Talha FORTACI: GERİ DÖNÜŞÜM

                                                     GERİ DÖNÜŞÜM

İnsanoğlu olarak dünyada sınırlı bir ömrümüz var. Herkes vadesi dolunca buradan ayrılıyor. Dünya da aynı bizim gibi, o da vadesi dolunca yok olacak. Dünyanın da bir vaktinin yahut sonunun olması gibi dünya üzerindeki her maddenin de bir sınırı var. İçtiğimiz su, yerden çıkarttığımız her maden sınırlı. Petrol olsun, alüminyum olsun, bakır olsun demir olsun hiçbiri sınırsız değil. O halde gün gelecek bu madenler de bitecek. Bunu fark eden dünya, ikinci dünya savaşı sonrası maddeye olan ihtiyacın artmasıyla da birlikte maddesel geri dönüşüme başladı. Bu kapsamda İnsanoğlu tarafından tüketilen atıklardan değerlendirilebilen atıklar, çeşitli fiziksel veya kimyasal işlemlerle ikincil hammaddeye dönüştürülerek tekrar üretim sürecine dâhil edilmesi olarak tanımlayabileceğimiz geri dönüşüm işlemlerine başladılar. Ülkemizde ise geri dönüşümün mazisi yirmi yıllık bir geçmişe dayanıyor.

Geri dönüşüm tüm insanlığı ilgilendiren, bireyler olarak hepimizin sorumluluk alması geren çok önemli bir konudur. Mesele sadece hammadde kaynaklarının tükenecek olması değildir. Geri dönüşüm dediğimiz olayın birçok faydaları mevcuttur. Şöyle bir kaçını sıralayacak olursak;

1-Çevrenin korunmasına yardımcı oluyor

2-Sınırlı kaynakların korunmasına yardımcı oluyor

3-Enerji verimliliğini arttırıyor

4-Güçlü bir ekonomi kurulmasına yardımcı oluyor

5-Bir meslek alanı oluşturuyor

6-Vasıfsız nitelikteki kişilere vasıf katıyor

7-Toplumsal bir yapı kuruyor

8-İyi bir gelir kapısı yaratıyor

Burada birkaç önemini belirttiğimiz geri dönüşümün en dikkat çeken özelliği çevreye olan olumlu etkisidir. İnsanlar, hayatlarına devam edebilmeleri için toprağa ve suya muhtaçtırlar. Toprağın ve suyun bozulması havanın da bozulmasına yol açar ve neticede dünya yaşanılmaz bir yer haline dönüşür. İşte geri dönüşüm bu noktada çok büyük önem arz ediyor. Bizim toprağa bıraktığımız atık maddeler adeta toprağın canını almaktadır. Bu da doğal olarak bizi etkilemektedir. Yine suya akıttığımız her türlü pislik sudaki canlılarla beraber bizi de etkilemektedir. Mesela toprağa bıraktığımız bir cam şişe doğada 4000 -4500 yılda yok oluyor. Sakız çiklet 5 yılda toprakta kayboluyor. İçtiğimiz meşrubatların teneke kutuları toprakta 10 yılda kayboluyor. Pet plastik şişe tam 400 yılda yok oluyor. Bunları etrafa atmadan önce 400 kere düşünmemiz gerekiyor. Mesela Sigara filtresi, izmaritler 2 yıl, plastik çakmak 100 yılda kayboluyor. Evlerde ve sanayilerde kullandığımız atık yağlar ise sudaki canlıları katletmekte ve daha birçok hasara sebep olmaktadır.

İşte biz tüm bu maddeleri geri dönüştürerek hem hammadde kullanımını azaltıyoruz, hem de doğaya olan bunca zararı engelliyoruz. Mesela kâğıt ve karton atıklarının geri dönüşümünde birçok ağacı kesilmekten kurtarıyoruz ve gelecek nesillerimize daha yaşanabilir yarınlar hediye ediyoruz. Geri dönüşümün tüm maddi faydalarını bir kenara koysak bile sadece doğaya olan bu olumlu etkisinden ötürü ne kadar çok özen göstermemiz gereken bir konu olduğunu anlıyoruz.

Burada tabi belediyelerimize çok büyük işler düşüyor. Onlar bu konuda topluma ön ayak olmalı ve insanlarımızı geri dönüşüm konusunda bilinçlendirmelidir. Geri dönüşüme yeterli kaynak ayrılmalıdır. Dünyada bu işler nasıl yapılıyor araştırılmalı ve en işe yarar olan sistemler tercih edilmelidir. Okullarda daha ilkokul çağındaki çocuklara bu bilinç kazandırılmalıdır.

Bizlerde evlerimizde ailemize bu konuyu anlatmalı ve bunun önemine dikkat çekmeliyiz. Kullandığımız her maddeyi ayrı ayrı poşetlemeli-mesela kâğıt ve kartonlar bir tarafa, plastikler bir tarafa, camlar bir tarafa olacak şekilde-ve belediyenin yetkili toplayıcılarına teslim etmeliyiz.

Bence bu konu aynı zamanda bir inanç meselesidir. Geri dönüşüm aynı zamanda da bir israfı önleyen mekanizmadır. Allah da israf edenleri sevmez. Bundan dolayı bu konuya özen gösterenlerin Allah’ı da razı edeceklerinden hiç şüpheleri olmasın. Sağlık ve mutlulukla kalın. 09.09.2014 Talha FORTACI

.