Şehitlere hakaret eden kişi yakalandı..

Yerim Destanınızı yazmıştı...!

Şehitlere hakaret eden kişi yakalandı..
16 Temmuz 2017 - 14:54 - Güncelleme: 16 Temmuz 2017 - 15:10

~~İzmit'te, bir yerel derginin yazı işleri müdürü olan Yeliz Koray, Türk milletinin vatan hainlerine karşı kazandığı 15 Temmuz destanıyla ilgili 'Yerim destanınızı' başlıklı köşe yazısının ardından gözaltına alındı.

BÜYÜK TEPKİ ÇEKMİŞTİ

Yazı tepkilere neden oldu. Bazı kişiler sosyal medya üzerinden yazı ile ilgili olarak adli işlem başlatılmasını istedi. Dün akşam saatlerinde polisler İzmit'te evine gittikleri Yeliz Koray'ı gözaltına aldı. Yeliz Koray, Kocaeli Emniyet Müdürlüğü Güvenlik Şube Müdürlüğü'ne götürüldü. Yeliz Koray'ın yarın adliyeye sevk edilmesi bekleniyor.
 İşte O yazı:::  YERİM DESTANINIZI

~~Yerim destanınızı!

1.Dünya Savaşı

4 yıl sürdü

Tekrar ediyorum 4 yıl

Yani 16 mevsim,

208 hafta,

bin 460 gün…

Kafkas, Kanal, Filistin-Suriye, Çanakkale, Hicaz-Yemen,

Makedonya, Galiçya, Romanya Cepheleri açıldı.

İtilaf Devletlerinin 42 milyon askerine karşı 2 milyon 850 bin kadardık.

Kafkas Cephesi’nde Sarıkamış’ı Rus ordusundan almak için savaştık.

90 bin asker DONARAK ÖLDÜ.

Dok-san-bin asker…

Lojistik destek gelememişti çünkü.

Zaten açlardı, üşüyerek, uykuya dalarak öldüler.

Kimi anasını, kimi sevdiğini hayal ederek uykuya daldı.

Bir daha uyanmadılar…

Çanakkale Cephesi…

Zafer kazanıldı ama bedeli 500 bin insanın ölümü oldu.

253 bini asker, gerisi sivildi.

Tarihçiler, hastalıktan ölenlerin bu sayının iki katı olduğunu söyler.

Bir de o dönem üç lisenin mezun veremediğini.

Galatasaray, Konya ve İzmir Liseleri…

Çünkü elleri silah tutuyordu, çocuklardı, dönmeyi düşünmemişlerdi…

Dönemediler, tarihe “meçhul çocuk asker” olarak geçtiler.

Çoğunun ismi de mezarı da yok, Çanakkale’de yatıyorlar!

Kurtuluş Savaşı..

Doğu Cephesi’nde Ermenilerle

Güney Cephesi’nde Fransızlarla savaştık.

Doğu Anadolu tamamen kurtarıldı, TBMM resmen tanındı.

Maraş, Urfa, Adana ve Sakarya’da zafer kazandık.

Fransızları yurttan TEMİZLEDİK.

Şehirlerimize; Gazi, Kahraman, Şanlı isimleri verdik.

BATI Cephesi daha kanlıydı.

1. ve 2. İnönü, Kütahya-Eskişehir, Sakarya Savaşı yaşandı.

Sakarya Savaşı, tarihe en çok subayın şehit olduğu savaş olarak girdi.

İtalyanlar Muğla ve Antalya’dan çekildi.

Mustafa Kemal Atatürk, Büyük Taarruzu BAŞLATTI!.

Dumlupınar Meydan Muharebesi’nden sonra

“İlk hedefiniz Akdeniz ileri” dedi.

Yunan ordusu İzmir’e kadar kovalandı, İzmir düşman işgalinden KURTARILDI!

Batı Anadolu düşmandan tamamen TEMİZLENDİ.

Konferanslar, kongreler, ateşkesler, anlaşmalar…

Kurtuluş Savaşı da 4 yıl sürdü.

16 mevsim,

208 hafta,

bin 460 gün…

Binlerce şehit verdik.

O binlercenin yine iki katından fazlası bulaşıcı hastalıktan öldü.

YILLARDIR PKK’YA VERİLEN ŞEHİTLERİ SAYMIYORUM BİLE…

Ve 15 Temmuz…

1 gün bile sürmedi.

Tekrar ediyorum 24 saat bile değildi; 15 saat sürdü!

Limana yanaşan düşman gemilerinden değil,

sağ olsun Erdoğan’ın ‘eniştesi’nden öğrendik.

Ama hazırlıksız değildik.

Lojistik destek tamdı mesela.

Nedense 4 farklı noktada bekletilen uçaklar-helikopterler,

3G bağlantıları, televizyonlar, radyolar…

Düşman bu kez ne İngiliz, ne Fransız, ne de Almandı…

Bir zamanlar yedikleri içtikleri ayrı gitmeyen,

istedikleri her şey verilen “muhterem hoca efendileri”ydi.

Amaç devleti ele geçirmekti ama nedense birkaç tankla darbe yapmaya çıkmışlardı.

Her şeyden habersiz masum erlerle polisi ve vatandaşı karşı karşıya getirdiler.

Kardeşi kardeşe kırdırdılar!

Kurtuluş yine bizimkilerden; FETÖ’nun kumpas kurduğu Kemalist askerlerden geldi.

Ve milletin direnişiyle birlikte darbe püskürtüldü.

Sonuç 248 şehit, yüzlerce yaralı…

***

Kısaca…

Evladını beşikte bırakan Nene Hatunlar

Kocasını toprağa verip cepheye koşan Kara Fatmalar…

Çocuk, yaşlı, kadın demeden..

Atamızın önderliğinde bizlere

19 Mayıs’ı,

23 Nisan’ı,

30 Ağustos’u,

29 Ekim’i bıraktılar!

Amma…geriye Sarıkamış’ta ölenler için ‘halay’ çektiğimiz anmalar…

“Yağmur yağıyor çocuklar üşümesin” diye yasaklanan 23 Nisan’lar…

Her sene hastalık bahanesiyle iptal edilen 19 Mayıs’lar

ve güvenlik gerekçesiyle yasaklanan 30 Ağustos’lar kaldı!

***

Velhasıl

“Elin tokadını yemeyen kendi tokadını yumruk sanırmış!”

Tarihe altın harflerle yazılan onca zafer,

binlerce şehit ve ders alınacak yüzlerce hikaye kalmışken…;

Darbenin araştırılmasını istemediğiniz meclis önergeleri,

Muhterem hoca efendinizi değil de masum askeri karşınıza alarak bastırdığınız afişler,

Bir türlü TEMİZLEYEMEDİĞİNİZ,

KOVALAYAMADIĞINIZ ve

Düşmandan KURTARAMADIĞINIZ vatan varken

Size de hiçbir güvenlik gerekçesi göstermeden 1 hafta bayram yapmak komik gelmiyor mu?

Gelmiyorsa yukarıdaki satırları tekrar okuyun beyler, bayanlar…

Destan 3G ile yazılmaz.

Yeliz Koray - Kocaeli Koz Dergisi

 

FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 0 Yorum