ABD ve Fransa Ermenistan'da askeri üs kuruyor: Erivan'a kasım ayında Azerbaycan'a saldırı emri verildi
ABD, Avrupa Birliği ve Fransa'nın Güney Kafkasya'da yeni bir savaş planı var, Erivan'a zaten resmi talimat verilmiş, Ermenistan da savaş hazırlıklarına başlamış... Batı bu savaştan Azerbaycan'ı sorumlu tutmaya çalışacak, ABD, Fransa ve Ermenistan'ın başlattığı ortak propagandanın içeriği düşünülemez...
21 Haziran 2024 - 10:09
Güney Kafkasya'yı yeniden karıştırmaya çalışıyorlar. ABD, Avrupa Birliği ve Fransa bu bölgedeki mevcut durumdan hiç memnun değil. Özellikle bölgesel barış sürecinin bir sonraki dönemde olumlu sonuçlara yaklaşması Batı'daki bazılarını ciddi şekilde endişelendiriyor. Bu nedenle Güney Kafkasya'da yeni askeri çatışmalar başlatmak için ortaklaşa sinsi manevralar yapmaya çalışıyorlar. Bu bakımdan Batı'nın bölgesel barış sürecini engelleyici tavrı zaten yadsınamaz bir gerçektir.
Şunu da belirtmek gerekir ki, son zamanlarda Paşinyan hükümeti nihai barış anlaşması metni üzerinde anlaşmaya varmanın eşiğinde olduğu gerçeğini gizlemedi. Ancak bu ihtimal yavaş yavaş ikinci plana itiliyor. Çünkü ABD ve Batı yeniden harekete geçerek Erivan'ı "barış masasından" resmen uzaklaştırmaya başladı. ABD'den gönderilen üst düzey temsilcilerin Erivan'a yaptığı ziyaretlerin ardından Paşinyan hükümetinin tutumundaki değişiklikler şimdiden açıkça görülüyor.
ABD'nin Ermenistan'la ilişkileri stratejik ortaklık düzeyine çıkarma vaadi, Erivan yetkilisini "barış masasından" çekilmenin daha karlı olduğuna ikna etti. Ancak ABD ile stratejik ortaklık umut eden devletlerin gelecekteki kaderini belirlemek için Ukrayna'nın başına gelenlere odaklanmak yeterli. Ve aynı Beyaz Saray yetkilileri, ABD'nin Ukrayna ile imzaladığı güvenlik anlaşmasının her an iptal edilebileceğini açıkça itiraf ediyor.
Böyle bir durumda resmi İravan'ın ABD'ye umut bağlaması ve Ermenistan'ın gelecekteki kaderini büyük riske atması şaşırtıcı. Yani ABD, Ermenistan'ın geleceğiyle hiç ilgilenmiyor. Beyaz Saray'ın Güney Kafkasya'da belirli jeopolitik çıkarları var ve Ermenistan'a "bölgesel bir araç" rolü veriliyor. Ve bu bakımdan ABD'nin çıkarlarının bir sonraki kurbanı olarak Ermenistan seçildi.
Öte yandan bu kurumu kontrol eden Avrupa Birliği ve Fransa da aynı hedefler için çabalıyor. Böylece Fransa Afrika'dan kovuldu. Resmi Paris, Afrika'daki kolonilerini yavaş yavaş terk etmeye başladı. Bu nedenle Fransa artık yeni bir sömürge alanı arıyor. Hiç şüphe yok ki Ermenistan bu amaç için seçilmiştir. Ve resmi Paris, Ermenistan'ı yeni bir Fransız kolonisine dönüştürmekte ısrar ediyor.
Elbette bu niyetin gerçekleşmesi için Fransa'nın Güney Kafkasya'da askeri çatışma durumunun olması çok önemlidir. Bu nedenle resmi Paris, tüm yeteneklerini bölgesel barış sürecini bozmaya odakladı. Fransa, Ermenistan'ı Azerbaycan'la barış anlaşması imzalamaktan alıkoymanın tehlikeli olmadığına Ermenistan'ı ikna etmeye çalışıyor. Ve bu amaçla herhangi bir dış tehdit karşısında Ermenistan'ı savunabileceğini resmi Erivan'ın dikkatine sunuyor.
Fransa'nın, Ermenistan'ın yeni bir sömürgeye dönüştürülmesinde Avrupa Birliği'nden maksimum düzeyde yararlanmaya çalışması ilginçtir. Önce Ermenistan'ı AB üyeliği konusunda referandum yapmaya zorluyorlar. Çünkü resmi Erivan bu adımı atarsa hiçbir zaman Avrupa Birliği'ne üye olamasa bile siyasi açıdan Fransa'nın kontrolündeki bu kuruma bağımlı hale gelecektir. Bu da Ermenistan'ın doğrudan Paris'ten yönetilmesini sağlayacaktır.
Son olarak ABD ve Fransa da Ermenistan'a askeri birlik konuşlandırmakla ilgileniyor. Dolayısıyla bu amacın gerçekleşmesine bahane yaratmaya çalışırlar. Azerbaycan'la barış anlaşmasının imzalanmasından sonra böyle bir mazeret kesinlikle gerçekçi değildir. Dolayısıyla Ermenistan'ı Azerbaycan'la barış sürecinden uzaklaştırıp askeri çatışmaya itmek tamamen ABD ve Fransa'nın bölgesel çıkarınadır. Ve yavaş yavaş böyle bir planın zaten var olduğu gözlemlenmeye başlandı.
Mesele şu ki, yakın zamana kadar Azerbaycan'la nihai barış anlaşmasının bir an önce imzalanması ihtimalinden bahseden Paşinyan hükümeti, şimdi daha radikal bir tavır alıyor. Üstelik hiçbir gerekçe göstermeden Azerbaycan'ı Ermenistan'la yeni bir savaşa hazırlanmakla suçluyor. Ve ne kadar tuhaf ki, resmi Erivan Azerbaycan'a karşı en saçma, en mantıksız iddialarda bulunuyor.
Böylece Ermenistan Dışişleri Bakanlığı, COP29 olayının ardından Azerbaycan'ın savaş başlatacağını ilan etti. Ancak bir ülkenin yüksek diplomatik makamının bu tür iddialarda bulunmasından önce öncelikle gerçeklerin ortaya konulması gerekir. Ve resmi İravan, gerçekleri göstermek yerine, "Azerbaycan'ın davranışı" şeklindeki saçma göndermelerle yetiniyor. Azerbaycan'ın davranışında, nihai barış anlaşmasının imzalanması çabaları dışında herhangi bir yabancı nokta yok. Tam tersine, Ermenistan son dönemde Nahçıvan yönünde Azerbaycan ordusunun mevzilerine ateş açarak ciddi askeri provokasyonlar gerçekleştirdi. Bu da ABD-Fransa ortak talimatı fikrinden başka bir şey değil.
Görünüşe göre ABD ve Fransa, Azerbaycan'ı Ermenistan üzerinden askeri provokasyona kışkırtmaya çalışıyor. Güney Kafkasya'da yeni bir askeri çatışma planının şimdiden başlatıldığı anlaşılıyor. ABD, Ermenistan'la stratejik ortaklık konusunu gündeme getirerek Paşinyan hükümetini cesaretlendirmeye çalışıyor. Aynı zamanda Fransa, Ermenistan'a yeni modern askeri teçhizat sağlanmasına yönelik bir anlaşma imzaladı. Buna paralel olarak Fransa'nın etkili Ermeni yanlısı çevreleri resmi Paris'e başvurarak Ermenistan'a askeri birlik gönderilmesini talep etti. Ve tüm bunlar yeni bir savaşa hazırlık sürecini etkiliyor.
En önemli nokta, Ermenistan'ın ABD ve Batı'nın talimatıyla Azerbaycan'a karşı ne zaman askeri provokasyon yapacağını şimdiden tahmin etmek mümkün. Dolayısıyla Ermenistan Dışişleri Bakanlığı'nın açıklamasının Kasım ayında gerçekleştirilecek olan COP29 sonrasına atıfta bulunması tesadüf değildir. Yani bu, Ermenistan'ın Azerbaycan'a karşı askeri provokasyona başlayacağı zamanın önceden duyurulması anlamına geliyor.
ABD, Avrupa Birliği ve Fransa'nın Güney Kafkasya'da yeni bir savaş planının olduğu anlaşılıyor. Bu konuda zaten Erivan'a resmi talimat verildi ve Ermenistan yeni bir savaşa hazırlanmaya başladı. ABD ve Fransa Kasım ayında Ermenistan'ı Azerbaycan'la savaşa itecek. Bu savaşın başlamasından Azerbaycan'ı sorumlu tutmaya çalışacaklar.
Zaten ABD, Avrupa Birliği, Fransa ve Ermenistan'ın yürüttüğü propagandanın içeriği de tam olarak böyle düşünmemize neden oluyor. Son hedef olarak da Fransa'nın Ermenistan'a Batı'yı temsil edecek bir misyonla askeri birlik göndermesine bahane yaratmak amaçlanıyor.
Elchin KHALIDBEYLI,
Siyaset uzmanı,
"Yeni Müsavat" Medya Grubu
Kaynak: musavat.com
Şunu da belirtmek gerekir ki, son zamanlarda Paşinyan hükümeti nihai barış anlaşması metni üzerinde anlaşmaya varmanın eşiğinde olduğu gerçeğini gizlemedi. Ancak bu ihtimal yavaş yavaş ikinci plana itiliyor. Çünkü ABD ve Batı yeniden harekete geçerek Erivan'ı "barış masasından" resmen uzaklaştırmaya başladı. ABD'den gönderilen üst düzey temsilcilerin Erivan'a yaptığı ziyaretlerin ardından Paşinyan hükümetinin tutumundaki değişiklikler şimdiden açıkça görülüyor.
ABD'nin Ermenistan'la ilişkileri stratejik ortaklık düzeyine çıkarma vaadi, Erivan yetkilisini "barış masasından" çekilmenin daha karlı olduğuna ikna etti. Ancak ABD ile stratejik ortaklık umut eden devletlerin gelecekteki kaderini belirlemek için Ukrayna'nın başına gelenlere odaklanmak yeterli. Ve aynı Beyaz Saray yetkilileri, ABD'nin Ukrayna ile imzaladığı güvenlik anlaşmasının her an iptal edilebileceğini açıkça itiraf ediyor.
Böyle bir durumda resmi İravan'ın ABD'ye umut bağlaması ve Ermenistan'ın gelecekteki kaderini büyük riske atması şaşırtıcı. Yani ABD, Ermenistan'ın geleceğiyle hiç ilgilenmiyor. Beyaz Saray'ın Güney Kafkasya'da belirli jeopolitik çıkarları var ve Ermenistan'a "bölgesel bir araç" rolü veriliyor. Ve bu bakımdan ABD'nin çıkarlarının bir sonraki kurbanı olarak Ermenistan seçildi.
Öte yandan bu kurumu kontrol eden Avrupa Birliği ve Fransa da aynı hedefler için çabalıyor. Böylece Fransa Afrika'dan kovuldu. Resmi Paris, Afrika'daki kolonilerini yavaş yavaş terk etmeye başladı. Bu nedenle Fransa artık yeni bir sömürge alanı arıyor. Hiç şüphe yok ki Ermenistan bu amaç için seçilmiştir. Ve resmi Paris, Ermenistan'ı yeni bir Fransız kolonisine dönüştürmekte ısrar ediyor.
Elbette bu niyetin gerçekleşmesi için Fransa'nın Güney Kafkasya'da askeri çatışma durumunun olması çok önemlidir. Bu nedenle resmi Paris, tüm yeteneklerini bölgesel barış sürecini bozmaya odakladı. Fransa, Ermenistan'ı Azerbaycan'la barış anlaşması imzalamaktan alıkoymanın tehlikeli olmadığına Ermenistan'ı ikna etmeye çalışıyor. Ve bu amaçla herhangi bir dış tehdit karşısında Ermenistan'ı savunabileceğini resmi Erivan'ın dikkatine sunuyor.
Fransa'nın, Ermenistan'ın yeni bir sömürgeye dönüştürülmesinde Avrupa Birliği'nden maksimum düzeyde yararlanmaya çalışması ilginçtir. Önce Ermenistan'ı AB üyeliği konusunda referandum yapmaya zorluyorlar. Çünkü resmi Erivan bu adımı atarsa hiçbir zaman Avrupa Birliği'ne üye olamasa bile siyasi açıdan Fransa'nın kontrolündeki bu kuruma bağımlı hale gelecektir. Bu da Ermenistan'ın doğrudan Paris'ten yönetilmesini sağlayacaktır.
Son olarak ABD ve Fransa da Ermenistan'a askeri birlik konuşlandırmakla ilgileniyor. Dolayısıyla bu amacın gerçekleşmesine bahane yaratmaya çalışırlar. Azerbaycan'la barış anlaşmasının imzalanmasından sonra böyle bir mazeret kesinlikle gerçekçi değildir. Dolayısıyla Ermenistan'ı Azerbaycan'la barış sürecinden uzaklaştırıp askeri çatışmaya itmek tamamen ABD ve Fransa'nın bölgesel çıkarınadır. Ve yavaş yavaş böyle bir planın zaten var olduğu gözlemlenmeye başlandı.
Mesele şu ki, yakın zamana kadar Azerbaycan'la nihai barış anlaşmasının bir an önce imzalanması ihtimalinden bahseden Paşinyan hükümeti, şimdi daha radikal bir tavır alıyor. Üstelik hiçbir gerekçe göstermeden Azerbaycan'ı Ermenistan'la yeni bir savaşa hazırlanmakla suçluyor. Ve ne kadar tuhaf ki, resmi Erivan Azerbaycan'a karşı en saçma, en mantıksız iddialarda bulunuyor.
Böylece Ermenistan Dışişleri Bakanlığı, COP29 olayının ardından Azerbaycan'ın savaş başlatacağını ilan etti. Ancak bir ülkenin yüksek diplomatik makamının bu tür iddialarda bulunmasından önce öncelikle gerçeklerin ortaya konulması gerekir. Ve resmi İravan, gerçekleri göstermek yerine, "Azerbaycan'ın davranışı" şeklindeki saçma göndermelerle yetiniyor. Azerbaycan'ın davranışında, nihai barış anlaşmasının imzalanması çabaları dışında herhangi bir yabancı nokta yok. Tam tersine, Ermenistan son dönemde Nahçıvan yönünde Azerbaycan ordusunun mevzilerine ateş açarak ciddi askeri provokasyonlar gerçekleştirdi. Bu da ABD-Fransa ortak talimatı fikrinden başka bir şey değil.
Görünüşe göre ABD ve Fransa, Azerbaycan'ı Ermenistan üzerinden askeri provokasyona kışkırtmaya çalışıyor. Güney Kafkasya'da yeni bir askeri çatışma planının şimdiden başlatıldığı anlaşılıyor. ABD, Ermenistan'la stratejik ortaklık konusunu gündeme getirerek Paşinyan hükümetini cesaretlendirmeye çalışıyor. Aynı zamanda Fransa, Ermenistan'a yeni modern askeri teçhizat sağlanmasına yönelik bir anlaşma imzaladı. Buna paralel olarak Fransa'nın etkili Ermeni yanlısı çevreleri resmi Paris'e başvurarak Ermenistan'a askeri birlik gönderilmesini talep etti. Ve tüm bunlar yeni bir savaşa hazırlık sürecini etkiliyor.
En önemli nokta, Ermenistan'ın ABD ve Batı'nın talimatıyla Azerbaycan'a karşı ne zaman askeri provokasyon yapacağını şimdiden tahmin etmek mümkün. Dolayısıyla Ermenistan Dışişleri Bakanlığı'nın açıklamasının Kasım ayında gerçekleştirilecek olan COP29 sonrasına atıfta bulunması tesadüf değildir. Yani bu, Ermenistan'ın Azerbaycan'a karşı askeri provokasyona başlayacağı zamanın önceden duyurulması anlamına geliyor.
ABD, Avrupa Birliği ve Fransa'nın Güney Kafkasya'da yeni bir savaş planının olduğu anlaşılıyor. Bu konuda zaten Erivan'a resmi talimat verildi ve Ermenistan yeni bir savaşa hazırlanmaya başladı. ABD ve Fransa Kasım ayında Ermenistan'ı Azerbaycan'la savaşa itecek. Bu savaşın başlamasından Azerbaycan'ı sorumlu tutmaya çalışacaklar.
Zaten ABD, Avrupa Birliği, Fransa ve Ermenistan'ın yürüttüğü propagandanın içeriği de tam olarak böyle düşünmemize neden oluyor. Son hedef olarak da Fransa'nın Ermenistan'a Batı'yı temsil edecek bir misyonla askeri birlik göndermesine bahane yaratmak amaçlanıyor.
Elchin KHALIDBEYLI,
Siyaset uzmanı,
"Yeni Müsavat" Medya Grubu
Kaynak: musavat.com
FACEBOOK YORUMLAR