Cumhuriyet'in İlk Yıllarında Kadınlar Neredeydi? - Yazan: Gamze Sarıtunalı

Gamze Sarıtunalı Yazdı: Cumhuriyet’in İlk Yıllarında Kadınlar Neredeydi?

Cumhuriyet'in İlk Yıllarında Kadınlar Neredeydi? - Yazan: Gamze Sarıtunalı
18 Nisan 2019 - 21:14 - Güncelleme: 29 Ekim 2019 - 14:54

Cumhuriyet’in İlk Yıllarında Kadınlar Neredeydi?

Kadınsız İnkılap / Nezihe Muhiddin, Kadınlar Halk Fırkası, Kadın Birliği, Yaprak Zihnioğlu, 3. Baskı, Metis Yayıncılık, İstanbul-2016, 335 s.
Aliye Gamze Sarıtunalı1

Son zamanlarda, Osmanlı Türk modernleşme sürecinde kadınların üstlendikleri rolün ne olduğu sorusu, sosyal bilimlerde büyük bir merak uyandırmaktadır. Uzun yıllar boyunca erkek egemen bakış açısıyla yazılan tarih, kadınların görünür hale gelmesiyle yeni bilgilerin üretilmesine olanak sağlamıştır. Bu sayede kadın tarih yazımı, kadınların da tarih sahnesinde önemli başrollere sahip olduğunu gözler önüne sermektedir. Bu noktada, Yaprak Zihnioğlu tarafından kaleme alınan Kadınsız İnkılap / Nezihe Muhiddin, Kadınlar Halk Fırkası, Kadın Birliği isimli eser, dönemin kadın tarihi açısından büyük öneme sahip olan Nezihe Muhiddin’in, Cumhuriyet’in kuruluş yıllarında kadınların siyasal ve sosyal hakları için vermiş olduğu mücadeleyi incelemesi açısından literatür için büyük bir kaynak niteliğindedir.

Eser, on dokuzuncu yüzyılın sonlarında doğmuş ve ilk toplumsal faaliyetlerine II. Meşrutiyet döneminde başlamış bir Osmanlı Türk kadın hakları savunucusu, düşünür ve eylemci olan Nezihe Muhiddin’i konu alarak, 1923-1927 yılları arasında O’nun kadın hakları hususunda göstermiş olduğu mücadeleyi sergilemektedir. Zihnioğlu, Cumhuriyet’in kuruluş yıllarında, Nezihe Muhiddin’in bu çabasını incelerken, kadınların var olan siyasi alana nasıl dâhil olmaya çalıştıklarını okuyucuya sunmaktadır. Zihnioğlu’nun eserinde, Nezihe Muhiddin, Kadınlar Halk Fırkası ve Kadın Birliği etkinlikleri kapsamında yanıt aradığı sorular: Cumhuriyet reformlarının ulus devlet inşası sürecinde, kadınların hakları için mücadele edip etmedikleri ve bu süreçte siyasal özne olup olmadıkları ya da olamadıkları, toplumsal ve siyasal haklarının Mustafa Kemal Atatürk tarafından verildiği ifadesi üzerine olmuştur. Aynı zamanda Zihnioğlu, Türkiye’de kadınların hakları için mücadele etmediği, bu hakların Atatürk ve Cumhuriyet idaresi tarafından verildiği algısına karşı farklı bir pencere açmaktadır.

Zihnioğlu, Akademik çevrede Nezihe Muhiddin’i ilk kez Zafer Toprak’ın Kadınlar Halk Fırkası’nın kurucusu olarak tanıttığını belirtmektedir. Zihnioğlu eserinde, Muhiddin’i Cumhuriyet’in kuruluş yıllarında, kadınların siyasal ve sosyal haklarını kazanmak için Türk Kadınlar Birliği çatısı altında, 1924-1927 yılları arasında verdiği mücadeleyi ve buna karşılık cumhuriyetçi rejimin kadınların bu mücadelesini bastırma ve değiştirme stratejilerini sergilemeyi amaçlamaktadır. Bununla birlikte Zihnioğlu, 1980’lerin ortalarına değin Türk Kadınlar Birliği hareketi ve Nezihe Muhiddin’in birincil kaynaklara dayanarak incelenmediğini belirtmektedir. Zihnioğlu eseri için verilere ulaşırken; birincil kaynakların dağınık, eksik ve kayıp oluşu, çeviri yazınının yanlışlıkları ve kadın ismini kullanarak kadınlık üzerine yazı yazan çok sayıda erkek olması neticesinde pek çok sıkıntılar yaşamıştır. Zihnioğlu’nun verileri, Nezihe Muhiddin’in ulaşabildiği makaleleri, anı, anlatı gibi birincil kaynaklar ile günün gazete-dergi haber ve yorumlarından ayrıca Muhiddin’i tanıyan Taha Toros ve Cemal Kutay (Zihnioğlu, 2016: 25) ile görüşmelerinden oluşmaktadır.

Bu noktada Zihnioğlu, kadın tarihi için bir dönemlendirme önerisi sunmaktadır. Bu dönemlendirme şeması birinci dalga feminizmi oluşturan üç evreden oluşmaktadır: Erken Dönem Osmanlı Hareket-i Nisvanı (1868-1908), II. Meşrutiyet Dönemi Osmanlı Feminizmi (1908-1922) ve Cumhuriyet Dönemi Birinci Dalga Cumhuriyetçi Feminizm (1923-1935) (a.g.e s.21). Bununla birlikte Zihnioğlu eserinde, Kadınlar Halk Fırkası ve Türk Kadınlar Birliği Grubu’nun verilerine dayanarak Birinci Dalga Cumhuriyetçi Feminizm ve kadın haklarına yönelik dört farklı tez savunmaktadır. Zihnioğlu bu tezlerin yanlışlanabilir olmaya açık olduklarını da belirtmiştir. Birinci tezi, Birinci Dalga Cumhuriyetçi Feminizmin temellerinin Erken Dönemin “kadınlık mefkuresi” ve II. Meşrutiyet feminizmine dayandığı yönündedir (a.g.e s.21). İkinci tez, Cumhuriyet rejiminin “kadınsız” kadın hakları inkılabını gerçekleştirdiği yönündedir (a.g.e s.22). Üçüncü tez, Kemalistler ve feministler arasındaki Cumhuriyet kadını kavramı tartışmasıdır. Son tez ise tüm bu olguların, Kemalist iktidar tarafından otoriter bir biçimde anti-feminist bir tavırla sergilendiği yönündedir.

Bu bağlamda eser, “Nezihe Muhiddin: Yaşamı, Düşünceleri” ve “Birinci Dalga Cumhuriyetçi Feminizm ve Milliyetçi Söylemin Sınırları” isimli iki temel başlık altında toplam altı bölümden oluşmaktadır. “Yaşamöyküsü” isimli ilk bölümde, Osmanlı feminizminin öncüleri Şair Nigar, Fatma Aliye ve Halide Edip’in içinde yer aldığı “büyük kadınlar” kuşağının son üyesi (a.g.e s.35) olan Nezihe Muhiddin’in, doğup büyüdüğü yer, almış olduğu eğitim ve etkilenip örnek aldığı insanlar ile çalıştığı okullar, ürettiği eserler, evliliği ve vefatı üzerine bilgiler bulunmaktadır.

“Düşünsel Temeller: Feminizm ve Milliyetçilik” isimli ikinci bölüm, Nezihe Muhiddin’in faaliyetlerinin arka planını oluşturan Osmanlı Hareket-i Nisvanı (Osmanlı Kadın Hareketi)’ndan, Cumhuriyet’in ilk yıllarına kadar olan dönemin zihniyetini ve etkinlik alanını geniş bir biçimde sergilemektedir. Osmanlı kadın hareketinin, beyaz ve özgür, hanedana yakın üst sınıf kadınlar tarafından hürriyetin ve kimliğin kazanılması, toplumsal/kamusal alana eşit bir biçimde dâhil olunması amacıyla ortaya çıktığı bilinmektedir. Kadınlar bu dönemde düşünsel ve eylemsel etkinliklerini yazın alanında ortaya koymuş, daha geniş kadın kitlelerine ulaşabilmek için çeşitli dergi ve gazeteler çıkarmışlardır. II. Meşrutiyet ile birlikte kadınların eğitimi, kamu yaşamına katılımları, giyim dâhil her türlü sınırlamalar ile aile hayatında kadını dezavantajlı konuma düşüren boşanma şekillerinin kaldırılması talep edilmiştir. Bu bölümde dikkat çeken bir diğer nokta, Osmanlı Türk kadınlarının hak mücadelelerinde Batı’daki süfrajet hareketinden ne denli etkilendiği durumudur. Muhiddin, süfrajet hareketlerini kendi süzgecinden geçirerek, öğrenilmesi ve ders çıkarılması gereken deneyimler olarak görmüştür. Aynı zamanda Zihnioğlu, Muhiddin’in mücadelesi kapsamında “feminizm” sözcüğünü pek kullanmadığını belirtmiştir. Muhiddin genel olarak kadınlık mevzusunu Cumhuriyetin ilk dönemini de içine alarak bir devlet meselesi olarak görmüş, oluşturduğu fikirsel arka planı ile bir düşünür ve eylemci olarak kadın hakları için mücadele etmiştir.

“Kadınlar Halk Fırkası” başlıklı üçüncü bölüm, Nezihe Muhiddin’in görüş ve eylemliliğinin yüzeye çıkması, 1923’te cumhuriyetçi siyasaların belirlendiği döneme rastlamaktadır. Nezihe Muhiddin’in de içinde bulunduğu on üç (a.g.e s.122) eğitimli ve üst kademe kadın siyasal hakların alınması için uygun ortamın geldiğini belirterek mücadeleye başlamışlar ve Kadınlar Halk Fırkası’nı kurmuşlardır. Kadınlar Halk Fırkası, kadın hakları hedefiyle hareket eden ve sadece kadınları kapsayan siyasal bir yapılama olmuştur. Kadınlar Halk Fırkası, Cumhuriyet Halk Fırkası’ndan önce siyasi bir yapılanmayı oluşturması açısından hem Türk siyasal hayatı hem de Türk kadın tarihi açısından büyük öneme sahiptir. Fakat hükümet Kadınlar Halk Fırkası’nın kurulmasına izin vermemiştir. Zihnioğlu bu durumu, Kadınlar Halk Fırkası’nın Mustafa Kemal ve arkadaşlarının siyasalarına uygun olmamasında, modernleşme süreci içinde hükümetin kadın hakları programına bir müdahalede bulunduğunu ve Kemalistler için “kadınlara haklarını biz verdik” (a.g.e s.149) tutumunu değiştirmek istemediği şeklinde yorumlamıştır. Burada Zihnioğlu’nun Cumhuriyetçi rejime karşı sert ve militanca bir tavır sergilediği görülmektedir.

“Kadın Birliği’nin Siyasal ve Sosyal Haklar Mücadeleleri” isimli dördüncü bölümde ise Zihnioğlu, Kadınlar Halk Fırkası kuruluşu için izin alamayan Nezihe Muhiddin ve grubunun fırkayı, Kadın Birliği adı altında bir derneğe dönüştürmesini ve fırkanın siyasi maddesinin kaldırılarak, Nezihe Muhiddin’in siyasal ve sosyal haklar hedefi için strateji değiştirdiğini gözler önüne sermektedir. Kadın Birliği süresi boyunca çeşitli faaliyetlerde ve birçok siyasi hak girişiminde bulunmuştur. Bu süreç sonunda Nezihe Muhiddin, muhalefet kesim tarafından birlik içindeki seçimlerde usulsüzlük ve hesaplarda yolsuzluk yaptığı iddialarıyla mücadele etmiştir. Zihnioğlu, Cumhuriyetçi ideolojinin hâkim olduğu bu bölümde Kadın Birliğ’ni, Nezihe Muhiddin’in Birlik içindeki çabalarını, dönemin basınına yansımalarını tüm ince ayrıntılarıyla tarihsel bir sıralama ile eserine yansıtmıştır.

“Kemalistlerle Uyuşmazlık ve Çelişkiler” isimli beşinci bölümde Zihnioğlu, Muhiddin’in faaliyetlerinin yoğun bir biçimde etkin olduğu 1923-1927 yılları arasında, dönemin iktidarı ve tek parti olan Cumhuriyet Halk Fırkası programında kadın haklarını belirten ifadelerin olup olmadığını incelemiştir. Kadınlar Halk Fırkası, iktidar tarafından rejim karşıtı olarak algılanmıştır. Bununla birlikte Zihnioğlu, Kemalistlerin Osmanlı döneminden hiçbir siyasi ve kültürel mirası kabul etmediklerini, Nezihe Muhiddin ve Türk Kadınlar Birliği grubunun etkinliklerinin bu yüzden yok sayıldığını ifade etmektedir (a.g.e s.229). Bu durumda Zihnioğlu’nun dönemin iktidarına karşı sergilemiş olduğu katı, eleştirel tavır okuyucuya yansımaktadır.

“Susturulma, Unutturulma ve Tarihten Siliniş” başlıklı son bölümde ise Zihnioğlu, Nezihe Muhiddin’in Birlik’ten ihraç edildiğini ve Türk Kadınlar Birliği’nin muhalif grup tarafından polis darbesiyle feshedildiğini ortaya koymaktadır. Bundan sonra Türk Kadınlar Birliği’nin geri dönmeme adına tüm siyasalarını değiştirdiği ve 1935’te kendini feshedene kadar hayır işlerine yöneldiği belirtilmektedir. Birlik’in kendini feshetmesi, 1930’da belediye seçimlerine katılma hakkı ve 1934’te milletvekilliği seçimlerine katılma hakkını almış olan kadınların mücadelelerini bu noktada sona erdirdiğini göstermektedir. Bununla birlikte Zihnioğlu, Nezihe Muhiddin’in tarihten siliniş sürecini mahkemelerle mücadele etme ve unutturulmaya dayalı bir yol olarak belirlemekte ardından Muhiddin’in bir suskunluk dönemine girdiğini ifade etmektedir. Bundan sonraki süreç ise yeni gelen neslin tarihten silinmiş olan Nezihe Muhiddin’i hiç tanımamış bir tarihle büyümesi olmuştur.

Eser, işlediği konu bakımından türünün ilk ve tek örneğini oluşturmaktadır. Bu çerçevede Zihnioğlu’nun eserini düzenli bir tarihsel planda kurgulamış olması, gerçekleşen olay ve olguları belli bir dönemi baz alarak sıralı bir biçimde anlatması konu bütünlüğü oluşturmuştur. Eserin dili herkes tarafından anlaşılabilecek düzeyde açık ve akıcıdır. Esere içerik olarak bakıldığında değinilmemiş birkaç unsur göze çarpmaktadır. Bunlardan biri, eserin ele aldığı dönem içerisinde Osmanlı’da bulunan gayrimüslim kadınların, Osmanlı Türk kadın hareketi mücadelesinde rol alıp almadıkları ve kendi aralarında örgütlenme kurup kurmadıkları bilgisinin eksikliği yönündedir. İkinci husus, Kadınlar Halk Fırkası ve Nezihe Muhiddin üzerine -varsa- Mustafa Kemal’in birebir görüşlerinin ele alınmaması eksikliğidir. Bununla birlikte Zihnioğlu’nun eserini, Cumhuriyet rejimine karşıt bir görüşle ele alması ve militan bir tavır sergilemesi ele aldığı ismin, yani Nezihe Muhiddin’in militan tavırlarından kaynaklandığı muhtemel görülmektedir.

Zihnioğlu eserinde kullandığı resimlerle, Nezihe Muhiddin ve mücadelesinin somut olarak okuyucuya sunulmasına vesile olmuştur. Aynı şekilde, resimler dikkatle incelendiğinde, Cumhuriyet dönemi reform hareketlerinin kadınlara getirdiklerini yakalamak mümkün olmaktadır. Belirtilmelidir ki, bu reformların arka planında uzun bir mücadele geçmişine sahip olan kadın hareketinin etkisi vardır. Zihnioğlu’nun büyük bir emekle kaleme aldığı bu eser alana ilgisi olanın mutlaka okuması gerektiği bir başyapıttır.


Kaynakça:

Zihnioğlu, Yaprak. (2016). Kadınsız İnkılap Nezihe Muhiddin, Kadınlar Halk Fırkası, Kadın Birliği, Metis Yayınları, İstanbul.

1 Manisa Celal Bayar Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Kadın Çalışmaları Anabilim Dalı, Tezli Yüksek Lisans Öğrencisi.
[email protected]


FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 0 Yorum