Naci YENGİN

Naci YENGİN

Genel Yayın Yönetmeni
[email protected]

TÜRKLÜĞÜN ORTAK DİLİ TÜRKÜLER

16 Nisan 2010 - 14:53

                    TÜRKLÜĞÜN ORTAK DİLİ TÜRKÜLER

 

Küçüklüğümde konu komşu toplanır ve alüminyum bir tepsiyi def yaparak türküler söylenirdi bizim evde.

            Anamın sesi de yanık hani. Ninnilerin dili hala hafızamdadır.

            İlk hatırladığım türkü “Harmandalı Efem Geliyor…” şeklinde başlayan ve Ege türküsüdür. Daha sonra düğünlerde Seymen öncülüğünde davul zurna eşliğinde oynadığımız ve gelin alayına karışan yanık türkülerimizi hatırlarım.

            Davul zurna eşliğinde köy düğünlerinde serilen çeyizin altında gelin alma zamanının yaklaştığı bir anda döne döne oynarken yağmur ve çamurun azizliğine uğrayıp yere düştüğümü hiçbir zaman unutmadım. Ancak bu durum türkülerden uzaklaştırmadı beni. Aksine ilk gençlik yıllarımı saymazsak ikinci gençlik yıllarımda yeniden alevlendi türkü sevdası içimde. Ve her duyduğum Harmandalı Türküsünde kalkıp oynamak geldi içimden. Hala daha öyledir. Şimdilerde oğlumla beraber oynarız Harmandalı havasını duyduğumuzda.

            Bazen bir ümitsizlik peyda olur ve Ege’den gerçek bir türkücü neden çıkmaz diye düşünürdüm. Bazen Ege Türkülerinin neden fakir olduğunu sorardım. Ancak artık bu tür sorular sormamaya yemin ettim kendime. Üstelik biraz da utandım düşündüğüm ve haksızlık ettiğim Egem ve türkülerimden!

            Manisa İl Genel Meclisi önemli bir çalışmaya imza attı türküler adına. Kentin türkü ve oyun havalarının derlendiği bir kitap çıkarıldı. Kültür ve Turizm Bakanlığı Ankara Devlet Halk Müziği Korosu Sanatçısı Salih Turhan’ın hazırladığı ve 2 bin adet basılan Manisa’ya özgü 130 türkü ve 17 oyun havasının sözlerinin yer aldığı kitapta daha öce duymadığım ya da unuttuğum birçok türküyü okuma imkânı buldum.1 Emeği geçenleri kutluyor ve şehir adına yapılacak çalışmaların böyle güzelliklerle gün yüzüne çıkarılmasının ne derece önemli olduğunu bir daha yaşayarak anlıyoruz.

"Söğüdün Yaprağı Narindir Narin" derken, "Kapının Önünde Taş Ben Olaydım" türküsü yankılanıyor öte yandan. Beri yandan “Oduncular dağdan odun indirir” türküsünün nameleri dökülür yavaş ılık ılık içimize. Ve haydi bre Efem diyerek Egenin er duruşuna bürünür ve düşmana karşı göğsümüzü gere gere gideriz hep birlikte.

Türküler eşliğinde cenk havalarıyla… Gideriz be anam. Gideriz…

“Harmandalı Efem Geliyor Geliyor/Bileğinden Kanlar Akıyor/Gümüş Bilezikli/Mavzerin/Namlusu Şimşekler Çakıyor…”
“Biz çocuklarımızı nennilerle, laylalarla büyüten, onları türkülerle evlendiren,
türkülerle askere gönderen, gurbette kalanlara türküler yakan, türkülerle sevinen, hüzünlenen... bir milletiz.”2
Emirdağlı Yoksul Derviş boşuna söylemez: “Dertlere dermandır okunan nefes/Insanın
 ruhuna/gıdadır bu ses/ Bir yunus Pir Sultan bir Udi Nevres/ Âşıklardan sermayedir türküler/…/Oku bir namedir gül yüzlü dost dan/ Azerbaycan Türkmenistan Türkistan/ Her yörede ayrı ayrı bir destan/ Dilimizde efsanedir türküler/…/Bu kubbede hoş sedadır türküler.”3

 



1 Manisa Türküleri ve Oyun Havaları, Haz: Salih Turhan, Manisa Valiliği İl Özel İdaresi Kültür Sanat Yay. Ank: 2010

2 Yavuz Bülent Bakiler, Sözün Doğrusu–1,5. Baskı İst. 2004, s. 267

3 Bak: http://www.belturk.be/go.php?go=3160095&do=details