Naci YENGİN

Naci YENGİN

Genel Yayın Yönetmeni
[email protected]

SEÇİMLER VE TÜRKİYE’NİN GELECEĞİ

17 Ağustos 2013 - 21:43

SEÇİMLER VE TÜRKİYE’NİN GELECEĞİ

www.tarihistan.org

Naci YENGİN

Yerel seçimler öncesi siyasi hareketlilikten kaynaklanan bir darbı mesel haline gelen bir söz vardır: “Türkiye yerel seçimler öncesi daha çok ısınacak!”

Isınma tabiri farklı konular için kullanılsa da Türkiye’nin yerel seçimler öncesi daha da ısınacak olmasında yerel, ulusal ve uluslararası arenanın büyük etkisinin olduğu aşikâr. Türkiye’nin uzun vadede geleceğini belirleyecek olan yerel seçimler bir anlamda da genel seçimlerin aynası olarak da görülmekte. Bu gerçekten hareketle siyasi partiler yerel seçimleri salt belediye seçimleri olarak bakamazlar. Belediye seçimlerinde nispeten kişiler, belediyelerin çalışmaları ve belediye başkanlığına aday olacakların büyük etkisi olsa da bu durum genelleme yapılacak anlamına gelmiyor. İnsanların seçim öncesi partilere ve oy verme eylemine yaklaşımları genellikle futbol taraftarı, cemaat yandaşlığı, , hemşerilik,  siyasi fikirdaşlık, çıkarların ön planda olduğu şeklinde tezahür eder.  Belediye seçimleri her zaman genel seçimleri derinden etkilemiştir. Bu nedenle yerel seçimler Türkiye’nin2015’teki genel seçimlerinin boy aynası; büyük oranda fotoğrafını yansıtacağı için çetin geçecektir.

Sıcaklığın diğer bir boyutu da yerel seçimlerde belediyelerin çoğunluğunu eline geçiren siyasi partinin genel seçimlerde de aynı başarıyı göstereceğine olan inançtır. Bir bakıma seçmenlerin zihninde meydana getireceği düşünülen psikolojik baskı! Bu baskılar oyların bölünmemesi gibi, tek partili bir yönetimi tercih etme gibi, yandaşlık, çıkar birlikteliği… Pek çok konu başlığı altında etkenin genel seçimlerde devreye girmesinin ön koşulu yerel seçimlerden geçiyor!

Yerel seçimlerin genel seçimleri etkileme oranının yüksek olması bu ülkede daha bir kendini hissettirdiği için yerel seçimler 2019’a kadar ülkenin iç ve dış politikasının belirlenmesinde de birinci derece öneme sahiptir diye düşünüyoruz. En azından siyaset akademisi teorisi bunu düşünmeyi gerektirir. Buradan bir tüyo da vermiş olayım yerel seçimlerin adayları kendilerini 2019 vizyonuna hazırlamakla mükelleftir. Tabii ki siyaset ve yönetim alanında devamlılık gibi bir düşünceleri varsa!

Ocak 2013’ten itibaren büyükşehre dönüşecek olan bir şehrin belediye başkan aday adayları ve onların danışmanlığını yapan şahıslarla sohbet etme imkânı bulduk. Ancak görünen o ki aday adayı ve danışmanlarının bahsettiğimiz konularla çok fazla ilgilendikleri falan yok!  Hedef kısa vadede yerel seçimlerde başarılı olup belediye başkanlıklarını ele geçirmekle sınırlı! Belediye hizmetleri, şehrin sorunları, gelecek planları, daha sonraki yerel seçimlerde hedeflerin ne olacağı, genel seçimler hakkındaki düşünceler… gibi konularda fikir ve ufuk sahibi oldukları söylenemez!.

Gelin görün ki fikir sahibi olunmadan imkân verilmeyi bekleyen, belediye başkanlığına oynayan bu tür şahısların danışmanlarının da seçim yapılacak şehirlerle herhangi bir bağları yok. Aidiyet hak getire! Şehre aidiyet duygusu taşımayanların şehri nasıl yöneteceği de meçhul! Yönetim özveri, sevgi, fedakârlık, hakla bütünleşmek, uykusuz geçen geceler, idealizm geniş görüşlülük sahibi olma gibi yüce hasletleri barındıranların işi olması gerekirken tanıdığım, sevip saydığım birçok belediye başkan aday adayı maalesef bu özelliklerin çok uzağında görünüyor!

Anlaşılan o ki belediye başkan adaylarının, hatta milletvekili seçimleri öncesi milletvekili adaylarının da iyi bir eğitimden geçirilmesi gerekir. İnsani eğitim, ruh eğitimi, halkı yönetme eğitimi, uzak görüşlülük, bakış açısı eğitimi! Para, makam mevki, şan, şöhret daha sonra gelen ve sonradan kazanılan özelliklerdir!

Seçimler ülkenin vizyonu açısından çok önem arz eden demokratik girişimlerdir. Sembolik olarak değerlendirilmesi; zaten bizim parti birinci gelecek şeklinde yaklaşımlar sergilenmesi demokratik anlayışa ters bakış açılarıdır. Küçük büyük ayırımı yapmadan bir oy bir hizmet, bir oy bir gelecek inşası şeklinde, bir oy bir umut bir beklentisidir diyerek hizmet etmek ve şehre karşı borcunu ödemek olarak görülmesi gereken bir seçim arzulamak gerekir. Belediye başkanlığı beklentisine girenlerin; hatta seçimleri kazanmış havası içerisinde olanların seçimleri kazansalar bile nihai olarak kazançlı çıkamayacağı bir seçim olacaktır yerel seçimler!

Seçmenlerin gözünde verilen her oy bir beklenti, bir dua ya da bedduaya dönüşebileceğini unutmamak gerekir.

Belediye başkan adaylarının kendilerini seçmenlerine iyi anlatmaları dürüst olmaları ve yapamayacakları vaatlerde bulunmamaları da gelecek siyasi ve sosyal hayatları açısından çok önemli bir adım olacaktır.

Bunlarda daha da önemlisi 2023 Türkiye’sinin sorumluluğunu omuzlarında taşıyabilecek belediye ve genel seçimlerde aday olmasını beklemek seçmenlerin en doğal vatandaşlık hakkıdır diye düşünüyorum.