Deprem Türk ve Kürtlerin kader ortaklığını gösterdi

The Guardian gazetesi Van'daki depremle ilgili Elif Şafak tarafından kaleme alınan geniş bir metine yer verdi.

Deprem Türk ve Kürtlerin kader ortaklığını gösterdi
04 Kasım 2011 - 08:47

Yayın Organı    : The Guardian 
Yayın Tarihi    : 27 Ekim 2011    
Kayıt Tarihi    : 28 Ekim 2011
Ülke        : İngiltere    
Yazar        : Elif Şafak
Çeviri Yeri    : Ankara    
Çeviri Şekli    : Tam Metin
Çeviri Dili    : İngilizce    
Detay        : Günlük Gazetenin İnternet Sayfası

Enkazın altından 13 yaşındaki bir çocuk sağ çıkarılınca, çevredeki acılı depremzedelerden büyük bir alkış koptu. 7,2 büyüklüğündeki deprem Türkiye'nin doğusundaki tarihî Van şehrini vurduğunda bir kafede, ya internette geziniyor ya da bilgisayar oyunu oynuyordu.

Kurtarma operasyonu sırasında çekilen fotoğrafında, beton yığınlarının altından kameraya bakıyor. Kara gözleri dehşetten kocaman açılmış. Başka birinin cansız eli ise omzundan sarkıyor. Türk basınında çokça yer alan bu görüntü, acı ve kederin ortasında umudun sembolü oldu. Ancak bu umut uzun sürmedi. Yunus, hastaneye kaldırıldıktan kısa süre sonra iç kanamadan öldü.

Son tahminlere göre depremde 2000'e yakın bina yıkıldı. 523 kişi hayatını kaybederken 1650 de yaralı var. Depremin hafta sonu gündüz saatlerinde olması,  bu saatte okul ve devlet binalarının kapalı olması sebebiyle felaketin daha da büyümesini engelledi. Hafta sonundan beri çok sayıda artçı şok yaşandı, kimi gerçek kimi de politik sarsıntılardı.

Bölgede yaşayanların çoğunluğu Kürt. Buralarda, 1984'ten beri çözülemeyen, 40 bin kişinin canına mal olan bir ihtilaf sürüyor. Gerilim, bu ay PKK'nın 24 askeri öldürmesiyle patlama noktasına erişti. Ülke çapında terörü protesto için büyük gösteriler düzenlendi ve Kürt meselesi bir kez daha manşetlere taşındı. Politik durum bu haldeyken de deprem oldu.

Kürt yanlısı Barış ve Demokrasi Partisinin Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, Twitter sayfasından, Türkiye'nin her yanından halkın yardıma koştuğunu, havanın kardeşlik ve dayanışma koktuğunu söyledi. Bu trajedi, Türklerle Kürtlerin sadece ortak bir geçmişi değil ortak bir kaderi de paylaştıklarını gösterdi. Deprem kurbanlarının çoğu Türk'tü.

Aralarında Aleviler ve Sünniler de vardı. Bir depremzede televizyon kameralarına şöyle diyordu: "Herkes aynı kefene girecek." Deprem, insanlara, cahilce tartışmaların ve Türk siyasetindeki meşhur kutuplaşmaların ne kadar önemsiz olduğunu gösterdi.

Ancak bunun tam tersi de söz konusu. Bastırılmış yobazlık ve etnik ayrımcılık hemen kendini gösterdi. Medyayı, yabancı düşmanlığı içeren mesajlar sardı; özellikle de sosyal medyayı.

Facebook, Twitter, blog sayfaları ve kişisel sitelerde bu felaketin "hak edildiği", "ağlama sırasının Kürtlere geldiği" mesajları vardı. Tanrı'nın bu felaketle, PKK tarafından öldürülen Türk askerlerinin intikamını aldığını söyleyecek kadar ileri gidenler bile oldu.

Twitter'da bu şovenliğe karşı olduğumu belirten bir mesaj yazdığımda aldığım yanıtlardan biri şöyleydi: "Biz Türkler ne zaman Kürtlere güvensek ihanete uğradık. Onlar ne kadar vefasız olsa da biz, polisimiz ve doktorlarımızla onlara hâlâ yardım ediyoruz çünkü biz onlardan daha iyiyiz."

Bu zehirli ortamda, Türk milliyetçiliğinin sembolü Milliyetçi Hareket Partisi liderinin Kürtler aleyhinde söylenenleri kınaması büyük önem taşıyordu.

Bir başka tartışma da yardım konusunda yaşandı. Türk hükûmeti, depremin ilk günlerinde ihtiyaç olmadığı gerekçesiyle bütün yardımları geri çevirdi. Ancak bunun kısa sürede acemice bir karar olduğu ortaya çıktı. Yeteri kadar çadır yoktu, gıda yardımı depremzedelerin hepsine eşit şekilde ulaştırılamadı.

Genel bir örgütlenme eksikliği vardı. Yardım malzemesi ve yiyecek taşıyan kamyonların bir kısmı yağmalandı. Sağlık görevlileri sürekli ishal ve diğer salgınlara karşı uyarıyor.

Türk hükûmeti, İsrail'in de aralarında olduğu 30'dan fazla ülkeden yardım kabul etmeye başlayacağını açıkladı. Mayıs 2010'daki Gazze filosu olayından bu yana iki ülkenin ilişkileri dibe vurmuş durumda. Bu insanlık krizinin, ilişkilerde yeni bir dönem başlatıp başlatmayacağı ise merak konusu.

Depremin etkileri sürüyor. Enkazın kaldırılması, ölülerin gömülmesi ve yasın dinip yaraların sarılması oldukça zaman alacak. Ama bütün bu yaşananların ardından Türklerle Kürtlerin barış için iş birliği yapabilecekleri umudu doğdu.


sondevir


FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 0 Yorum