Reklam
Reklam
Prof. Dr. Ahmet SEVGİ

Prof. Dr. Ahmet SEVGİ

[email protected]

NAMAZ VE KALP HUZURU

02 Ekim 2025 - 09:51 - Güncelleme: 02 Ekim 2025 - 11:28

NAMAZ VE KALP HUZURU

Prof. Dr. Ahmet SEVGİ

Her yıl, 1-7 Ekim tarihleri arası “Camiler ve Din Görevlileri Haftası” olarak kutlanıyor. Söz konusu haftanın bu yılki teması “Peygamberimiz, Cami ve Namaz” olması hasebiyle bugün “namaz ve kalp huzuru” konusu üzerinde duralım istiyorum.

Namaz dinin direğidir. Namaz müminin miracıdır. Namaz kötülüklerden alıkoyar. Âmennâ… Fakat hangi namaz? Alışkanlık eseri kılınan namaz bizi kötülüklerden alıkoyar mı?

Namaz Alışkanlığı 

Son zamanlarda sıkça duyduğum ve hiç de doğru bulmadığım sözlerden biri de “namaz alışkanlığı” tabiridir. Geçen Cuma, camide hoca bu ifadeyi tekrar tekrar kullanınca din görevlilerimiz adına üzüldüm.

Bir Hatıra

1985 yılıydı, Konya’da “Türk Halk Edebiyatı ve Folkloru” konulu bir kongre tertip edilmişti. Bendeniz üniversiteye yeni intisap etmiştim.  Oturum arasında (ikindi vakti) sohbet edilirken İlahiyat kökenli, Diyanet’te müfettişlik de yapmış sevip saydığımız bir hocamız “Benim bir namaz alışkanlığım var” deyip namaza gitmişti. Hocamızın kullandığı bu “namaz alışkanlığı” ifadesini ilk defa duymuş ve şaşırmıştım. Ogün bugündür ne zaman bir “namaz alışkanlığı” ifadesi duysam irkilirim.

Üzülerek belirtelim ki bizde namaz, dün de bugün de şuurla değil, alışkanlıkla kılınmaktadır. Maalesef din görevlilerimiz de bunu böyle telkin etmektedir. Sizlerin de şahit olduğunuz üzere yazın, okullar tatil olduktan sonra cami görevlilerimiz ve bazı belediyeler ortak bir proje hazırlayarak 40 gün, 50 gün sabah namazına gelen gençlere çeşitli hediyeler veriyorlar. Bunun adı da gençlere namaz alışkanlığı kazandırma projesi oluyor. 

Konuyla ilgili kesip sakladığım bir gazete kupürü şöyle:

Yaz tatilinde 40 gün sabah namazına gelen 2016 doğumlu çocuklar için hazırlanan bisikletler dağıtılmaya başlandı. Törende konuşan belediye başkanı “En büyük temennim namaz alışkanlıklarını hayatları boyunca devam ettirmeleridir” dedi.

Kalp Huzuru

Hâlbuki namaz, alışkanlıkla değil, kalp huzuru ile kılınır. Nitekim Peygamberimiz de:“Kalp huzuru olmadıkça namaz namaz değildir” der.  Binaenaleyh, din görevlileri ve aileler çocuklara namaz alışkanlığı değil, namaz şuuru vermeye çalışmalıdır. C. Allah “Namaz kötülükten alıkoyar” buyurur. Bu sebeple, gayesine uygun olarak namaz kılan kişi kötülük yapmaz. Hem namaz kılan hem de kötülük yapanlar biliniz ki alışkanlıkla namaz kılanlardır. 

Dediğim gibi bize hep namaz alışkanlığı telkin edilmiş, namaz şuuru verilmemiştir. Rivayet ederler ki Osmanlı ulemasından Molla Lütfi (ö. 1495) bir dersinde, Hz. Ali’nin vücuduna batan oku namaz kıldığı esnada çıkardıklarını ve Hz. Ali’nin bunu fark etmediğini söyleyerek “İşte namaz dediğin böyle olur, bizim namazlarımız bunun yanında bir eğilip doğrulmadan ibarettir” şeklinde namazın ehemmiyetini açıklar. Lakin bu söz “namazı eğilip doğrulmaktan ibaret görüyor” şeklinde yorumlanarak Molla Lütfi idam edilir. (Bkz. Türk Dili ve Edebiyatı Ansiklopedisi, c. 6, s. 398)

Görüldüğü gibi biz dini, şekilde boğmuşuz. Emir ve yasakların hikmetine hiç bakmamışız. Bunun içindir ki herhangi bir Müslüman’a “Onun elinden ve dilinden emin olabilirsiniz” diyemiyoruz. Aynı şekilde, namaz kılan bir kişi için de “O kesin olarak kötülük yapmaz” hükmü veremiyoruz.  

Demem o ki gerçek Müslüman dürüst insandır. Ondan kötülük sadır olmaz. Lakin alışkanlık eseri ibadet eden kişilerin kötülük yapmaları ihtimal dâhilindedir. Bu yüzden, alışkanlık eseri namaz kılmak, alışkanlık gereği oruç tutup kurban kesmek gibi yanlış din anlayışlarından uzak durarak ihlaslı mümin olmaya gayret etmeliyiz. Bunun yolu da dinî emir ve yasakların hikmetini anlamak ve ona göre hareket etmekten geçer.

 

ACZİMİN GİRYESİ:

Kötülükten alıkoymayan namaz namaz değil,

Kötüler   dahi   elini   yüzünü   yumaz  değil.

                                                (Li-müellifihî)   

  

 

 

FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 0 Yorum