“İNSANLAŞMA EĞİTİMİ”
Önder GÜRCAN
Dünya insanlığı, geçmiş dönemlerden sonra, günler, haftalar, aylar, mevsimler ve yılların içinden dönüşü olmayan bir nehir akıp giden, ama belleklerin gizem dolu köşelerinden çıkmayan tatlı ve acı hatıraları geride bırakarak, bugün “Yüksek Teknoloji ve İnternet Çağı” na girmiştir.
*
Dünya İnsanlığı, örneğin bitkiler ve hayvanlar aleminden ayrı olarak çok değerli, kültürel ve eşi bulunmayan bir konuma sahiptir.
Ancak, tarihçilerin, altını çizerek vurguladıkları üzere, dünya hayatında, tam olarak sürekli ve kalıcı bir barış ve huzur ortamı sağlanamamakta, bu nedenle de dünya hayatı “Savaşlar Tarihi” olarak tanımlanmaktadır.
Bununla birlikte, tarihteki dünya hayatının, radyo, televizyon, sanat, edebiyat, müzik, tiyatro, sinema ve romantizm ile örülü güzel günleri de olmuştur.
Bu gerçeklikler, bugüne de yansımaktadır.
Ne var ki, “Dünya hayatında tam bir mükemmellik yoktur,” derler.
*
Ben de herkes gibi, fırsat buldukça uluslararası basını izlerim.
Uluslararası yazılı, görsel ve sözlü basında geniş yer tutan ve manşetten verilen haberlerde, küresel aktörlerin yaptıkları bazı açıklamalar, bazen, dünya kamuoyunu olumsuz yönde etkilemektedir.
Anlaşılıyor ki, dünya hayatına her şeyde farklılıklar ve çeşitlilikler hakimdir.
Bu bağlamda, dünya hayatında sürekli ve kalıcı barış ve huzur ortamı nasıl sağlanacaktır?*
Bütün sorun, burada odaklanmaktadır.
Ne var ki, sorunlar çözüm için vardır.
*
Bu hafta, dünyanın 195 ülkesinde “İnsan Hakları ve Demokrasi Haftası” olarak kutlanmaktadır.
Buna göre, evrensel hukuk önünde, “Diline, dinine, ırkına, rengine ve sosyal statüsüne” bakılmaksızın, bütün insanlar, doğuştan eşit haklara sahiptirler.
Bir açıdan bakıldığında, 8 milyarı aşan dünya nüfusu üzerine yapılan bilimsel araştırmalarda, dünya insanlığının, büyük bir çoğunlukla yeterli eğitim imkanlarından yoksun olduğu görülmektedir.
Bu gerçeklik karşısında, bilim insanları ve bilge kişilerin de bilimsel platformlarda belirttikleri gibi, bütün dünya ülkelerindeki okullarda, ayrıca, “İnsanlaşma Eğitimi Sistemi” kurulması konusu gündeme gelmektedir.
Bu görev, kuruluş amacına uygun olarak, Birleşmiş Milletler Teşkilatı’na (BM) düşmektedir.
[email protected]



FACEBOOK YORUMLAR