Seyhan Çağlar EMEN

Seyhan Çağlar EMEN

[email protected]

ŞAİR EŞREF'İN EŞEĞİ

04 Haziran 2015 - 10:49 - Güncelleme: 27 Haziran 2022 - 18:23

                                                      ŞAİR EŞREF’İN EŞEĞİ

       Ülkemizin yetiştirdiği en meşhur nüktedanlardan biridir, söylediği her sözde bir hikmet vardır. Nüktelerinin her biri üstün bir zekanın, bilgi birikiminin ve geniş kültürünün eseridir. O dönemde söylediği ve yazdığı hicivler aynen günümüzde de geçerlidir, Şair Eşref nükteleriyle her zaman milletimizin gönlünde yaşamaktadır. Kendileri aynı zamanda bürokrattır, kaymakam olarak görev yapmıştır.  Ancak her yanlışı ve yanlış yapanı hicvettiğinden dolayı  herkes tarafından sevilmiş ve yazdığı şiirler günümüze kadar gelmiştir. Hiciv(Yergi), edebiyatımızın zenginliklerinden biridir ve edebiyat tarihimizde ve her dönemde  önemli  bir yer tutmaktadır, günümüzde de bu akım yaşatılmaktadır. Rahmetli Abdurrahim KARAKOÇ,  bu konuda önemli  bir şairdir. 

       Denizli’nin Çal ilçesinde kaymakam iken yöneticileri eleştiren ve alaya alan dörtlükler yazınca Manisa’nın Kırkağaç ilçesi kaymakamlığına atanır. Çal ilçesi Mal Müdürü sonradan Eşref Beye fazla harcırah ödendiğini fark edince resmi bir yazı ile fazla ödenen harcırahın geri ödenmesini isteyince Şair Eşref gelen resmi yazının arkasına bir dörtlük yazarak iade eder. Dörtlük şöyledir: Kazası Çal/ Müdürü mal/ Bana zimmet çıkarmış/ Bulursan gel al/

       Kırkağaç ilçesinde göreve başladıktan sonra bağlı olduğu İzmir Valisi Kıbrıslı Kamil Paşa ile hiç geçinemez, devamlı karşı karşıya gelirler, Eşref Bey, Kamil Paşa’yı devamlı hicveder ama Kamil Paşa da Eşref beyi sevdiğinden O’na devamlı takılmaktadır. Bir gün Kamil Paşa, Eşref Beye yazın Kıbrıs’a  tatile gideceğini, dönüşte kendisine ne hediye getirmesini  istediğini sorunca Eşref Bey meşhur Kıbrıs eşeği getirmesini istirham eder. Kamil Paşa’yı İzmir limanında yolcu ederler, tatil bitiminde yine İzmir limanında Kamil Paşa’yı karşılamaya giderler. Kamil Paşa, Eşref Beyi karşısında görünce “Eyvah Eşref Bey, siparişin olan Kıbrıs eşeğini getirmeyi unuttum” deyince Şair Eşref taşı gediğine koyar “ üzülmeyiniz  efendim,  çok şükür O’nun yerine siz sağ salim geldiniz.” der.

       Bir gün Şair Eşref, eşeği ile yolda giderken karşıdan Kamil Paşa’nın otomobilinin geldiğini görünce eşeğinin yularını sağa doğru çeker, sağa yanaşır ve yolun kenarında durdurur. Kamil Paşa otomobilin durmasını emreder, Şair Eşref’e dönerek” Eşref Bey, fazla sağa yaklaşma, yolun kenarında çukur var, çukura düşersiniz.” deyince Eşref Bey okkalı cevap verir:” Paşam merak etmeyiniz, endişelenmeyiniz, eşeğim kamildir (olgundur).”

       Şair Eşref, İzmir Valilik emrine alınır ve Hükümet Konağında Kıbrıslı Kamil Paşa’nın maiyetinde görevlendirilir. Eşref Beyin sağlığı bozulur, bağırsaklarında problem bulunmaktadır. Devamlı kabızlık çekmektedir. Bir gün Kamil Paşa, tuvalete gidince kapının arkasına kendi fotoğrafının yapıştırılmış olduğunu görünce küplere biner, bağırmaya başlar.” Hangi terbiyesiz adam benim fotoğrafımı abdesthane  kapısına astı, bulun onu” diye emir yağdırır. Herkes Eşref Beyden şüphelenmektedir, Eşref Bey, Kamil Paşa’nın huzuruna çıkarak Paşa’nın fotoğrafını kendisinin yapıştırdığını itiraf eder ve sebebini şöyle açıklar. “ Paşam, malum-u aliniz ben devamlı olarak kabızlık çekmekteyim, hekimler hastalığıma çare bulamadılar, sıkıntıdan kurtulmak için sizin fotoğrafınızı abdesthaneye yapıştırdım ki sizi görünce korkudan kabızlığım sona eriyor, rahatlıyorum.” deyince Kıbrıslı Kamil Paşa kendini tutamıyor ve kahkaha atmaya başlıyor, gülme krizine giriyor, kızgınlığı geçiyor ve Şair Eşref Beyi affediyor.  Şair Eşref Bey hoş sohbet ve nüktedan bir adamdır ama Kamil Paşa da hoş görülü adı gibi olgun bir yöneticidir. Eşref Bey, bir şiirinde mezar taşının çalınmamasını istiyor ama ne tesadüftür ki öldükten sonra hırsızlar  mezar taşını çalarak adeta vasiyetini yerine getirmişlerdir.