"Anadolu Kadınları Bir Bacıyan-ı Rum Hikayesi" tiyatro oyunu İzmir'de sahnelendi

Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu bünyesindeki Türk Tarih Kurumu tarafından hazırlanan “Anadolu Kadınları Bir Bacıyân-ı Rûm Hikayesi” adlı tiyatro oyunu İzmir’de sahnelendi.

"Anadolu Kadınları Bir Bacıyan-ı Rum Hikayesi" tiyatro oyunu İzmir'de sahnelendi
12 Ocak 2020 - 21:33

Türk Tarih Kurumu (TTK) tarafından hazırlanan, dünya tarihinde eşi olmayan ve 13’üncü yüzyılda Anadolu’da kurulan “Anadolu Kadınları Teşkilatı”nı anlatmak ve öğretmek amacıyla “Anadolu Kadınları Bir Bacıyan-ı Rum Hikayesi” adlı tiyatro oyunu İzmir’de sahneye konuldu.

“Anadolu Bacıları”

İzmir Devlet Opera ve Balesi Bornova Necdet Aydın Salonu’ndaki oyun öncesi Bacıyan-ı Rum hakkında bilgi veren Türk Tarih Kurumu Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Güray Kırpık, bu teşkilatın Türk tarihi ve kültüründe çok önemli bir yere sahip olduğunu vurguladı.

Bacıyan-ı Rum’un “Anadolu Bacıları” anlamına geldiğini aktaran Kırpık, şöyle konuştu: “Anadolu’nun fethine giden gaziler ve onların kurmuş olduğu teşkilat. Osmanlı Devleti kurulurken birtakım toplumsal sosyal sınıflara sahiptiler. Bu sınıflardan 4 ana gruptan bahsediliyor: Ahiyan-i Rum, Gaziyan-i Rum, Abdalan-ı Rum ve Bacıyan-ı Rum. Savaşta ve barışta üzerlerine düşen sorumluluklar olduğunu tarih kaynakları aktarıyor. Burada Bacıyan-ı Rum’un lideri olarak kabul edilen Fatma Bacı’nın karakterini canlandırmaya çalışıyoruz.

Onun şahsında Anadolu bacılarının vaktiyle yapmış olduğu kahramanlıklara ve anlamaya işaretler veriyoruz. Bacıyan-ı Rum bizim her anlamda sosyal eğitim ve üretim müesseselerimizin başında geliyor.” Daha sonra, Uğur İkiz tarafından kaleme alınan, Abdullah Beyaztaş’ın yönettiği ve profesyonel tiyatro oyuncularının rol aldığı oyun seyirciyle buluştu.

Anadolu Kadınlar Birliği (Bacıyan-ı Rum)

“Bacıyan-ı Rum”, Anadolu Kadınlar Birliği anlamını taşımaktadır. “Bacı” kelimesi, abla, kızkardeş anlamına gelmektedir. “Bacı” kelimesi, günümüzde Anadolu’nun bir çok şehrinde yaygın olarak kullanılmaktadır. “Rum” kelimesi ise Anadolu anlamını ifade etmektedir.

İlme, sanata ve ahlâka son derece önem verilen Ahilikte, kadının da sosyal ve ekonomik hayatta önemli bir yeri vardı. Kadınların teşkilatlanıp gelişmesi için Ahi Evran’in eşi Fatma Bacı, dünyanın ilk kadın teşkilatı olan “Bacıyan-ı Rum” teşkilatını yani Anadolu Kadınlar Birliği’ni kurmuştur.

Örneğin Kayseri’deki Ahiler tarafından kurulan sanayi sitesinde hanımlara mahsus çalışma yerleri de bulunurdu. Bacıyan-ı Rum teşkilatına mensup hanımlar bu sanayi sitesinde el sanatlarını ve mesleklerini icra ediyorlardı. Kadınlar daha çok çadırcılık, keçecilik, nakışçılık, örgücülük, kilim ve halı dokumacılığı, ipek ve pamuk ipliği üretimini gerçekleştirmişlerdir. Çalışan kadınlar gerek mesleki ve teknik konularda, gerekse ahlaki konulardaki çağın gerektirdiği eğitim ihtiyacını “Bacıyan-ı Rum” teşkilatında karşılıyorlardı.

Birçok batılı araştırmacı, tarihin o döneminde Anadolu’daki kadınların bir araya gelerek bugün ki anlamda bir sivil toplum örgütü kurmalarını hayretle karşılamıştır. Alman araştırmacı Franz Taeshner de bunlardan biridir. Franz Taeshner, Ahilik teşkilatı ile aynı dönemde kurulan bu teşkilatın varlığına inanamaz. Çünkü o çağlarda Türk kadınının böyle bir sivil toplum örgütünü kuracak kadar bilinçlendiğine akıl erdiremez.

En eski Osmanlı Devleti tarih yazarı Aşık Paşazade Anadolu’da kurulan Ahilik teşkilatı (Ahiyan-ı Rum) yanında bir diğer sosyal zümre olan Bacıya-ı Rum (Anadolu Kadınlar Birliği)’dan bahseder.

Bacıya-ı Rum teşkilatı, Anadolu kadınlarını, gerektiğinde düşmanlara karşı vatan savunmasında eşlerinin yanında mücadele etmesi ve gerektiğinde de kültürde, sanatta, edebiyatta, sosyal ve ekonomik alanlarda kalkınıp gelişmesini sağlamak için teşkilatlandırmıştır. Anadolu Kadınlar Birliği, kadınlar arasındaki yardımseverliğin, konukseverliğin, doğruluk ve merhametliğin gelişmesine katkı sağladığı gibi Türk dilinin, Türk kültürünün ve İslam anlayışının kadınlar arasında yayılmasını hızlandırılmıştı

Anadolu Kadınlar Birliği, Ahilerin kadınlar kolu olarak yetim ve kimsesiz genç kızları himayesine almış, onların eğitimlerinden, ev-bark sahibi olmalarından sorumlu olmuşlardır. Bunun dışında kimsesiz ihtiyar kadınların bakımı, genç kızların evlendirilmesi gibi birtakım sosyal hizmetlerde bulundular, maddi sıkıntı içinde olanlara yardım elini uzatmışlardır.

Sosyal, ekonomik, kültürel ve ahlâki ilkeleriyle Ahilik kültürü, fertlerin hak ve özgürlüklerine ayrıca önem vermektedir. Ahilik teşkilatının erkek üyelerine “Eline, beline, diline sahip ol!” yani “hırsızlık etme, başkasının namusuna göz dikme, başkası hakkında kötü konuşma” prensibi benimsetilip yaygınlaştırılırken, şüphesiz iş birliği yaptıkları Anadolu kadınları o günkü adıyla Bacıyan-ı Rum teşkilatı aracılığıyla da hanımlara, “Eşine, işine ve aşına dikkat et!” yani “eşine yardım et, onu evine bağla, işine ve geçimine dikkat et” prensipleri benimsetiliyordu.

Kaynak:https://www.posta.com.tr https://www.ttk.gov.tr/basindattk/anadolu-kadinlari-bir-baciyan-i-rum-hikayesi-tiyatro-oyunu-izmirde-sahnelendi/

FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 0 Yorum