TALHA FORTACI: MODERN BÂTINİLER

Kuran ayetlerinin zahir anlamlarının yanında birde herkesin göremeyeceği, herkesin idrak edemeyeceği bir batın manasının olduğunu ifade ediyorlardı.

TALHA FORTACI: MODERN BÂTINİLER
08 Haziran 2014 - 20:02 - Güncelleme: 08 Haziran 2014 - 20:24

                                                          MODERN BÂTINİLER

Batın kelimesi zahir kelimesinin zıttıdır. Bir şeyin iç yüzü, dışarıdan görülemeyen şey manasındadır.10–11. Yüzyıllarda yaşamış olan Bâtınilerde İslam’ı tam böyle tanımlıyorlardı. Kuran ayetlerinin zahir anlamlarının yanında birde herkesin göremeyeceği, herkesin idrak edemeyeceği bir batın manasının olduğunu ifade ediyorlardı. Onlar farkındalar mıydı bilmem ama bu apaçık dini tahrif etmek demekti ve dini ortadan kaldıracak/kaldırabilecek bir aksiyon ortaya koymaktaydı.

 

Çünkü böyle bir yaklaşım Allah’ın Kuran’da açıkça ifade ettiği emirleri yerle yeksan ediyordu.Okuduğu zaman herkesin çok net anlayabileceği bir ayeti, asıl manasından fersah fersah uzak çok başka manalara tevil edebiliyorlardı. Tabi her sıra dışı hareket gibi bunların da belli çevrelerde taraftarları vardı. Nitekim Selçukluları da epey bir zorlamışlardı. Kurucusu olan Hasan sabbah, onlara dünyadayken cenneti vaat ediyor, militanlarına istediği her şeyi yaptırabiliyordu. Neyse ki dinin koruyucusu olan Allah olduğu için, onlara fırsat vermedi ve tarihin karanlık sayfalarında yok olup gittiler.

 

Geçmişte var olmuş ama sonradan etkisini kaybetmiş ideolojiler, dinler, dini inanışlar, mezhepler, bazen gün geliyor günümüz dünyasında da taraftar bulabiliyor. Mesela bir hanımefendi, geçenlerde televizyonda Allah sevgisinden, kuranın bize niye lazım olduğundan, işte içimize dönüşten, kalpten sevgiden bahsediyordu. Ben tam dudak bükmüşken, anlattıklarını pek sindirememişken ağzındaki bakla aniden çıkıverdi. Diyordu ki ben gençlere kuran ayetlerinin batın manasını, içeride, gözle görülemeyen, herkesin fark edemeyeceği manasını anlatıyorum. O anda, şüphelerimin yersiz olmadığını fark ettim ve bu konuyu biraz araştırmam gerektiğini düşündüm.

 

İsminin önünde tasavvuf araştırmacısı yazan bu hanımefendi, maalesef Allah’ın en açık, en net, en basit bir emri olan örtünme hükmünü bile yerine getirmiyordu. Ama biz biliyoruz ki şeriata(Allahın emirlerine) ters olan her türlü düşünüş, anlayış ve amel batıldır. Şimdi sen kalkacaksın Allah’ı çok sevdiğinden, onun aslında bize çok yakın olduğundan, içimizde bir yerde durduğundan, Kuranın aslında bir ahlak ve sevgi kitabı olduğundan dem vuracaksın, ama çok sevdiğin o Allahın en basit bir isteğini yerine getirmeyeceksin.

 

Gelgelelim İslam böyle bir din değil, Allah böyle bir Allah değil, Kuran da böyle bir kitap değil. Kuran ahlaki bir kitap olması yanında aynı zamanda bir hukuk kitabıdır. O nu böyle görmediğin zaman Allahın emirlerini bir tarafa bırakırsın, ibadetleri görmezden gelirisin, mesela namaz aslında elini açıp dua etmektir dersin ve üstüne üstlük Allah’ı sevdiğinden bahsetmeye cüret edersin.

 

Bu tür anlayışlar İslam’a taban tabana zıt, onu bize tebliğ eden peygamberin hayatıyla tamimiyle uyumsuz, batıl ve geçersiz hezeyanlardır. Bizi üzen bu tür inanışların günümüzde genelde gençler üzerinde etkili olması ve kalplerdeki sahih imanı böylesine çarpık bir inanca tebdil etmesidir. İslam’a, Kuran’a ve Allaha bu şekilde bakmak imanımızı tehlikeye sokar. Allah korusun bizi cehennemin kıyısına sürükler.

 

Bu anlayış alkol gibi, uyuşturucu gibi, sigara gibi tehlikeli alışkanlıkların yanında daha şerli bir şeydir. Nasıl ki gençleri bu kötülüklerden korumaya çalışıyorsak, zararlı, zehirli ot mesabesinde olan bu tür farklı dini inanışlara karşı da korumalıyız. İnsanın ahretinin tehlikeye girmesi, dünyasının harap olmasından daha mühimdir. Bu koruma işi de samimi din alimlerine düşüyor. Allaha emanet olun…

05.06.2014 Talha FORTACI

FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 0 Yorum