Bir Zamanlar Medine’de Ravza-i Mutahharada Uşak ve Gördes halıları üzerinde namaz kılınırdı
Mehmet Akif Erdoğru
2025 yılında Medine’de Ravza-i Mutahhara Mescidinde namaz kılarken yerde serili olan halılar dikkatimi çekti. Bunların hepsi aynı renk, aynı desen ve aynı motifi taşıyordu. Söz konusu halıları dikkatlice incelediğim zaman, Suudi idaresinin bu halıları hacılar için siyasi propaganda aracı olarak kullandığını fark ettim. Söz konusu halıların ortasında bir hurma ağacı ile onun hemen altında yer alan iki kılıç motifi bulunuyordu. Şüphesiz bu motif, Suudi Krallığını temsil eder. İki kılıçtan biri Hicaz Emirliğini; diğeri de Necd Emirliğini temsil eder. 1932 yılında her iki emirlik birleştirilerek Suudi Krallığı kurulmuştur.
Tarihte, halıların hem Osmanlı hem de Safevi devletlerinde, siyasi veya mezhebi propaganda malzemesi olarak kullanıldığı belgelenmektedir. Her devlet, büyük ibadet yerlerinde kendi mezhebi motiflerini halılar vasıtasıyla Müslümanlara kabul ettirmeye çalışıyordu. Aynı siyasetin, 21. Yüzyılda, Suudi Krallığı tarafından takip edilmesi gerçekten ilgi çekicidir. 16. Yüzyılda Osmanlı İmparatorluğuna yeni topraklar katılınca, büyük cami ve mescitler için gerekli olan halı ve seccade ihtiyacı arttı. Bu talebi karşılamak için Osmanlı idaresi 1585 yılında Mısır’dan İstanbul’a halı, seccade ve kilim dokuma ustaları getirtti. İstanbul’a getirtilen üç Arap usta İstanbul’da dokuma sanatını öğretecekti. Zamanla Osmanlı sarayları için halı temin etmekle görevli kaliçecibaşı (Halıcıbaşı) isimli bir görev ihdas edildi.
Osmanlı idaresi Medine’deki Ravza Mescidine serilecek halılara özel önem verdi. Bu halılar başlangıçta Uşak halısı iken, zamanla Mısır, Gördes ve Kula halıları Ravza’da serilmeye başlandı. 1726 yılında Ravza’ya serilmek üzere Mısır’dan halı alındı. 1794 yılında Uşak’tan devletçe satın alınan halılar Venedik gemisiyle İzmir’den İskenderiye’ye gönderildi. Oradan da Medine’ye ulaştırıldı. Kargo ücreti İzmir Emtia Gümrüğü kaleminden ödendi. 1832 tarihli bir belgeye göre, ‘Ravza mescidindeki kaliçeler (halılar) mürur-ı zaman ile fersude olarak muhtaç-ı mastahına göre suret-i imali için..’ Uşak’tan İstanbul’a iki halı ustası gönderildi. Demek ki, bu halılar, ya Uşak’ta imal ettiriliyor ya da İstanbul’a getirilen Uşaklı hacı ustalarını tarafından İstanbul’da dokutturuluyor veya restore ediliyordu. Medine’de halılar ‘Rum halısı ve Acem halısı’ olmak üzere ikiye ayrılıyordu. Osmanlı idaresi, halı motiflerine özellikle dikkat ediyordu. 1858 yılında Osmanlı saraylarının halıcıbaşısı (kaliçecibaşı) Hacı Ahmed Ağa’ya Harem-i Şerif’te serilmek üzere Manisa Gördes’te (Gördus) 114 adet halı imal ettirmesi istendi. 1870’lerde Kula halıları da Ravza Mescidinde serilmeye başlandı. Aslında on dokuzuncu yüzyılda Gördes halıları Osmanlı idaresince daha çok tercih edilir oldu. 1815 tarihli bir belgeye göre Saruhan mütesellimi Karaosmanzade Hacı Hüseyin Ağa’ya Ravza’da serilmek üzere toplam yetmiş beş adet Gördes halısı imal ettirmesi talimatı verildi. Bu talimata göre 63 halının uzunluğu ve genişliği 5 zira ölçüsünde, kalan diğer halıların ebatı ise uzunluğu 4 zira genişliği 8 zira olacaktı. Kendisine peyderpey 85.000 kuruş ödenmişti. Ancak ‘ birkaç seneden berü bu havaliye (Gördüs/ Gördes) müstevli olan taundan dolayı halı dokuyan kadın ve erkekler (nessac) ölüyordu ve bu halıların dokunması sekiz aydan fazla’ sürecekti. Bu halıların her birinin maliyeti 20 kuruş olarak belirlendi. Halıların ‘nakış ve elvanı gayet ala olmalıydı’. Dokutulan bu halıların bir kısmı Kayseri cizyesi malından (6517 kuruş), bir kısmı da Samakov cizyesi malından ödendi. 1815 yılında Gördes halısı imal ettirmesi için Hacı Hüseyin Ağaya toplam 15.000 kuruş ödenmişti (Osmanlı Arşivi, Cevdet İktisat 492 ve Cevdet İktisat 8/368/1). Dokutulan yetmiş beş adet Gördes halısı, Medine’de Ravza-i Mutahhara ile Türbe-i Muattara’ya serilecekti, yani mescidin en değerli yerlerine. 1861 yılında İstanbul’da Feshanede halı ve seccade dokunmaya başladı. Fabrikasyon halılar ihtiyaca cevap vermiyor, Osmanlı idaresi, Hz. Halilürrahman ve İstanbul’daki büyük camiler için halı satın almayı sürdürüyordu. Halı masraflarının bir kısmı da Evkaf’tan karşılandı. Yüzyıllardır Ravza’ya serilen Uşak, Gördes ve Kula halıları, muhtemelen Suud idaresi zamanında sergiden kaldırıldı ve yerine başka halılar serildi.




FACEBOOK YORUMLAR