AŞK GÖZLERİNDE SAKLI

AŞK GÖZLERİNDE SAKLI

Yazarların ilk kitapları önemlidir.

İlk göz ağrısı, ilk aşk, ilk evlat sevgisi gibidir ilk kitaplar.

İlk satırların anlamı bir başka derindir.

Bir de şairliğe soyunmuşsa yazar her mısra, her imgenin farklı bir anlamı vardır. Belki de okuyucudan gizlediği anlamlar barındırırlar.

Bir de aşk varsa işin ucunda işte o zaman her satır kutsi bir metin haline gelir. Sevgiliye uzanan satırlar birer demet çiçek, belki bir gül arama sevdasına çıkmıştır. Aşk ve gülün birlikte anıldığı cümleler alır götürür okuyucuyu. Bazen sevgili Yar gelir bazen de sevgili Peygamber. Aşık ve Maşuk birleşir satırlarda… Aşkın dili Çalap sevgisiyle, kilidi peygamber sevgisiyle açılmıştır.

Boşuna kula âşık olmayan Yaradan’a âşık olamaz dememişler.

“İbn Sina ve Mevlânâ için aşk varlığın özü ve yaratılış gayesidir. İbn Sina ve Mevlânâ İslam Felsefesi açısından, Allah’a ve aşka farklı bir bakış açısı kazandırmakla beraber, varlıkların ve düzenin kemali için aşk felsefelerini ortaya koymuşlardır.”[1]

Aşkı bir de İbn Arabi’den dinlersek kulağımıza neler fısıldayacaktır.

Aşık, "telef" olmalıdır.
Aşık, kuş gibi uçar olmalıdır.
Aşık, daima uyanık kalmalıdır.

Aşığın kalbi, aşktan çılgına dönmelidir.

Biz aşkın kutsal bir sevgi olduğuna iman edenlerdeniz. Maşukluk deli divaneliktir bir bakıma. Yunus gibi olmak, Yunus diliyle konuşmak ve yazmaktır aşk.

“Aşk Gözlerinde Saklı” derken Barış Ünlü’de bir anlamda maşuktur. Aşkını bulmuş ve fır dönmektedir aşkının etrafında.

“Kalbimin sana çıkan her yolunda,

Ömrümün beslenme çantasına koyduğum

Sevdanla birlikte

İlerliyorum öyle usulca” der “Yek” şiirinde.

Bazen de “Gülüşün Damlıyor” şiirinde olduğu gibi

“Ve kulaklarıma adını fısıldayan

Bir mevsimin pamuksu şefkatinde:

Beyaz bulutlardan

Gülüşün damlıyorken

Sensiz sürgünleri yaşayan çehreme”

Aşkın bütün hücrelerinden sesini dinlediğimiz satırlarda göklere yakarırcasına

“Peki, mavi göğü sevdayla kuşatmış bulutlar,

Mutluluk yağdırıyorken

Kirpiklerine değen bir yarın olup

Yanaklarının utangaç sessizliğinde,

Hasretleri savurarak dikileyim diye” dua eder buluruz şairi.

Şairleri hep dua ederken bulurum. Satırlarında dize dize dua demetleri sunarlar. Onların dualarında bazen aşk, hasret, sevgili, yar, sitem, göz, kaş, dudak, kadeh, şarap geçse de duanın anlamı, hedefi hep kavuşmaktır. “Can verilen her aşk ayrılığın son nefesi” olur.

…

Barış Ünlü’yü tanıdığımda lise çağındaydı.  Kalemi titrek, kendi sesini arayan ancak hep arayan, soran ve her satırında aşkın büyüsünü, sırrını çözmeye çalışan tez canlı yapısıyla satırları önüme sererdi. Gözlerindeki ışığı görmemek mümkün değildi. Işığı hiçbir zaman sönmedi gözlerinin, aşk yolculuğu da. Umarım hiçbir zaman da sönmez.

Şairin ilk şiirleri ve ilk şiir kitabında bir şeyler karalamak zor olduğu kadar bir o kadar da mutluluk verici, insanı gönendirici bir duygu.

Kitabına “Lise yıllarımda bana yazmayı sevdiren, şiir sevdama hep destek olan hocam…” diye de kelam etmiş sağ olsun.

Dedim ya yazmak bir aşk arayışıdır.

Aşkı arayanlar yazar, aradığını düşünenler de şair olur zannımca.

“Aşk Gözlerinde Saklı” kitabı için sevgili Barış Ünlü’yü kutluyor, arayışının devam etmesini diliyorum.

Kitap künye: Sinada Yayınevi, Baskı: 2020.

İsteme Adresi: Sinada yayınevi. İstiklal Mah. Kadir Ap. No: 14/B-Afyonkarahisar. Tel: 0(272) 2131314