Türkiye ve KKTC’nin Kıta Sahanlığı Antlaşması

6 maddelik anlaşma sadece Türkiye ve KKTC’nin değil, Rum kesimiyle de kıta sahanlığı sınırı belirliyor. Rumların büyük tepki gösterdiği anlaşmayı Başbakan Recep Tayyip Erdoğan BM Genel Kurulu açılışı için bulunduğu New York’ta Çarşamba akşamı KKTC Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu ile imzaladı. Erdoğan, ABD Başkanı Barack Obama ile görüşmesinin ardından New York’taki Türk Evi’nde imzalanan anlaşma ile Türkiye ve KKTC’nin Doğu Akdeniz’deki hak ve çıkarlarının sonuna kadar korunacağını söyledi. Türkçe ve iki nüsha halinde hazırlanan anlaşmanın ekinde yer alan harita, iki ülkenin kıta sahanlığı ve deniz sınırlarını 27 koordinatla belirliyor. Türkiye’nin Kıbrıs Rum yönetimini tanımaması nedeniyle koordinatlar KKTC sınırlarının bittiği noktadan Rum kesimi sahilleri ile Türkiye arasındaki sınıra da uzanıyor. Anlaşma dün KKTC’de ana muhalefet partisi Cumhuriyetçi Türk Partisi’nin (CTP) yayın organı Yeni Düzen Gazetesi’nde yayınlandı. KKTC Başbakanı İrsen Küçük anlaşmanın bir kopyasını önceki gün parlamentoda temsil edilen siyasi partilere dağıtmıştı.

6 maddeden oluşuyor
- Anlaşmanın birinci maddesinde 27 nokta halinde belirlenen koordinatlar yer alıyor.
- İkinci maddesinde, anlaşma ekinde yer alan haritanın 28 Nisan 2008 tarihinde Türkiye’nin ilan ettiği Akdeniz’deki kıta sahanlığı haritası ile aynı olduğu belirtiliyor.
- Üçüncü maddesinde, yapılacak sismik araştırmalar sonucunda bulunacak doğal kaynak rezervlerinin, her iki ülkenin de sınırlarına uzandığının tespit edilmesi halinde, bu rezervlerden ortak yararlanma konusunun görüşmeler sonucunda belirlenmesini öngörüyor.
- Dördüncü maddede, bu anlaşmanın Kıbrıslı Türklerin adanın tümü, yani Kıbrıs Rum yönetiminin kıta sahanlığı içindeki meşru haklarına engel teşkil etmeyeceği belirtiliyor.
- Beşinci maddede, anlaşmanın yorumlanmasında Türkiye ve KKTC arasında anlaşmazlık çıkması halinde sorunların müzakere ile çözülmesi kayda alınıyor.
- 6’ncı son maddede ise anlaşmanın her iki devlet tarafından onaylanmasının ardından belgelerin değişiminin gerçekleşeceği tarihte yürürlüğe gireceği vurgulanıyor.