Naci YENGİN

Naci YENGİN

Genel Yayın Yönetmeni
[email protected]

Kabak Tekkesinin Suçu Ne?

17 Ekim 2010 - 14:18

 

            Kabak Tekkesinin Suçu Ne!

 

Son günlerde Karaköy başta olmak üzere Manisa’da gündem oluşturulmaya başlayan bir konu var.

                Kabak Tekkesi.

            Gülgün Hatun Mescidi Çaybaşı ve Manisa’nın en eski tarihi eserlerinden birisi.

            Manisa’nın İslam şehri oluşunda ilk ibadet merkezlerinden birisi olan Gülgün Hatun Mescidinin yeniden gün yüzüne çıkarılması için var gücü ile çalışıyor yetkililer. Birkaç ay içerisinde yeniden gün yüzüne çıkacak ve Çaybaşı yeniden canlanacak, şenlenecek.

            Ancak konu bu değil bu güzel çalışmalar devam ederken Manisa basınında yer almaya ve gündem oluşturmaya çalışılan bir konu var.

            Kabak Tekkesi cami olsun!

            Bu durum yadırganacak bir konu değil ve hatta ilk bakışta desteklenmesi gereken bir durum. Ki bu nedenle yapılan lobi çalışmaları bazı yerel yazarlarımızı etkilemiş olmalı ki konu ile ilgili görüşmelerini sürdüren bazı çevrelerin ifadelerinden yola çıkarak “Kabak Tekkesi” ile ilgili yazılar yazmışlar. Maalesef konunun önünü arkasını araştırma gereği duyulmadan yazılan yazılar Kabak Tekkesinin camiye çevrilmesi cümlesinde birleşmiş.

            Konu ile ilgili bazı çevrelerin özel çaba sarf ettiği gerek mahalle insanları ve gerekse Gülgün Hatun Mescidi cemaati arasında da tartışmalara varacak boyuta ulaşmış durumda.

            “Kabak Tekkesinin camiye çevrilmesi konusunda” çalışma yürüten bir ekip konu ile ilgili bizden de yardım istemiş ve kendilerini desteklememi, konu ile ilgili yazı yazarak katkı sağlamamı rica etmişlerdir. Ancak isim bizde kalmak şartıyla faaliyet sürdürenlerin niçin bu konun ile ilgilendikleri konusunda bizde tatminkâr bir kanaat oluşmamıştır!

            Kendilerine de belirttiğimiz gibi Kabak Tekkesinin camiye çevrilmesini kişisel olarak doğru bulmadığımızı zira bu tarihi eserin banisinin tekke amacıyla eseri yaptırdığını vurguladık. Yalnız      

Cuma ve bayram namazlarında Gülgün Hatun Mescidinin cemaatin ihtiyacını karşılamaması nedeniyle tarihi tekkenin camiye dönüştürülmesinin akıllıca olmayacağı ve Çaybaşı’nın girişindeki İvaz Paşa Camiinin bu ihtiyacı karşıladığı görüşümüzü belirttik kendilerine.

            XVI Y.Yılda Hacı Hüseyin tarafından yaptırılan Kabak Tekkesi hakkında söylenecek en önemli gerçek tarihi mirasın bize intikal ettiği şekilde bizden sonrakilere aktarılması görevinin bize verilmiş olduğudur.

            Bülent Kar döneminde başlayan bölgenin onarım çalışmaları son aşamasına gelmiş ancak burada hizmet vermeye aday dernek ve kişiler arasında anlaşmazlık daha da şiddetlenmiş görünmektedir.

Kavgaya varacak denli şiddetlenen hizmet yarışında olan yine tarihe ve tarihi eserlere olmaktadır!

Bir de Kabak Tekkesine minber ve mihrap ekleyerek cami haline getirme düşüncesi var ki akıllara ziyan! Eserin banisi isteseydi bu eseri cami olarak inşa ettirebilirdi. Tarihi eserde değişiklik yapmak bizim haddimiz değildir!

Kaldı ki Kabak Tekkesinin orijinal şekliyle korunması isteniyorsa Tekke ve Zaviyeler Kanununun miadının dolduğunu gündeme getirip Kabak Tekkesini yeniden tekke olarak kullanılmasını sağlamak gerekir!

 Ancak bunun mümkün olamayacağı açıktır. Olsa bile Kabak Tekkesi hakkında tarihi gerçekler ve söylentiler farklıdır! Mesela karşınıza Menemen Olayında rolü görülenlerin bazılarının bu tekkeyle bağlantısı ortaya çıkarırlar ki gelin bu konuyu hiç mi hiç karıştırmayın!