Tamer BÜKÜLEN

Tamer BÜKÜLEN

[email protected]

NUMARALANDIRILMIŞ TEZATLAR

21 Şubat 2018 - 17:46 - Güncelleme: 21 Şubat 2018 - 19:21

     NUMARALANDIRILMIŞ TEZATLAR

 

1.      Çok önemli bir etkinlik, bir şölen havasında.

Ödül töreni: Konusu “Çocukların Geleceğinde Doğa ve Çevre”

2.      Ödül törenine iki kişi geliyor.

Biri erkek 60-65 yaşlarında, yanında bir hanım o da erkek kadar şık giyimli 40-45 yaşlarında.

Erkek bir şirketin genel müdürü, kadın aynı şirketin sosyal işlerinden sorumlu müdürü.

Salona girer girmez kafalar onlara çevriliyor. Alkış ve protokolde ki yerlerine oturuyorlar.

3.      Kilometrelerce ötede tabiat dengesi bozulmuş, kimyasal atıkların aylardır temizlenemediği bir nehir yatağı.

Çevre köylüleri çok alışmış, devletin imkânları seferber edilmiş.

Temizlik çalışmaları devam ediyor.

4.      Bir kuş yaklaştı bölgeye.

Etrafta kesif bir koku, genizleri yakıyor.

Gürültü berbat zaten,

Kuş konmadan uzaklaşıyor, kanat vuruşları düzensiz.

Kokundan etkilenmiş gibi.

Sessizlik.

5.      Salonda alkışlar.

Ödül sahiplerini buluyor.

““Çocukların Geleceğinde Doğa ve Çevre”nin bu yıl ki sahipleri o erkek ve kadın, dolayısı ile şirketleri.

Yüzlerinde gülümseme ve teşekkürler.

6.      Tören bitiyor.

Doğru fabrikalarına yöneliyorlar.

Her ikisi de genel müdürün odasında, ödül masanın üstünde.

İkisi de düşünceli, kimyasal atıklarla kirlettikleri doğayı düşünür gibiler.

Kadın soruyor” Ne yapacağız? İnşallah bu meseleyi zararsız atlatırız.”

7.      Fabrikanın kapısından bir gazeteci giriyor.

Ödül töreninden onları tanıyor.

Araştırmış.

Şimdi burada işte.

Odaya alıyorlar.

Her soru cevapsız.

Çareyi soruyor gazeteci neden yaptınız diyor sadece.

8.      Nehrin kenarlarında ölü tatlısu balıkları, etrafta kavrulmuş kararmış yeşillikler tek canlı görünmüyor.

9.      Gazeteci vicdanları olmuş bu iki insanın.

Patronları ile konuşuyor, bakıyorlar ki onun hiçbir şey umurunda değil.

Töreni de o düzenletmiş.

10.  …ve o iki kişi o gece birlikte istifa ediyorlar,

Mücadele yerine terk ediyorlar meydanı.

11.  Basın bırakmıyor peşini.

Devlet gereğinin peşinde.

Mahkemeyi doğa kazanıyor.

Üretim kesiliyor, can geliyor tabiata. Bir uzun vakit alıyor ama olsun diyor, adalet yerini buldu.

Başkalarına ders, vicdanlarına ses olur inşallah.

12.  Olayın üstünden yaklaşık 3 yıl geçti.

Şimdi pek çok şey daha güzel.

Balıklar cirit atıyor nehirde.

Kuşlar, ormanda ki hayvanlar su içiyorlar nehirden.

Her yer dipdiri ve yeşil, çiçekler rengârenk.

 

 

Doğa çocuklara umutlu bir gelecek vadediyor.

İşte para ve hırsın, vurdumduymazlığın yan ısıra, bu nefsi duygulara en büyük tezat doğanın ve çocuklarının tebessümü oluyor.

Ömrü boyunca, sağlıklı bir yaşam her kesin hakkı değil midir?

 

…ve o iki insan ve gazeteci ömürlerin sonuna kadar doğa ve çocukların geleceği için çalışıyorlar, çalışıyorlar, çalışıyorlar.

 

Patronları hukuk önünde hesabını veriyor, vicdanı ateşler içinde bir yudum su su diye inliyor, kirlettiği sular ise yüz çevirmiş.

 

 

 

 

Emre Hanzade

[email protected]