YANGIN
Yangınlar hiç bitmeyecek. Kâh Yürek yangınları, kâh Toprak yangınları, kâh aklınıza gelen her şeyin yangını…
Yangın, bir şikâyet olarak algılandığında teselli edilmek suretiyle derdest edilecek bir arızi durum olmaktan öteye gitmez. Ancak diğer yangınları bu bağlamda irdelemeye kalktığımızda, çok ötelere gitmek icap ettiğini açık yüreklilikle söyleyebiliriz.
Toprağın yangını, nebatatın yangınına sirayet eder. Hatta hayvanatın yangınına da uzanır gider. Dolayısıyla yangın kelimesinin ‘yanmak’ fiilinin çeşitli işlevsellikleri içerisinde karşımıza çıktığında, dizleri dövmenin herhangi bir karının olmadığına da şahitlik ederiz.
Çünkü nasihatlerden, musibetlerden, felaketlerden, ibret almadığımız müddetçe bizim dizlerimizi döveceğimiz, başlarımızı taştan taşa vuracağımız, mutlaka bir akıbet olarak karşımıza çıkacaktır.
Oysa küçük tedbirlerle önlenebilecek olan nice yangınların bir felakete dönüştüğünü gördüğümüz halde, tedbirleri başkalarının almasını beklemek ya da tedbir alıyormuş gibi davranmak, gafilliğini tekraren, tekraren gösterdiğimizi de göz ardı etmemeliyiz.
Bu noktada durup düşünmek ve nerede hata yapıyoruz sorgulamasını yaptıktan sonra hatanın defi için yapılması gerekenleri de yapmamız icap eder. Her ne kadar bu bağlamda söylemlerimiz, eylemlerimizin önüne geçse de mutlaka kenarda köşede bir yerlerde birilerinin canı gönülden bu meselenin halli noktasında gayret ve teşvik içerisinde olduğunu ve zaman mefhumunu bir kenara bırakarak bütün kuvvet ve kudretiyle bu mücadeleyi gerçekleştirmeye çalıştığını söylemek çok abartı olmasa gerektir.
Ancak teknolojik ilerlemenin verdiği nimetleri sadece ve sadece dara düştüğümüzde aklımıza getirecek olursak o zaman bu felaketleri tekraren yaşamanın talihsizliğini de peşinen kabul etmiş oluruz.
Oysa insan hayatı mücadelenin en dibinden en yükseğine kadar adeta bir tırmanma şeridi gibi göz önünde durmaktadır. İlaç; sabır ve tedbirdir.
Bu zorlu yolda önlemler, işleri kolaylaştırdığı gibi hayatında kolaylaşmasını sağlamaktadır. Sadece kolaylık dileğiyle değil, İnsanlık gereği olarak çevremizin muhafazası, müdafaası ve korunması noktasında azami gayretle yükümlü olduğumuzu tekraren hatırlatmak elzemdir.
Aksi halde yangınlarımız bitmediği gibi bizimle birlikte çevremizde var olanların da yok olmasının asli sebebi olmak ve vebalini taşımak durumunda olacağımızı üzüntüyle belirtirim.
Yangınlar hiç bitmeyecek. Kâh Yürek yangınları, kâh Toprak yangınları, kâh aklınıza gelen her şeyin yangını… Dikkat ve tedbir yetkililer ile ahalinin olmazsa olmazı, olmalıdır. Vesselam…
Muammer AZMAK 04.07.2025




FACEBOOK YORUMLAR