Manisa Soma'daki Emir Hıdır Bey Camii'

Bir okul dönemini İstanbul gibi bir yerde konferanslar, geziler ve toplantılarla geçirip memlekete gelince büyük bir boşluğa düştüm. Kendime gelince, “Hep İstanbul’u geziyoruz biraz da buraları gezelim” diyerek düştüm yollara

Manisa Soma'daki Emir Hıdır Bey Camii'
13 Ekim 2011 - 08:53

 

Barok mekân

27961

Küçüklüğümden hatırladığım tarihi bir cami vardı, Manisa’ya bağlı Soma’da. Asıl adı Emir Hıdır Bey olan bu cami Çarşı Camii olarak bilir. Kuruluşu ve süslemeleriyle camiden çok konağa benzer. Kuzey cephesindeki kitabelere göre 1791/92 (Hicri 1206) tarihlerinde Selçuklular zamanındaEmir Hıdır Bey zamanında yapılmış. Mimarı bilinmiyor. Sonraları Osmanlılar zamanında Süleyman Paşatarafından tamir ettirilmiş. Caminin kuzey cephesindeki kitabeler de Süleyman Paşa adına yazılmış.

İçeri girildikçe cami şaşırtıcı bir etki bırakır. Bir konak salonunda benzeyen harim kısmı aydınlık bir görünüş ortaya koyarak, bol ışıklı, geniş mekân ve zengin renkli dekorasyon “barok mekân”ın ne demek olduğunu bize öğretiyor.

Bu yapıda büyük ölçüde ahşap malzeme kullanılan yapıda son cemaat yeri, kuzeyi, doğu ve batıdaki yüzleri revak halinde kullanılmıştır. Bu revaklı zemin üzerine kalem işi ile hem alt hem de üst pencereleri ayıran hem de bir pencere, mihrabiye gibi unsurla aralarındaki duvar parçalarını çerçeveleyen kompozisyonlar yapılmıştır.

Yok yok!

Caminin tamamı resimlerle kaplı. Bu resimlerde yok yok... Soyut akantus yaprakları, kıvrık dallar, gerdanlık gibi dizilmiş istiridye kabukları, çiçekler, madalyonlar, bir ada üzerinde mazgallardan top namluları uzanan, burcunda bayrak dalgalanan, önünde güller yığılmış, etrafında ağaç görülen kali; ağaçlar arasında bir konak, tepeler üzerinde bir ev, köprü, kırda bir tepe üzerinde tek başına barok bir çeşme, bir tulumba ve havuz, antik harabe, yelkenli gemiler, sandallar, ağaçlar, üzerinde kuğuların bulunduğu havuzgözlerimize görmeye alışkın olmadığımız güzellikleri sunuyor.27962

 Bu resimlerin kalitesi hemen hemen hepsinde aynıdır. Hepsinde perspektif uygulanmış, yer yer gölgelendirmelerle derinlik sağlanmıştır. Yalnız bu resimler tam olarak minyatür niteliğinden çıkamamış oldukları için şaheser sayılmazlar. (Yine de minyatür geleneğinden kopmadan yapılan bu resimler öyle bir bütünlük arz etmiş ki gözlerimi alamadım.) Ancak orijinal olup, o dönemdeki hayali örnekleri sunduğu için ve Somada ilk defa bir camide bu kadar bol tasvir kullanıldığı için büyük önem arz etmektedir. Ve bu cami gerçekten de adeta bir resim galerisini andırmaktadır.

Delail-i Hayrat minyatürü gibi maşallah!

Girişin iki yanındaki pencerelerin üstlerinde barok aynalara benzeyen levhalarda Mekke Medine tasvirleri işlenmiştir. Doğudaki Medine, batıdaki Mekke şehirlerini tasvir etmektedir. Medine tasvirlerinde, ufukta kaybolan sıradağlar, onların önünde anıt gibi yükselen kayalıklar diplerinde cami, düz damlı evler, hurma ağaçları başarıyla işlenmiştir. Mekke tasvirlerinde de ufukta kaybolan yoğun bulutlar, sıradağlar, dağların eteklerinde kayalar, Kâbe’yi çevreleyen revaklı avlu ayrıntılı bir şekilde işlenmiştir. Edindiğim malumata göre Soma Emir Hıdır Bey Camii’ndeki bu tasvirler Topkapı Sarayı Müzesi kitaplığındaki Delail-i Hayrat minyatürlerindeki tasvirlere çok benzemekteymiş.

Dünyada sadece üç tane!

Cami imamı Ali Kara hocadan aldığımız bilgilere göre Emir Hıdır Bey Cami gibi her tarafı resimlerle kaplı olan iki cami daha varmış. Bunlardan biri yine ülkemizin sınırları içerisinde biri de Bosna’daymış. Tabii bu bilgi üniversiteden gelen araştırmacılar tarafından söylenmiş. Çarşı Camii’nde üçü dışarda bir tanesi içerde olan dört mihrap bulunmaktadır. Zamanında dört mezhebin dersleri de görülürmüş bu camide.

27963Duvar yazıları...

Yurdum insanının karalama alışkanlığı o dönemlerde de varmış. Camiyi gezerken dış cephesinde bir takım karalamalar fark ettim. Ama bunlar öyle kötü karalamalar değil. Neden mi?  Yaklaşınca fark ediyorsunuz ki bu karalamalar -şuan o yazıyı o kadar güzel ancak hattatların yazabildiği- Osmanlıca yazılmış beyitler. Misal verecek olursak:

Bu fani darı dünyada bunun gibi makam olmaz, / Girip farzı eda eden kişi Haktan beıd olmaz. // Bu dar-ı dünya hoştur amma akıbet mevt olmasa / Cenneti ala hoştur amma … (yazılar kurşun kalemle yazıldığından devamı okunmuyor.)

 

Saliha Kübra Solaş gördü ve anlatıverdi-dünyabizim.com

FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 0 Yorum