Naci YENGİN

Naci YENGİN

Genel Yayın Yönetmeni
[email protected]

BAŞBAKANIN MEZARINDA DARBUKA ÇALMAK

13 Haziran 2011 - 10:40

 

                Mutlu Mahallesiyle Lala Paşa Mahallesinin kesiştiği 3611 ve 3728 numaralı sokakların birleştiği Manisa’nın sıfır noktasındayım.

                Kendimi suçlamamın anlamı yok. Yıllardır buralara yolum düşmemişti diye hayıflanmam da yersiz.

                Son günlerde Lala Paşa Camisi hiçbir dönemde görülmediği kadar medyatik!

Hatta Lala Mehmet Paşa hayatında göremediği kadar yoğun ilgi var mezarına!

                Camii kapısından içeri girmeden başlıyor sıkıntılar. Öncelikle Lala Paşa Camisine arabayla ulaşmak başlı başına bir sorun. Mutlu Mahallesi muhtarlığının orada kalıyorsunuz.  Hatta Caminin nerede olduğunu bilmeyenler büyük sorun yaşayabilir… Osmanlı başbakanlarından birisi olan Lala Mehmet Paşa’nın adına bir tabela ile yol gösterilebilirdi.

                Ege bölgesinde yetişmiş tek Osmanlı Sadrazamının Lala Mehmet Paşa olduğunu söylersek belki kimden bahsettiğimizin önemi biraz daha anlaşılabilir. Tıpkı Mimar Sinan’ın Egedeki tek eserinin Manisa’da oluşu gibi bölgenin yetiştirdiği tek sadrazam da bu topraklardan çıkmış.

                Sadrazam Lala Koca Mehmet Paşa'nın Manisa Lala Paşa Camisi bahçesindeki mezarı kimliği belirsiz kişi veya kişilerce kazıldı. Define aradıkları sanılan kişilerin mezardan bir şey çalıp, çalmadıkları araştırılıyor.”

                8 Haziran 2011’de tüm Manisa bu haberle çalkalandı. Kendini bilmez birileri kalkıp Osmanlı başbakanlarından Lala Mehmet Paşa’nın mezarını kırıp ve bir şeyler aradı! İzahı mümkün olmayan bu gelişme sanal âlemin en çok ilgi gören haberleri arasına girdi bir anda. Lala Mehmet Paşa’nın mezarı kazıldı! Sanırız sağlığında bu kadar meşhur değildi Lala Mehmet Paşa. İnternet üzerinden okunma oranı milyonları buldu söz konusu habere!

                Lala Paşa Caminin girişinde sağ tarafta duvarda okunamaz hale gelmiş bir kitabe karşılar sizi. Üstelik Lala Paşa isminin eksik olduğunu bunun birçok lala paşa ile karıştırılmasının muhtemel olduğunu da belirtelim.  Bu nedenler yetkililerin bu karışıklığı önleyecek en azından Lala Mehmet Paşa Camisi şeklinde camii girişindeki yazıyı değiştirmeleri gerekiyor.

                Mahalle bakımsız. Camii de öyle. Ancak insanı üzen asıl mesele caminin dış duvarları olmadığı için dışarıdan gelecek tehlikelere açık olması. Mesela bizim bulunduğumuz saat ikindi namazı sonrasıydı. Ancak ellerinde darbuka kızlı erkekli yaşları 12- 16 arasındaki bazı çocuklar caminin yanında Lala Mehmet Paşa’nın mezarı başında çalıp oynuyorlardı! Uyarılarımızı dikkate alacak gibi olmadıkları için 155’i aramak zorunda kaldık. Ancak nafile. Yine de bana mısın demeden aynı vurdumduymaz tavırlarını sürdürüyorlar…

                Mezarın soyulmasının üzerinden iki gün geçmişti henüz. Ancak hiçbir güvenlik önlemi yoktu. Mezar hala kazılmış ve altı oyulmuş şekliyle ortalık yerde adeta kimi kimsesi olmayan gariban haliyle duruyordu!  İç burkan bu durum karşısında duygularımıza ortak olan 50 yıldır aynı mahallede ikamet eden Zeynep Teyzenin anlattıklarıyla daha bir ümitsizliğe düştük. Mezarın etrafında kimin mezar taşı olduğu anlaşılmayan kırık dökük mezar taşları!

                79 yaşındaki Zeynep Teyze Sümbüller köyünden 50 yıl önce Lala Paşa Mahallesi 3728 numaralı sokağa yerleşmiş. Ancak son yıllarda mahallenin bakımsız kalması ve değerli şahsiyetlere-yatırlara, eserlere karşı farklı mahallelerden gelen insanların kötü niyetli yaklaşımlarını gözyaşları içinde yakınını kaybetmiş edayla anlatıyordu! Duygu selinin yoğunlaştığı gözyaşlarına darbuka sesi karışıyordu! 

                Üşenmedim iki gündür etrafımda tanıdık eş dosta sordum Lala Mehmet Paşa’nın kim olduğunu. Ancak aldığım cevaplar karşısında bir Manisalı olarak utanç duydum. Kimse etrafında kim yaşıyor bilmiyor. Şehre hizmet edenlerden, değerlerimizden haberdar değil. Ve bunu sorun da etmiyor… Hatta bilim dünyasında da aynı vurdumduymazlık hâkim! Lala Mehmet Paşa hakkında çok fazla bilgiye rastlamanız mümkün değil literatürde.

                Lala Mehmet Paşa Manisa Gölmarmara doğumlu. Devşirme değil öz be öz Türk evladı. III. Murat ve III. Mehmet Dönemlerinde devlet kademelerinde görev yapmış 19 Kasım 1695’te sadrazamlığa tayin edilmiş. Ancak Şirpençe( Şark Çıbanı) hastalığından 28 Kasım 1595’te vefat eden Paşa’nın bazı kayıtlara göre kabri İstanbul Vefa semtindeki Vefa Camii kabristanlığındadır... Ancak genel kanaat mezarının kendi adıyla Manisa’da yaptırdığı Lala Mehmet Paşa Camisinde olduğu yönündedir…

 

Ansiklopedik bilgi:

Lala Mehmed Paşa
On altıncı yüzyıl Osmanlı devlet adamlarından. Manisa’nın Marmara kasabasından olup, Türk âilesinden gelmesine rağmen doğum târihi ve baba adı bilinmemektedir. Sultan Üçüncü Murâd Han Manisa vâlisi iken maiyetinde bulunup, dîvan çavuşluğunu yaptı. Tekeli Mehmed Çavuş lakabıyla tanınırken, Sultan Üçüncü Mehmed Hanın şehzâdeliğinde, Manisa vâliliğinde, lalalığını yapmasından ve pâdişahlığında da vezir tâyin edilmesinden “Lala Mehmed” adı daha meşhur olmuştur.

Sultan Üçüncü Murâd Han (1574-1595) ve Sultan Üçüncü Mehmed Han (1595-1603) devirlerinde çeşitli devlet kademelerinde vazife yapan Lala Mehmed Paşa, 19 Kasım 1595’te vezir-i âzam tâyin edildi. Şirpençeden 28 Kasımda vefat edince, bu vazifesi kısa sürdü. Vefâ Câmii Kabristanlığına defnedildi. Lala Mehmed Paşa, zekâsı, aklı, ilmi, temiz ahlâkı ve adâletiyle meşhurdur.

***

Lala Mehmet Paşa III. Murat saltanatı döneminde 18 Kasım 1595-29 Kasım 1595 tarihleri arasında dokuz gün sadrazamlık yapmış bir Osmanlı devlet adamıdır.

"Nişancı" lakabı ile veya "Eski Lala Mehmed Paşa" şeklinde de anılır. İsminin çağrıştırdığının aksine Tekeli değil, Saruhanlı olup bir zaimin (zeamet sahibi)oğludur.

Doğum tarihi bilinmemekte, ancak Marmara kasabası doğumlu olduğu bilinmektedir. III. Murad şehzade ve Manisa'da vali iken, güzel yazı yazma kabiliyeti sayesinde onun hizmetine girdi ve "Tekeli Mehmed Çavuş" şeklinde anılmaya başlandı.

III. Murad padişah olunca Manisa'ya gelen oğlu şehzade Mehmed'in lalalığını yaptı ve "lala" lakabı ile anılmaya başlandı. Şehzade Mehmed III. Mehmed adı ile tahta çıktığında onunla birlikte İstanbul'a geldi.

Kısa bir süre sonra sadrazamlığa atandı, ancak onuncu gün vefat etmesi üzerine selefi Koca Sinan Paşa sadrazamlığa tekrar getirildi. Tekeli Lala Mehmed Paşa'nın sadrazamlığı dokuz on gün gibi çok kısa bir süre sürmüş, 29 Kasım 1595 günü şirpençeden ölmüştür. Oğlu Arslan Paşa'nın da devlet görevinde bulunduğu Evliya Çelebi Seyahatname'sinde zikredilmektedir.

Osmanlı Devleti tarihinde günümüz Ege Bölgesi'ne denk gelen coğrafya doğumlu tek sadrazamdır.

Tekeli denme sebebi: III. Murad şehzade ve Manisa'da vali iken, güzel yazı yazma kabiliyeti sayesinde onun hizmetine girdi ve "Tekeli Mehmed Çavuş" şeklinde anılmaya başlandı.

Eserleri:  Manisa Lala Mehmet Paşa camii ve III. Mehmed'in sütannesi ve Tekeli Lala Mehmed Paşa'nın kayınvalidesi Halime Hatun adına padişahın Manisa'daki şehzadeliği döneminde (1583-1595) Gölmarmara'da inşa ettirilmiş olan Halime Hatun külliyesi.

Lala Mehmed Paşa, zekâsı, aklı, ilmi, temiz ahlâkı ve adâletiyle meşhurdur.