Başlıktaki kelime bir kısaltmadır. Konuyla ilgili okuyucular, kısaltmanın ilk harflerinden Kıbrıs kelimesini fark etmiş olabilirler. Evet, kısaltmanın ilk kelimesi Kıbrıs’tır. Fakat kısaltmada Kıbrıs’tan Türk dünyasına doğru bir açılım vardır: Kıbrıs, Balkanlar ve Avrasya Türk Edebiyatları Kurumu.
KIBATEK, adındaki açılıma yönelik faaliyetlerde bulunuyor. Kıbrıs’ta, Türkiye’de, Balkanlarda ve Türkistan’da edebiyatla ilgili toplantılar yapıyor; Türk dünyasının tanışmasını, kaynaşmasını sağlamaya çalışıyor.
Kurumun son faaliyeti 7-8 Kasım 2022 tarihlerinde Marmara Üniversitesinin Göztepe yerleşkesinde yapıldı: IV. Uluslararası KIBATEK Kıbrıs Türk Edebiyatı ve Edebiyatçıları Sempozyumu. Aynı başlıktaki sempozyumun üçüncüsü, 2018 Mart’ında Lefkoşa’da yapılmıştı.
Marmara Üniversitesi Türkiyat Araştırmaları Enstitüsünün ev sahipliğinde gerçekleştirilen dördüncü sempozyuma Türkiye’nin çeşitli üniversitelerinden, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyetinden, Azerbaycan’dan, Özbekistan’dan, Polonya’dan bilim ve kültür adamları katıldılar ve bildiriler sundular.
KKTC KIBATEK başkanlığı, kısa süre önce İsmail Bozkurt’tan Oğuz Karakartal’a geçmişti. Karakartal, hastalığına rağmen sempozyumla yakından ilgilendi; onun yetiştirdiği genç bilim adamı Emin Onuş’un çabalarıyla başarılı bir kültür ve edebiyat toplantısı geçirdik.
KKTC KIBATEK onursal başkanlığını yürüten İsmail Bozkurt, Türk Kıbrıs’ın önemli siyaset ve edebiyat adamlarından biridir. Bozkurt, mücahit komutanlığı, meclis başkanlığı, kültür bakanlığı yaptı. Ama öyle anlaşılıyor ki en çok edebiyatçılığı ile, romancılığı ile geleceğe kalacak. Onun romanları sadece KKTC’de değil daha şimdiden Türkiye’de ve Türk dünyasında tanınmıştır. Sempozyumdaki bildirilerden önemli bir bölümü onun romanları hakkında idi.
Açılış konuşmasında İsmail Bozkurt, KKTC’nin siyaseten tanınması için çok çalıştıklarını, bir türlü istenen sonucu alamadıklarını, ancak edebiyat yoluyla bazı ülkelere ulaşabildiklerini belirtti. Bu, ülkelerin güç ve itibarının sadece silahlı kuvvetler ve ekonomi ile sağlanamayacağının, bu konuda kültür ve edebiyatın da önemli rolü olduğunun somut bir ifadesi idi.
Bu satırları yazdığım sırada KKTC’nin, Türk Devletleri Teşkilatına gözlemci üye kabul edildiği haberini aldım. Son yıllarda aldığım haberlerin en önemlilerinden, en sevindiricilerinden biridir bu haber. Uğurlu olsun! Bunu, Türk devletleri arasındaki kültür ortaklığının tabii bir sonucu olarak görüyorum.
Sanat ve kültür, toplumların güç kaynakları olduğu gibi kimliklerinin de en önemli parçalarıdır. KKTC’de birkaç yüz binlik küçük bir Türk cemaati var. Küçük fakat ne kadar zinde. Eoka vahşetine karşı destanlaşan bir direniş. Türk Mukavemet Teşkilatı’nın ve Türk silahlı kuvvetlerinin iş birliğiyle gerçekleşen destansı bir çıkartma harekâtı. Ve bu küçük Türk topluluğunun Afif Mapolar, Osman Türkay, Özker Yaşın, İsmail Bozkurt, Harid Fedai gibi kültür ve edebiyat adamları. Burada sadece birkaçını saydım. Beş koca ciltlik Kıbrıs Türk Edebiyatı Tarihi’nde daha yüzlerce edebiyatçının ismi ve eserleri var.
Akdeniz’in mavi sularındaki Kıbrıs, namlusu elinde bir mücahit gibi duruyor. Gerektiğinde tekrar kullanılmak üzere mermileri namludan çıkarmış. Şimdi edebiyat ve müzik adamlarıyla, kortpostal güzelliğindeki kıyıları ve koylarıyla, gittikçe sayıları artan üniversiteleriyle dünyaya açılmak istiyor. Böyle bir var oluşa dünya daha fazla gözlerini kapayamaz.
Yazı ilk olarak 12 Kasım 2022 tarihinde millidüşünce.com sitesinde yayınlanmıştır.
FACEBOOK YORUMLAR