MCBÜ TIP FAKÜLTESİ GENÇ YYD KULÜBÜ HEKİMLİĞİN ÖTESİ SEMPOZYUMU 

MCBÜ TIP FAKÜLTESİ GENÇ YYD KULÜBÜ HEKİMLİĞİN ÖTESİ SEMPOZYUMU 


Tıp Fakültesinden mezun olalı 46, Göz hekimliğinde 42, Celal Bayar Üniversitesindeki 30 yıldan sonra, meslek ve kurum günlerimin sonundayım. Bu konuyu ayrıca tekrar yazacağım. Ancak son üç yıldır danışmanlığını yaptığım MCBÜ Tıp Fakültesi Genç Yeryüzü Doktorları Kulübünün dün son etkinliğindeydik. Hepsi birbirinde değerli Tıp öğrencileri ile o kadar çok ve güzel faaliyetlerde bulunduk ki. Dünkü sonuncusu ise adeta bir taç faaliyet oldu. Meclis gündeminde olduğu basına yansıyan, akademisyenlere yaş haddini 72 yaşına çıkaracağı söylenen yasa tasarısı maalesef çıkmadı. Bu nedenle bir ay kadar önce kulüpteki danışmanlık görevimden ayrıldım. Gençlerin teklifi üzerine kulüp danışmanlığına Tıbbi Onkoloji kliniğinden Doç. Dr. Atike Pınar Erdoğan hanım atandı. Dolayısıyla bilgi şöleninde (sempozyum) birlikteydik. Harika bir gün yaşadık.
AÇILIŞ PROGRAMI


Üç ay kadar önce kulüp yöneticisi gençler “Tıp Fakültesinden her şey çıkar; arada bir de hekim” espirisinden hareketle, tıp dışında temayüz etmiş meslektaşlarımızdan, ilgi alanları ve yaptıkları ile ilgili konuşmalar yaptıralım. Bu çerçevede bir sempozyum yapabilir miyiz diye geldiler. Konu ilginç ve güzel. Ben önce kimleri düşündünüz diye sordum. Onlar zaten bir ön çalışma yapmışlar. Üç beş isim dışında çoğunu tanımıyorum. Bana hem daha geniş çalışın, nelerle uğraşmışlar belirleyin. Bir de bize söz getirmeyecek kişiler olmalı diye de ekledim. Tabi davet edeceklerimizden kaçı müsait olur, kaçı gelebilir. Ya masraflar. Manisa merkez belediyeleri, bazı şirket ve kişilerin de desteği ile harika bir şölen oldu. Dekanlığımız ve üniversite rektörlüğü konukları hava limandan getirip götürmek üzere araç ile Süleyman Demirel Kültür Merkezini tahsis ettiler. Yönetimden kimsenin katılamadığı faaliyete gençlerimiz beş konuk çağırdılar. Dolayısıyla başlangıçta iki öğretim üyesi vardık. Öğrenci katılımı 200 civarında idi. Soğuk hafta sonu için iyi bir rakam. Arada Tıp Eğitimi Kulübü üyesi tıbbiyeli gençler çökertme oyununu oynadılar. Sempozyumda, hekimlik mesleğini sanat, kültür, bilim ve farklı disiplinlerle buluşturan akademisyenler ve hekimler, tecrübelerini tıp fakültesi öğrencileriyle paylaştı.
Açılış konuşmasını kulüp danışmanı Atike Pınar hanım yaptılar. Sonra sempozyum başkanı ve kulüp başkan yardımcısı Ahmet Koyuncu da kısa bir konuşma yaptı. Hekimlerin sanatta, sporda ve kültürde de ne kadar yetkin olabildiğini göstermek istedik. Hekimlik dışında farklı alanlarda uzmanlaşmış hocalarımızı öğrencilerle buluşturduk, dedi konuşmasında. Sunucular Emre Taşyenen ve Ceren Arslan da programı başarı ile sundular. Saygı duruşu ve İstiklal marşı ile oturumlar başladı.
Konuklar Beyin Cerrahı Prof. Dr. İsmail Hakkı Aydın; Beyin Cerrahı, Lego tasarımcısı ve Youtuber Op. Dr. Övünç Erdem Çorapçı (Milas-Muğla Devlet Hastanesi); Sualtı Fotoğrafçısı ve Neyzen, Göz hekimi Op. Dr. Eser Paşa (Kuşadası-İzmir); Dubai’den Dr. Bahadır Pekin ile bendeniz katıldık konuk olarak.
KONUKLAR CERRAH AĞIRLIKLI
Ben ve Dr. Eser Paşa göz hekimi; Dr. İsmail Hakkı Aydın ve Dr. Övünç Erdem Çorapçı beyin cerrahı idiler. Cerrahi ile sanat daha mı yakın sorusu akla geliyor. Buradaki tablo bu. Dr. Bahadır beyin konuşmasını en sonda olduğu için dinleyemedim. O Dubai’den genelağ üzerinden canlı olarak katılmış.
İlk konuşmacı bendim. Suriye (2006), Kamerun (2011), İran (2023), Güney Sibirya-Rusya (2024) ve Özbekistan (2025) gezi hatıralarımı, resimler ve yorumlarımla birlikte anlattım. Her konuşmadan sonra kısa birer çay kahve molası verildi.

BEYİN CERRAHI OP. DR. ÖVÜNÇ ERDEM ÇORAPÇI
Youtuber ve lego sanatçısı Dr. Övünç bey yakın zamanda ciddi bir sağlık sorunu yaşadığı için programa uzaktan Kuşadası’ndan canlı katıldılar. Lego tasarımı işine nasıl başladığını anlattılar. İlginç ve dikkat çeken bir hikâye ve merak. Ama güzel ve dinlendirici. Bütün öğrenciler gibi ben de merakla, ilgiyle izledim.

BEYİN CERRAHI PROF. DR. İSMAİL HAKKI AYDIN



Sonra Beyin Cerrahı Prof. Dr. İsmail Hakkı Aydın bey konuştu. İsmail Hakkı bey Trabzonlu, zeki, espirili, Arapça, Farsça, Fransızca ve İngilizce bilen çok renkli bir insan. Bilim tarihi, felsefe, ilahiyat, edebiyat, müzik alanlarında çok birikimli. Şair, yazar, bestekâr, hattat… Dahası da mutlaka vardır. Otuza yakın kitabı var. Hepsi ciddi, değerli ve güncel, hatta gelecek konularında. Çok sayıda bilim ödülü sahibi ve kendi adıyla anılan cerrahi teknikleri var. Rahmetli ünlü beyin cerrahımız Gazi Yaşargil'in de öğrencisi olmuş. Gençlerle çok iyi iletişim kurdular. Öğrencilere beyin cerrahı olmaları konusunda teşvikte bulundular. Bin yıllık ömrüm olsa yine beyin cerrahı olurdum, sözü önemli. Konuşma sahne ortasında ve doğaçlama idi. Gençler can kulağı ile dinlediler ve muhakkak birçok yeni şey duydular ve meraklandılar. Toplantı öncesi ve sonrasındaki konuşmalarımızda, onun idealist, gayretli bir yönünün olduğunu da anlamıştık. Çünkü davet edilen hemen her yere, yol masrafları dışında seve seve gidiyor. Son bir haftalık gittiği ve yaptığı işleri anlattı. “Maşallah Fırtına Vadisi” çocuğu dedim kendi kendime.
NELER SÖYLEDİ
İlk sözü “Gençler beni lütfen not tutarak dinleyin” dedi. Parmakların da hafızası vardır. Beyin duyularla öğrenir. Zihin ise anlamlandırır. Büyük insanlar açlıktan gelmiştir. Madam Küri Polonya asıllı bir göçmen, fizikçi. Nobel kazanmış, fakat keşfettiği radyoaktivite sebebiyle de ölmüş bir bilim insanıdır. Daha başkalarını da örnek olarak verdiler. Tok karınla bilim olmaz. Zorluk ve açlıktan gelenler daha mücadeleci ve başarılı olmuşlar. İyi imkânlardan gelenler ise öyle olmuyor, dedi. Çocuklarınıza her şeyi vermeyin. Zorlukta hikmet vardır. Mutlaka hedefiniz olsun, hem de büyük. Hedefsiz başarı olmaz. Aynştayn inançlı biriydi. Aort anevrizması olduğu, ameliyat gerektiği söylendiğinde kabul etmiyor, benim artık Allah’la buluşma zamanım geldi, diyor. Ayrıca Aynştayn (Albert Einstein) 1933 yılında Almanya’da baskı gören ve Türkiye’ye gelmek isteyen 40 kadar bilim insanlarının önünü açmak için Mustafa Kemal Atatürk’e bir mektup yazmış. Kendisi doğrudan Türkiye’ye yerleşmemiş, ancak Nazi Almanya’sından kaçan Yahudi profesörlerin Türkiye’de çalışabilmesi için aracılık yapmış. Yapay zekâ konusunun bile gerilerde kalmak üzere olduğunu, Organoid zekânın ortaya çıktığını söylüyor. Yapay Zekâ Üniversitesi kurulması gerektiğini 10 yıl önce teklif ettiğini, önerisi üzerine YÖK tarafında Dicle Üniversitesinde bir Yapay Zekâ Enstitüsü kurulduğunu anlatıyor.
HER ŞEYİ OKUYUN
Gençlere “bulunduğunuz hal, en iyi halinizdir” dedi. Okuyun, her şeyi okuyun. Her kitap faydalıdır. Ama sorgulayın. Bugün işinize yaramayacağını sandığınız bir bilgi, bir gün birden işinize yarayabilir. Okumak için zaman, mekân, imkân aramayın. Kitap bulamıyorum demeyin, var olanı okuyun. Kuran bu dünyanın kitabıdır, ahiretin değil. Allah’ın rızası mürekkepte gizlidir. O bizden, neden beynini kullanmadın diye soracak. Müze (Museum) Latincede “İlham perisi” demektir. Bildiklerinizi öğretin. Başarı için mutlaka rakibiniz olsun. Rakibiniz yoksa kendinizi rakip bilin. Uykunuz az olsun. Bin yıldır millet olarak zaten fazla uyuduk. Hala da uyku halindeyiz. Meslek hayatımda bana engel olan, zorluk çıkaranlara, kitaplarımda hep teşekkür ettim. Siz olmasaydınız, ben bu başarıya ulaşamazdım derim, diyor İsmail Hakkı bey. Meclise (TBMM) yapay zekâ için bir komisyona çağırdılar. Onlara “Ben sizin huzurunuzu bozmak için geldim” diyerek söze başladım, diyor. Gece uykuda bütün duyular kapanır. Sadece koku duyusu açıktır. Usta olmak için, ustanı geçeceksin. Seni de geçecek insanlar yetiştireceksin. Daha pek çok güzel ve önemli konulara değindiler ama son bir sözü de biz cerrahlara oldu. Cerrahide komplikasyon için "komplikasyon, cerrahın kibrini almak için var olmuştur" sözü de akılda kalıcı idi.
GÖZ HEKİMİ OP. DR ESER PAŞA
Dördüncü konuşmacı, Kuşadası’nda çalışan Göz hekimi, neyzen, su altı fotoğrafçılığı alanında Türkiye ve Dünya şampiyonlukları olan değerli, bir meslektaşım. Epeyce sohbet de ettik.Kuşadası’nda hemen her hafta sonu yaptıkları dalışlar ile Hint okyanusu ve Küba’daki yarışma hikâyeleri çok dikkat çekiciydi. Azim, emek, merak, disiplin ve çok çalışmak diyor başarı için. Kazandığı şampiyonluklar ise tam bir gurur kaynağı.
DR. BAHADIR PEKİN (TIBBİ İLAÇ SEKTÖRÜ YÖNETİCİSİ)
İlaç sektöründe Global Medikal direktörü olarak görev yapan Dr. Bahadır Pekin ise Dubai’den canlı bağlantı ile sempozyuma katıldı. Hekimlik dışında işlerin de hekimlere fırsatlar sunduğunu kendi tecrübeleri ile anlattılar. Etkinlik, öğrencilerden yoğun ilgi gördü ve hekimliğin çok yönlü yapısına dair ilham verici örnekler sundu.
Genç Yeryüzü Doktorları Kulübü mensubu tıbbiyeliler çok yoruldular. Ama bu büyük başarı ile de alkışı hak ettiler.Yolunuz açık olsun.
Selam ve saygılarımla. (28.12.2025, Manisa)