer ilgili iletişimlerin kurulması ve diğer karşılıklı çıkar alanlarında işbirliği.
*****

Bu noktalardan hangisinde Azerbaycan kazanan, Ermenistan kaybeden olarak gösteriliyor? Hiçbiri! Çünkü bizler her zaman büyük iddialarla yaşayan, diz çökmüş kibirli, kendini beğenmiş ve nankör Ermeniler değiliz. Bu nedenle Ermenistan'ın dönecek yeri yoktur, olamaz. Ya 5 maddelik bir barış anlaşması imzalayacak ya da sembolik Ermenistan devletinin dünya siyasi haritasından çıkarılması gerçek olacak.
Seçim onların. Bakü ve Ankara uzun süredir Erivan'ın "can simidi"nin babası değil. Umalım ki bu sefer Ermeni halkı siyasi maceraperestlerin ve şarlatanların peşine düşmeyecektir. Radikal intikamcı muhalefetin Erivan'daki son eylemlerine çok az sayıda protestocunun katılımının, 44. gün savaşı, eski yıkıcı senaryolara. Ara Ayvazyan gelmiyor, Ermeni Katolikosu gelsin.
Genel olarak, sorumlu kim olursa olsun, Ermenistan acele etmelidir. Diğer sebep. Mesele şu ki, benzeri görülmemiş uluslararası yaptırımlarla karşı karşıya olan Rusya'ya en fazla bağımlı olan iki ülke var ve bunlardan biri de Ermenistan. Rusya ise yavaş ama emin adımlarla derin bir ekonomik çöküşe doğru gidiyor ve Ermenistan'ı da beraberinde sürüklemektedir.
Teslim olan bir ülkenin böyle bir kaderden kurtulmasının tek yolu, komşu Azerbaycan ve Türkiye ile ilişkileri acilen normale döndürmek ve Moskova'ya olan bağımlılığını azaltmaktır. biraz geç olacak...
*****
"Rusya bir Moskova kruvazörü gibi batacak ve sonra Erivan'ı suyun dibine sürükleyecek."      
Bu, Ermeni siyasi yorumcu Ambartsum Kabanyan tarafından ifade edildi.
Ona göre, böyle bir gidişat Rus ekonomisinin bu yılın sonuna kadar tamamen çökeceğini gösteriyor. Rusya'ya diz çöktürecek ve ülke kendi ayakları üzerinde zar zor ayakta duramayacak" dedi. Rusya bir Moskova kruvazörü gibi batacak, sonra Erivan'ı dibe çekecek çünkü ekonomimiz tamamen Rusya'ya bağlı.İhracatımızın %30'u, dış transferlerimizin %41'i Rusya'ya düşüyor. gerçek. Söylemesi zor olsa da, Ermenistan Cumhuriyeti en zor dönemden geçiyor. Batabiliriz ... ", Ermeni uzman aceleyle uyardı.
Dedikleri gibi, ek açıklamaya gerek yok ...
Analitik servis,
"Yeni Müsavat"