ORUCUN SIRRI EL-BÂTIN’IN HAZİNESİNDE MUHAFAZA EDİLİYOR
Bismillâhirrahmânirrahîm
“Yâ eyyuhe-lleżîne âmenû kutibe ‘aleykumu-ssiyâmu kemâ kutibe ‘ale-lleżîne min kablikum le’allekum tettekûn(e)”Bakara/183
Rahman ve Rahim olan Allah’ın adıyla
“Ey iman edenler! Allah’a karşı gelmekten sakınmanız için oruç, sizden öncekilere farz kılındığı gibi, size de farz kılındı.”
Oruç.
Aç kalmak mıdır sadece.
İnsan olgusunu meydana getiren her şeyin çeşitli fazilet dereceleri vardır.
Biri dünyevi manâsı, biri dini uhdeleri ve dolayısı ile ahlâki umdeleri diri tutan ilâhi derecesi.
Biri de O’nu bilmeye, anlamaya yarayan, O’na aşkımızı bildiren kalp tezahürlerini ortaya çıkaran kabule şayan “sevgili” umdeleri:
- Birinci kabûl açlıkla bilinir. Orucu bozan şeylerden kaçınarak aç kalırsın. İftarı beklersin doymak için, evimde ki emektar kedim gibi. Vaktini bekler doymak için,
- İkinci kabûl açlığın yanı sıra kulağı, gözü, dili, eli ve ayağı kısaca bütün organları günah olan şeylerden sakınmaktır. Ramazan ayı boyunca evden namaz vakitleri haricinde evden çıkmayan dedem gibi. Bayramı bekler, çehresine gülmeyi helâl kılmaktır niyeti,
- Üçüncü kabûl her daim halk içinde Hakk ile beraber olarak, dünyevi fikir ve arzulardan uzaklaşıp “Allah’tan başka her şey” ile ilgiyi kesmek içindir.
Hey insanoğlu uyan ve hakiki oruca vasıl ol, silkin zira oruç sadece ve sadece O’nun için tutulur. Orucun değeri ise O’nun hazinesinde sırrını muhafaza ediyor.
Kesret içinde tekliğe ulaşan gönül erlerinin O’na bağlılıklarının nişanesi olan aşklarının yüzü suyu hürmetine Ramazan ayının, huzur-u kalp ile bayramına erişmesi ve layığı ile yaşanması dileğiyle mübarek olmasını niyaz ederim.
FACEBOOK YORUMLAR