DİJİTAL DÜNYANIN BÜYÜK FOTOĞRAFI
İnsanlık alemi, çağlar birbirinin ardından dönüşü olmayan bir nehir gibi akarken, şimdi de yeni bir çağa, 21.yüzyıla ayak basmış bulunmaktadır.
Bilge kişiler tarafından 21.yüzyıl, “Yüksek Teknoloji Çağı, ” “Uzay Çağı,” “Harfler, Rakamlar, Şifreler ve Kodlar Çağı” gibi isimler altında konumlandırılmaktadır.
Ne var ki dünya planetinin günümüzdeki durumu, bütün yön ve boyutları içinde, uluslararası basında yer alan sıcak haberlerde açıkça görülmektedir.
Buna göre, küresel aktörler ( ABD, Çin, Rusya vd.), bölgesel aktörler ve yerel aktörlerin, gündemdeki politik aksiyon, söylem, demeç ve resmi açıklamaları dünya insanlığının yakın ve sıcak takibinden çıkmamaktadır.
Uluslararası basında, iç açıcı haberler yayımlanmamaktadır. Son yıllarda, dünya genelinde başlayan ve günümüzde de devam ederek yoğunluk kazanan çeşitli olumsuzluklar ve kaotik ortamlar, 2020 yılında Çin’den bütün ülkelere yayılan, milyonlarca insanın ölmesine ve hastalanmasına yol açan COVİD-19 salgını; bilimsel platformlarda belirtildiği gibi, Birleşmiş Milletler Teşkilatı (BM) tarafından küresel yüksek teknoloji araştırma ve geliştirme faaliyetlerinin yeterli kontrol, disiplin ve denetim altında yürütülmesine yönelik yeterli sistem mekanizmalarının kurulmasında karşılaşılaşılan zorluklar; iklim değişiklikleri; ülkeler arası diyalog ve diplomaside etkinlik sağlayabilecek çabaların küresel hayata geçirilememesi ve küresel eğitim sisteminde yetersizlikler ile başlamıştır.
Örneğin:Basın haberlerinde yer aldığı üzere, dramatik, trajik bölgesel/ yerel savaşlar ve çatışmalar (Ukrayna- Rusya, Orta Doğu vd.); kıtalar ve ülkeler arası düşündürücü göçmen, mülteci ve sığınmacı hareketleri; doğa tahribatı; çok sayıdaki ülke toplumlarında başgösteren psikolojik rahatsızlıklar; genel kültür, sanat, edebiyat ve müzik sektörlerinde duraklama; adli olaylarda, suç oranlarında ve kazalarda artışlar; bazı dünya toplumlarında politik, sosyoekonomik ve kültürel kargaşa; yaşam maliyetlerinde yükselişler; yeni hastalık salgınları; küresel terörün tam olarak önlenemesi amacıyla yapılan girişimlerin henüz sonuçlanaması gibi konu başlıkları özellikle dikkati çekmektedir...
*
Bilindiği gibi, dünya hayatında her olay neden-sonuç ilişkisine bağlıdır.
Dünya kamuoyunca yakından gözlenen ve izlenen söz konusu karmaşanın başlıca nedeni, ülkeler arasında “Siyaset Sanatı” nın faydalı, yapıcı ve doğru olarak uluslararası ilişkilere ve gündeme yeterli ölçüde yansıtılamamasıdır.
Oysa; “Siyaset Sanatı; insanlığın bütün kadim kültürel zenginliği (İnsani değerler, manevi değerler, vicdani değerler, kültürel değerler, etik değerler, hukuksal değerler, toplumsal değerler ve evrensel değerler) bağlamında “İmaj Verme” ile asgari müştereklerde “Uzlaşma Sanatı” olarak kabul edilir.
Dünya toplumlarında gözlenen farklı kültürler, çok gün yüzü görmüş olan insanlığın kadim zenginliğidir.
Böyle bir insancıl yaklaşım, insanlık tarihinde ne ölçüde gerçekleştirllmiştir?
BM tarafından, küresel insanlığın kültürel yapısına ilişkin olarak sürekli ve dönemsel olarak hazırlanan “Dünya İnsanlığının Ortalama İnsani Gelişmişlik Endeksi” raporları önem taşımaktadır.
Bu konularının nihai bir yaklaşımla değerlendirilmelerini tarih ve toplum bilimcilerine bırakalım.
Önder Gürcan
FACEBOOK YORUMLAR