CAATSA YAPTIRIMLARI İLE DÜŞMANCA YAPILAN HAMLE
“Ne Amerika, ne Rusya ne Çin, Her şey Türklük için.”
Amerika Devlet hayatına başladığı tarihten bu tarafa hiçbir zaman Türkiye’nin yanında olmamıştır. Birinci Dünya savaşında da Türkiye aleyhinde olmuş ama fiili olarak mücadelenin içinde girmemişti.
Türkiye müttefik olduğu tarihten bu tarafa, Amerika’nın güdümünde hareket ettiği sürece Stratejik müttefik adıyla anıldı ama kontrolleri dışında hareket ettiğimizde de yaptırımlarla karşılaştı. 1974 Kıbrıs Barış Harekâtında sonra silah ambargosu uygulanmıştı bunun ilk örneğidir.
Rusya’dan alınan S-400’leri bahane ederek düşman ülkelere uyguladıkları CAATSA yaptırımı kabul edildi ve beş maddesi uygulanmaya başlandı. Amerika tarafından daha önce Rusya, Çin, İran ve Kuzey Kore’ye uygulanan bu yaptırım ilk defa bir NATO ülkesine Türkiye’ye uygulanıyor.
Gerçi Amerika Türkiye’ye hiç dostane davranışta bulunmadı. Irak’ta, Suriye’de PKK’nın bir kolu olan YPG-PYD’ye binlerce tır dolusu savunma ve saldırı malzemesi yardımı yaparken de, Doğu Akdeniz’de haklı olduğumuz konuda Yunanistan’ın, Kıbrıs Rum Yönetiminin yanında olduğunda da, Libya’da ve Azerbaycan-Ermenistan savaşında da Türk’ün karşısında olarak niyetini ve açıklamıştı.
ABD niyetini bir kere daha alenileştirdi ve CAATSA yaptırımlarını kabul etti ve beş maddesini uygulamaya koydu. Uygulamaya konan 5 maddeden 4’ü Savunma sanayimize yönelik yaptırım bir tanesi S-400 le ilgili. Bu da gösteriyor ki ABD’nin bize yaptığı düşmanlığın esas sebebi savunma sanayimizin son yıllarda geliştirdiği modern silahlar, istedikleri çizgide sapma oluşundadır.
Bunda da olağanüstü bir durum yok. ABD’nin dostumuz olmadığı ve bölgedeki tüm politikasının İsrail’in güvenliği üzerine inşa edildiği biliniyordu.
Türk Milliyetçileri bunu biliyordu. Ülkücü Hareketin mensupları bundan yıllar önce sloganlarında “Ne Amerika ne Rusya ne Çin, Her şey Türklük için” diyordu. Bu kabulleri bugünde yarında devam edecektir.
1980 öncesinde Marksis-Leninist solcularda “Go home yankee” sloganıyla Amerika’ya şiddetle karşı çıkıyorlardı ama onlarla ülkücüler arasında önemli bir farklılık vardı. Onlar aynı sözü Rusya ve Çin için söylemiyorlardı.
Artık olanlar oldu. Biden yönetimi görevi devraldığın da direk ekonomimizi hedef alan diğer maddeleri de uygulamaya koyabilir.
Kimseye muhtaç olmadan kendi savunma araç ve gereçlerimizi üretme amaçlı kuruluşumuz Savunma Sanayimiz için atılan adımlar, milletimiz ve devletimiz tarafından şereflice göğüslenmelidir. Sanayimizi daha da güçlendirmek, ürettiklerinin yanında yeni savunma araçları üretmesi için destek olmak, ortam hazırlamak milli görevdir.
Particilik düşüncesi, parti taassubu hastalığı bir kenara bırakılmalı, Vatanın bütünlüğü ve geleceği için el ele verilmelidir. Oy kaygısıyla ortamı germek, vatana yapılacak en büyük kötülüktür. İktidarı ve muhalefetiyle, sistem gereği önemi artan küçük partileriyle herkes aklı başında düşünmeli ve konuşmalıdır.
Yarınları düşünerek, bugünden dikkatli olarak, milli düşünüp uygulayarak yola devam için ele ele…
Türkiye müttefik olduğu tarihten bu tarafa, Amerika’nın güdümünde hareket ettiği sürece Stratejik müttefik adıyla anıldı ama kontrolleri dışında hareket ettiğimizde de yaptırımlarla karşılaştı. 1974 Kıbrıs Barış Harekâtında sonra silah ambargosu uygulanmıştı bunun ilk örneğidir.
Rusya’dan alınan S-400’leri bahane ederek düşman ülkelere uyguladıkları CAATSA yaptırımı kabul edildi ve beş maddesi uygulanmaya başlandı. Amerika tarafından daha önce Rusya, Çin, İran ve Kuzey Kore’ye uygulanan bu yaptırım ilk defa bir NATO ülkesine Türkiye’ye uygulanıyor.
Gerçi Amerika Türkiye’ye hiç dostane davranışta bulunmadı. Irak’ta, Suriye’de PKK’nın bir kolu olan YPG-PYD’ye binlerce tır dolusu savunma ve saldırı malzemesi yardımı yaparken de, Doğu Akdeniz’de haklı olduğumuz konuda Yunanistan’ın, Kıbrıs Rum Yönetiminin yanında olduğunda da, Libya’da ve Azerbaycan-Ermenistan savaşında da Türk’ün karşısında olarak niyetini ve açıklamıştı.
ABD niyetini bir kere daha alenileştirdi ve CAATSA yaptırımlarını kabul etti ve beş maddesini uygulamaya koydu. Uygulamaya konan 5 maddeden 4’ü Savunma sanayimize yönelik yaptırım bir tanesi S-400 le ilgili. Bu da gösteriyor ki ABD’nin bize yaptığı düşmanlığın esas sebebi savunma sanayimizin son yıllarda geliştirdiği modern silahlar, istedikleri çizgide sapma oluşundadır.
Bunda da olağanüstü bir durum yok. ABD’nin dostumuz olmadığı ve bölgedeki tüm politikasının İsrail’in güvenliği üzerine inşa edildiği biliniyordu.
Türk Milliyetçileri bunu biliyordu. Ülkücü Hareketin mensupları bundan yıllar önce sloganlarında “Ne Amerika ne Rusya ne Çin, Her şey Türklük için” diyordu. Bu kabulleri bugünde yarında devam edecektir.
1980 öncesinde Marksis-Leninist solcularda “Go home yankee” sloganıyla Amerika’ya şiddetle karşı çıkıyorlardı ama onlarla ülkücüler arasında önemli bir farklılık vardı. Onlar aynı sözü Rusya ve Çin için söylemiyorlardı.
Artık olanlar oldu. Biden yönetimi görevi devraldığın da direk ekonomimizi hedef alan diğer maddeleri de uygulamaya koyabilir.
Kimseye muhtaç olmadan kendi savunma araç ve gereçlerimizi üretme amaçlı kuruluşumuz Savunma Sanayimiz için atılan adımlar, milletimiz ve devletimiz tarafından şereflice göğüslenmelidir. Sanayimizi daha da güçlendirmek, ürettiklerinin yanında yeni savunma araçları üretmesi için destek olmak, ortam hazırlamak milli görevdir.
Particilik düşüncesi, parti taassubu hastalığı bir kenara bırakılmalı, Vatanın bütünlüğü ve geleceği için el ele verilmelidir. Oy kaygısıyla ortamı germek, vatana yapılacak en büyük kötülüktür. İktidarı ve muhalefetiyle, sistem gereği önemi artan küçük partileriyle herkes aklı başında düşünmeli ve konuşmalıdır.
Yarınları düşünerek, bugünden dikkatli olarak, milli düşünüp uygulayarak yola devam için ele ele…
FACEBOOK YORUMLAR