Devletin Menşei

İlk baskısı 1945 yılında İÜ Hukuk Fakültesi - Kenan Matbaasında yapılan "Devletin Menşei" kitabı yeniden yayınlandı.

Devletin Menşei
07 Nisan 2023 - 09:55 - Güncelleme: 07 Nisan 2023 - 10:09

Devletin Menşei

Recai Galip OKANDAN

Kollektivitenin, beşerî taazzuvun en mütekâmil şekli, hukukî ve siyasî vakıaların en dikkate şayan ve en önemlisi, beşreî hayatın zarurî bir şartı ve lüzumlu bir unsuru olan Devlet, beşerî ihtiyaçların en başında gelen bu büyük sosyal vakıa, bu dikkate şayan hukukî realite, filozofların, sosyologların, hukukçuların, siyaset adamlarının, nazarlarını daima üzerine çeken ve muhtelif cephelerden derin incelemelerin yapılmasına mevzu olan en önemli bir problem mahiyetini arz etmektedir.
Dünyada medeniyetin ilk filizleriyle birlikte çeşitli şekiller altında ve muhtelif isimlerle gözüken, muhtelif gelişme merhalelerini geçirdikten sonra Devlet namım alan bu İçtimaî, siyasi ve hukukî vakıa, esas itibariyle, yekdiğeriyle sıkı ilgisi bulunan ve her biri diğerini tamamhyan, iki mühim cepheden incelenmiştir. Bunlardan birincisi onun doğuş şeklini tâyin, İkincisi de onun mahiyetini ve hukukî bünyesini tesbit keyfiyetidir. Fiiliyat sahasındaki gelişme ile müvazi olarak, filozof ve bilginler, Devleti her iki cepheden de tetkik ederek, Devletle ilgili bu problemlerin her ikisi üzerinde de durarak, bu hususta birçok fikir ve mülâhazalar serdetmişlerdir.
Bunlardan Devletin doğuşunu izah keyfiyeti ve bu hususta yapılan çalışmalar, hiçbir suretle yeknasak ve kesin neticelerin husulünü mümkün kılamamışlardır. Mâzide ne kadar geri gidersek gidelim daima tesadüf eylediğimiz Devletin doğuşu ve onun kuruluş şekli hakkında kesin ve açık bir neticeye varılamamış ve hattâ bunun yalnız güçlüğü değil imkânsızlığı bile ileri sürülmüştür. Mütefekkirlerin hemen hemen kâffesi Devletin doğuşu ve kuruluşu keyfiyetinin hakikate uygun bir tarzda tesbitinin imkânsızlığını ifadeden çekinmemişlerdir. Etnolojinin insanların ilk iptidaî yaşayışı hakkında kesin neticeler elde etmeye çalışmasına, bu hususta önemli çalışmaların mevcudiyetine rağmen, Devletin doğuş ve kuruluş tarzına dair müsbet ve yeknasak neticelerin elde edilebilmesi hâlâ mümkün olamamıştır.
Halli imkânsız telâkki olunan Devletin doğuş ve kuruluşu probleminin tamamen tarihî ve sosyolojik bir olay olup bunun hukukçuları ilgilendirmediğini ileri süren, hukukçunun Devletin tarzı teşekkülü meselesiyle meşgul olmaması lüzumunu müdafaa eyleyen bazı mahdut müelliflerin ısrarla üzerinde durdukları tez hilâfına2, biz, mevzuu Devleti incelemekten ibaret bulunan umumî âmme hukukunun bu problemi de hal vazifesiyle mükellef olduğuna kani bulunuyoruz. Her ne kadar Devletin doğuşu ve kuruluşu meselesi kesin ve açık bir şekilde tesbit olunamayarak bu hususta ancak bazı faraziye ve mülâhazaların serdi mümkün bulunmakta, Devletin kuruluş şekli hakkında kat’î mütalâalar yerine yalnız farazi bazı mülâhazaların ileri sürülebilmesi kabil olmakta ise de, bütün bunlara rağmen, bu hususta ileri sürülen fikir ve mütalâaların, vücuda getirilecek, kabul olunacak ve hâkim kılınacak bir izah tarzının, Devletin mahiyeti ve hukukî bünyesi üzerinde, Devlet ve hukuk, Devlet ve fert arasındaki münasebetlerin tayininde, Devletin hakikî rolünün tesbitinde, dikkate değer bir tesir icra edeceklerini de inkâr edemeyiz.
İşte bunun içindir ki, Devletle ilgili muhtelif problemlerin, Devlet rejim ve sistemlerinin, siyasî teşekkül ve müesseselerin, incelenmeleri hususunda, Devletin kuruluş tarziyle ilgili fikir ve mütalâalarin da kendine mahsus bir kıymet ve önemi haiz olduklarında, şüphemiz bulunmamaktadır. Zaten Devletin doğuşu meselesinin umumî âmme hukukunda incelenmesi keyfiyetinin lüzum ve faydası da bundan ileri gelmektedir. Kısaca, Devletin kuruluş şeklini izah ve tâyin keyfiyeti, bizce, umumî âmme hukuku bakımından, ihmal olunmaması, bir önem ve ilgiye mazhar kılınması lâzım gelen noktalardan biridir.
Detaylı bilgi için: https://iupress.istanbul.edu.tr/tr/book/devletin-mensei/home?s=03

 

FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 0 Yorum