Emir Şıktaş: IĞDIR'A GELSİN

IĞDIR’A GELSİN

Siyasette pişmiş ustalar vardı,
Nam almak isteyen Iğdır’a gelsin.
Geçmişte liderin dostları vardı,
Dosluğu düşleyen Iğdır’a gelsin.

Siyaset ilmini dermek üzere
Her kuşun dilini bilmek üzere,
Evvelden sonunu görmek üzere,
Öğrenmek dileyen Iğdır’a gelsin.

Ha bire yenildin, sayılmaz deme,
Çok oyunlar döner, olursun seme,
Yüze güler, oyu verirler kime?
Bedavadan yiyen Iğdır’a gelsin.

Şirin dilli, içten seni pazarlar,
Yılan gözler bakışıyla nazarlar,
“Sende mi Britüs” diyen Sezarlar,
Şaşırmazmış diyen Iğdır’a gelsin.

Tatlı ki, her yeten, ben deyip ister,
Nerde boş yer çıksa orada göster,
Ayıp bilmez, üz ver, der ki ver astar,
İşi rast gitmeyen Iğdır’a gelsin.

Siyaseti yutmuş ustalar vardı,
Hesap yapar, kim ne alır, sayardı,
Her seçim kaybeden gönül koyardı,
Bacası tütmeyen Iğdır’a gelsin.

Kimler geldi, geçti, bitti o çağlar,
Doksanlardan sonra kar tuttu dağlar,
Şimdi halimizi görenler ağlar,
Seveni bitmeyen Iğdır’a gelsin.

Ekmek, aşsız idik yaptık siyaset,
Geçim kaynağımız gelen veraset,
İçimizde yığdık ne de çok haset,
Şeytanı yatmayan Iğdır’a gelsin.

Adaylık el öpmek ile başlardı,
Koltuk bulan çevresini dışlardı,
Emircan, Turan’la dolan yaşlardı,
Hesabı bitmeyen Iğdır’a gelsin.

30.1.2021 Emir Şıktaş
seme/zihin özürlü