Seyhan Çağlar EMEN

Seyhan Çağlar EMEN

[email protected]

UNUTULAN ZAFER KUTÜ’L- AMARE VE KUT BAYRAMI

13 Nisan 2016 - 17:41 - Güncelleme: 13 Nisan 2016 - 18:09

                                                   UNUTULAN ZAFER KUTÜ’L- AMARE VE KUT BAYRAMI

       5 Kasım 1914 tarihinde Osmanlı Devletine savaş ilan eden İngiltere, General Barrett komutasında 15 bin askerini Irak’a sevk etmiştir. İngiliz ordusu, Şatt’ül Arap bölgesindeki Fav şehrini işgal eder, 22  Kasım’da Basra’yı ele geçirir ve 70 km. ilerideki Kurna’ya ulaşırlar. Aralarında Manisalı meşhur kahraman Parti Pehlivan’ın da bulunduğu ünlü Osmancık Taburu Süleyman Askeri  Beyin emrinde bölgeye gönderilir , Teşkilat- ı Mahsusa’nın fedaileri önemli kuvvet oluşturmuştur. Süleyman Askeri Bey, aşiretlerden yardım ister ancak İbnü’r Reşid, Şammar Aşireti ile Uceymi Sadun Paşa( torunları şimdi Urfa’da yaşıyorlar) Osmanlı’ya sadık kalmışlardır.

       General  Barrett, İngiliz ordusu ile 20 Ocak günü, Türk ordusuna saldırmış, çarpışmalarda Süleyman Askeri Bey iki bacağından yaralanmış, bu halde hastaneden çıkarak sedyeden Nasıriye’deki savaşı yönetmiştir. 11 Nisan günü Binbaşı Ali Bey komutasındaki Osmanlı kuvvetleri hücuma geçiyor fakat bir sonuç elde edilemeyince Süleyman Askeri Bey yanındaki Arap aşiret reislerine şunları söylüyor. “Kadınların bile muharebeye iştirak etmesini beklediğim böyle müşkül bir zamanda harbe seyirci kalmaktan utanmıyor musunuz? Köpekler bile yabancıları mahallelerine yaklaştırmazlar. Onlar kadar olamadınız.” Yenilgiyi gururuna yediremeyen Süleyman Askeri Bey tabanca ile intihar ediyor, mezarı Bağdat’ta tarihi bir Osmanlı Camiinin haziresinde olup eski Cumhurbaşkanımız  rahmetli Cevdet SUNAY tarafından 1966 yılında ziyaret edilmişti.

       Süleyman Askeri Beyin yerine Albay Nureddin Bey getiriliyor ve İngilizlere karşı başarılar elde ediyor, rütbesi yeterli olmayınca 6. Ordu komutanlığına Alman Mareşal Goltz Paşa atanıyor ancak bu komutan da tifüsten ölünce Halil Paşa görevi devralıyor. Halil (KUT) Paşa, Enver Paşa’nın kendinden  2 yaş küçük amcası ve Burak KUT’un dedesidir. Halil Paşa, Kut’taki İngiliz ordusunu Dicle kıyısında abluka altına alıyor ve açlığa mahkum ediyor, İngiliz uçaklarının havadan attığı gıda torbaları da Dicle nehrindeki balıklara yem oluyor. İngilizler açlıktan atlarını kesip yemeğe başlıyorlar ancak Hint asıllı Sih’ler ve Müslüman askerler at eti yemiyorlar, her gün 30-40 İngiliz asker açlıktan ölmeye başlıyor . İngiliz ordusu komutanı General TOWNSHEND “Mezopotamya Seferim” adlı hatıratında Halil Paşa’ya serbest kalmalarını sağlamak üzere önce  bir milyon sonra da iki milyon sterlin teklif ediyor, teklifleri kabul edilmeyince İngiliz ordusu 29 Nisan 1916 günü 13 General, 481 Subay ve 13.300 er ile birlikte teslim oluyorlar. Halil Paşa, General TOWNSHEND’e iki tabancasını ve iki kılıcını iade ediyor, General TOWNSHEND, İstanbul’a gönderilerek önce Heybeliada’da sonra da Büyükada’da misafir ediliyor, kariyerine kahraman olarak başlayan İngiliz General, Kutü’l Amare yenilgisi yüzünden askeri tarih sahnesinden kaybolup gitmiştir. İngiliz subay ve erleri ise esir kampında misafir edilmişlerdir.

       İngilizler 1915 Çanakkale hezimetinin  acısını unutmadan 29 Nisan 1916 tarihinde Irak cephesinde ağır bir yenilgi daha aldılar. Kut zaferi, Türk Ordusu tarafından her yıl askeri birliklerde KUT GÜNÜ olarak 1945 yılına kadar kutlanmıştır. Ancak devir değişti, Kutü’l –Amare İngilizler tarafından unutulmadı ama bize unutturdular zira 2. Dünya Savaşından sonra İngilizlerin dostluğunu(!) kazanmak uğruna, sadece Silahlı Kuvvetlerimizde ve dar bir çevrede kutlanan bu bayram zamanla unutturuldu. . 

       Halil Paşa, 29 Nisan 1916 günü ordusuna şu mesajı yayınlar: “ Aslanlar, şühedamızın ruhlarını ebediyete kadar rahmetle anarken ben de hepinizin pak alınlarından öpüyorum. Bu güne Kut Bayramı’nın namını veriyorum. Ordumun her ferdi, her sene bu bayramı kutlarken şehitlerimize Yasin’ler, Tebareke’ler, Fatiha’lar okusunlar.  Gazilerimiz gelecekteki zaferlerimizle nigahban olsunlar.”  Mirliva Halil Paşa 6. Ordu Komutanı   29.04.1916

Seyhan Çağlar Emen