Reklam
Reklam
Önder GÜRCAN

Önder GÜRCAN

[email protected]

KÜRESEL DEĞERLER, ANLAYIŞ, DİYALOG VE UZLAŞMA

11 Eylül 2025 - 17:45 - Güncelleme: 11 Eylül 2025 - 17:46

KÜRESEL DEĞERLER, ANLAYIŞ, DİYALOG VE UZLAŞMA

 

Günümüz dünyasında mevcut 205 ülkenin toplam nüfusu 8, 2 milyardır. Yapılan bilimsel araştırma sonuçlarına göre, dünya nüfusunun büyük bir çoğunluğunun temel eğitim imkanlarından yoksun; bu nedenle de insanlığının önemli bir kronikleşmiş sorununun, Birleşmiş Milletler Teşkilatı ve diğer uluslararası kuruluşlarca ihmal edilen “Küresel Eğitim” olduğu altı çizilerek açıklanmaktadır.

*

Bilindiği üzere, Dünya tarihi ve coğrafyasını okumak, öğrenmek,  analiz etmek, değerlendirmek ve sonuçlar çıkarmak çok önemlidir.

Tarih bilimcileri, “Dünya tarihi tekerrürden ibarettir,“; kimi  tarihçiler  “Dünya tarihi, savaşlar tarihidir;”

siyaset bilimciler de,  “İnsan, politik bir varlıktır” ve “Politika, uzlaşma sanatıdır,” derler.

Öte yandan sosyal bilimciler, politikayı; “İnsani değerler, manevi değerler, vicdani değerler,  kültürel değerler,  etik değerler, hukuksal değerler, toplumsal değerler ve evrensel” değerlerin bir sentezi olarak tanımlarlar.

*

Ne var ki tarih boyunca acı dolu savaşlar, hep birbirini izlemiştir. Son olarak yaşanan Birinci Dünya Savaşı (1914-1918), İkinci Dünya Savaşı (1939-1945), Kore Savaşı (1950- 1953) ve Vietnam Savaşı’nın (1964- 1973) dramatik ve trajlk sonuçları  unutulmamıştır.

Günümüzde de bu acı dolu savaşlara,  İsrail-Filistin Savaşı (1947,1923…) ve Rusya-Ukrayna Savaşı (1922) eklenmiştir.

Ayrıca, uluslararası siyasi ve askerlik gerginlik olarak tanımlanan Soğuk Savaş Dönemi (1947-1991…)   bir yönüyle bugün de devam etmektedir.

Dünya Savaşlar Tarihi’ne, 2025 yılında ilk defa “Küresel Ticaret Savaşı” da girmiştir.

*

Son günlerde dünya Basınında ilgi çekici sıcak haberler yayımlanmaktadır.  Bu haberlerde:  NATO; Çin, Rusya, Kazakistan, Kırgızistan, Tacikistan ve Özbekistan’dan oluşan ŞANGHAY  İşbirliği Örgütü; Tianjin Zirvesi; Türkiye, Azerbaycan, Kazakistan, Özbekistan ve  Kırgızistan’ın üye, Türkmenistan, Macaristan ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin ise gözlemci üye olduğu   Türk Devletleri Teşkilatı;  Avrupa Birliği; diğer uluslararası birlikler; küresel aktörler (ABD, Çin, Rusya, Hindistan) yer almakta; ayrıca çok sayıda ülkedeki  karmaşa; kültürel, ekonomik sosyal ve politik krizler ile belirsizlikler dikkati çekmektedir.

*

Bilimsel platformlarda belirtildiği  üzere; olayların geçici fakat insani, manevi, toplumsal ve evrensel değerlerin  kalıcı olduğu dünya düzeninde sürekli bir barış ve huzur ortamı neden bir türlü sağlanamamaktadır?Savaşlar neden çıkmaktadır?

Tarihteki bazı dönemlere dönük yapılan bilimsel analiz ve  araştırmalar; dünya sorunlarının  gerçekçi olmayan  ve dünya değerlerine uygunluk taşımayan yaklaşımlarla  teşhisi yönündeki  strateji uygulamalarının,  savaşlar gibi yanlış sonuçlara yol açtığını göstermektedir.

Oysa savaşlar, uluslararası sorunların başlıca çözüm yolu değildir.  Hukuk kuralları gereğince, savaşlar meşru müdafaaya (Savunma)  dayanılarak zorunluluk halinde açılır. Aksi takdirde savaşlar, Lahey, Hollanda Uluslararası Ceza Mahkemesi ve Strazburg, Fransa Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi tarafından “ İnsanlık Suçu “ olarak kabul edilir.

*

Akla şu soru geliyor: Dünya şimdi “Bilgi, Yüksek Teknoloji ve Uzay Çağı’na giriş yapmıştır. Bu yeni çağda savaş rüzgarları ne zaman kalıcı olarak son bulacaktır?

Bu bağlamda “Dünyada barış, kalkınma  ve huzuru sağlamaya yönelik” ABD lideri Donald J.Trump ile Pekin’de düzenlenen, Çin Lideri Şi Cinping, Rusya Lideri Vladimir Putin ile Kuzey Kore Lideri Kim Jong Un’un katıldığı askeri törendeki küresel güç açıklamaları dünya kamuoyunun gündemine yerleşmiştir.

*

Ancak yeni dünya düzeni, şaşırtıcı boyutlarda yeniden şekilleniyor. Çağın materyalist  ve makinalaşma projeleriyle sanat, edebiyat, felsefe ve entelektüel kültürden uzaklaşılıyor.

Bu durumda; yeryüzünde  kalıcı bir barış ve huzur ortamının sağlanabilmesi, Birleşmiş Milletler Teşkilatı ve diğer uluslararası kuruluşlar ile ülkelerin  eşgüdümünde akıl, mantık, evrensel kültür, vicdan ve empati bağlamında “Küresel bir eğitim sistemi” oluşturulması ve günlük insan hayatına geçirilmesi ile mümkün olacaktır.

Dünya şairlerinin, şiirlerindeki mısralardan dünya kamuoyuna seslendikleri gibi, “Dünyada kalıcı barış ve huzurun ön şartı sevgi ve anlayış”tır.

*

Yazıyı, bilge insanlardan bir özdeyiş ile bitirelim: “Dünyayı dert edinenin dünya kadar derdi olur.”

FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 0 Yorum