BAĞIRSAN DUYULACAK..!
Genelde Avrupalıların tarihte oldum olası Türklerden korkutulmasıyla oluşan ön yargılı ''Mamma li Turchi!'' Anneciğim Türkler ! deyimiyle günümüze medye basın aracılığıyla Dünya kamuoyuna halen genişce yaygınlaştırılmaktadır. Oysa ki Tarihte bakınız ne Hun Türklerinde ne Göktürklerde ne Uygurlarda ne Karahanlılarda ne de Selçuklu ve Osmanlılarda haksızca kimselere musallat olunmamıştır. Hak ve Adalet çerçevesinde haklarının peşinde mücadelelerle geçirmişlerdir. Özellikle Avrupalılar ayakbastığı yerleri tam sömürgeleyemezse dahi yarı ne şekilde sömürgeleştirebilirim felsefesiyle daim hareket ettiklerinden her yerden tepki almaktaydılar.
Yakın tarihte Anadolu daki diğer işgallerde olduğu gibi işgalci devletler evvela halkın güvenini aşmak maksatıyla halkın öncelikli ihtiyacı hastahane ve sağlık ocağı açarak hatta isteyenlere ''Koruma Belgeleri'' bilahare teslim etmişlerdir ki bunun hakkında geniş kaynağa Genelkurmay Askeri Tarih ve Stratejik Etüt Başkanlığı Arşivi, Klasör.809.Dosya, 38-24,Fihrist, 47 ulaşılabilinir. Elbet bununla yetinmeyip Rodos ve On İki Adalara gemi seferleri düzenleyerel postahaneler dahi açtılar. Özellikle İtalyanların sonrası Fransız ve İngilizlerin baskıcı teşebbüsleriyle Yunanlılarında Ege bölgesinden Anadolunun içlerine bir virüs gibi girerek halka yaptıkları mezalimlikler akıl alır gibi değildi.
Yunanlılar tarihte daim arkalarındaki destekçileri sayesinde düşmanca tutumda bulunmuşlardır. 20 Mayıs 1919 Regine Elena gemisi Komutanı Albay Alessndro Ciano'dan Deniz Kuvvetleri Komutanlığına.Agenzia Stefani'nin İzmir'den 19 Mayıs'ta bildirdiğine göre; 15 ve 16 Mayıs'ta Yunan askrlerinin yağma ve Türkleri öldürmeye devam ettikleri ve pek çok Türkün iç bölgelere kaçtıkları bildirilmektedir. Ve yine üzücü bir örnekte 30 Haziran 1919 Atina'daki İtalyan Askeri Ataşesi'nden Başkomutanlığa Aylık Rapor. Yunanlıların, bin kadar askerle işgal ettikleri Menemen'de, aralarında kaymakam ve 28 memurun da bulunduğu 300'den fazla sivili öldürdükleri. 3 bin kişilik takviye kuvvetle asker çıkarılan Dikili'de yaklaşık iki bin Müslümanın Yunanlılar tarafından öldürüldükleri veya yaraladıkları bildirilmektedir. Biz Türkler hiçbir zaman komşu devletin sınırlarını ihlal ederek zulüm ve baskılarda bulunmadığımız halde maalesef komşularımızın geçmiş tarihte olduğu gibi bu günümüzde dahi saldırgan tavırları devam etmekte ve ettirilmektedir.
İşgalci devletlerin kendilerinin yapmak istemediklerini Kurtuluş savaşında Yunanlılara dolaylı yaptırarak Halka kendilerini sevdirme amacı güdüp ileride olası sorunlarla kendileri uğraşmama idi gayeleri. Elbet Türklerin direnişçi iradesi karşısında fazla tutunamayan işgalci devletler kısa ama zorlu derin izler bırakarak terk etmişlerdir. Her türlü misyoner faaliyetlerine rağmen Müslüman Anadolu da İslamiyeti sapık inançlara kanalize etmeyi seçtiler ki içten sessizce sistemimizi çarpıklaşma projeleri hayata geçirdiler ve halende geçirmektedirler.
Bilinmlidir ki Kilisenin Türk ve İslam düşmanlığı Hristiyanların hücrelerine sindirilmiştir. Tüm Dünyanın gözü önünde halen baskıcı Avrupa Devletlerinden hakkımız olanı istediğimizde haksız algılarla sindirmeye çalışanlara destek veren içimizdekiler düşünmeli bunlara tekrar fırsat verilse halimiz nice olur. sorarım?. Açığa çıkarılmayı bekleyen o kadar çok mevzu var ki Alfabemiz neden değişti? Ayasofya neden müze oldu? Hukukj sistemimiz neden ilga edilerek yerine avrupa kanunları iktibas edildi? Şapka takmıyor diye neden koca şehir bombalandı? Lozan zaferse bağırsan duyulacak dibimizdeki adalar neden verildi? Bırakın islama ayarlıbir tek Türk örf, adet ve geleneklerine uygun devrim neden yok? vb.
Araştırmacı Yazar-Tarihçi
Volkan Yaşar Berber
Volkan Yaşar Berber
FACEBOOK YORUMLAR