MEHMET PARTİ PEHLİVAN
Mehmet Parti Pehlivan, 1878 yılında bugünkü Yunanistan sınırları içinde yer alan Serez’de doğmuştur. Balkan Savaşı öncesinde Türk köylerini basan Yunan, Sırp ve Bulgar çetelerine karşı, Türklerden oluşturduğu milli kuvvetlerle onlara karşı aynı metotlarla mücadele etmiş ve komitecileri engellemeye çalışmıştır. Balkan Savaşından sonra kurulan ilk Türk Cumhuriyeti olan Garbi Trakya Türk Cumhuriyetinde fiilen görevler almış, bu devletin dağılması üzerine Batı Trakya’dan göç etmek zorunda kalan Türkleri baskınlardan koruyarak kafilelerle birlikte İstanbul’a gelmiş ve arkadaşlarıyla birlikte Teşkilat-ı Mahsusa’ya katılmıştır.
1916 yılında Süleyman Askeri beyin emrine girerek Irak Cephesinde Kut-ül Amare Cephesinde ünlü Osmancık Taburunda gönüllü olarak savaşa katılmış ve İngiliz ordusuna Çanakkale’den sonra ikinci hezimeti yaşatmışlar ve 13 bin İngiliz askerini esir almışlardır. Parti Pehlivan, Irak cephesi komutanı Halil Paşanın takdirini kazanmıştır.1918 yılında savaşın bitiminde ailesi ile birlikte Manisa’ya yerleşmiş ve cezaevine başgardiyan olarak atanmıştır. 15 Mayıs 1919 günü İzmir’in Yunan ordusu tarafından işgali ve Manisa Mutasarrıfı Hüsnü(Hüsnüyadis)ile Yuvakim hainlerinin Manisa’nın işgal edilmesi için Yunan ordusunu davet etmeleri üzerine silahlı mücadeleye karar vermiştir.
Arkadaşlarını ve güvendiği mahkumları cezaevinden kaçırarak, daha önceden Karaköy semtindeki Çaybaşı deresine sakladığı atları ve silahları alarak Akhisar Redd-i İlhak Cemiyetine katılarak Gölmarmara ve Bintepeler bölgesinde Milli Kuvvetlerin başına geçmiştir. Oradan da 30 adamı ile birlikte Balıkesir cephesine giderek Milli müfrezelerin emrine girmiş, 14 Haziran 1919 tarihinde Bergama baskınına katılmış ve Yunan kuvvetlerine ağır zayiat verdirmiştir. Batı cephesinin kurulması için Salihli’de Kuşçubaşı Eşref beyin çiftliğinde yapılan toplantıya Eşref Sencer, Çerkez Ethem, Albay Bekir Sami Bey ve Karaosmanoğlu Halit Paşa gibi vatanseverler ile birlikte katılmış ve tarihi kararlar almışlardır.
Balıkesir’de Aznavur isyanı çıkınca, müfrezesi ile birlikte isyanı bastırmış ve Köprülü Hamdi Beyi şehit eden çeteleri imha etmiştir. Çerkez Ethem beyin emrine girerek Düzce, Hendek ve Yozgat’ta Çapanoğlu isyanlarının bastırılmasında büyük hizmetleri olmuştur. Demirci’de bulunan kaymakam İbrahim Ethem beyin Akıncı müfrezelerine Usturumca’lı Halil Efe ile birlikte katılarak Müfreze komutanı olarak cephe gerisinde önemli görevler üstlenmiş, bir buçuk sene boyunca birçok köy ve kasabayı yağma edilmekten ve yakılmaktan kurtarmıştır. Büyük Taarruzun başlamasıyla birlikte Balıkesir ve ilçelerinin kurtarılmasında üstün hizmetlerde bulunmuştur.
Kurtuluş Savaşı sona erince İstiklal madalyası ile ödüllendirilmiş ve üstün hizmetlerinden dolayı Emlak- ı Metruke’den Hacı Haliller Kasabasında verilen bir çiftliğe ailesi ile birlikte yerleşmiştir. Çerkez Ethem Bey ile birlikte eşkıyalık yaptığı iftirasına uğramış, adamlarıyla beraber İzmir’de tutuklanmış ve eşinin kulağındaki küpesine kadar tüm malları elinden alınmıştır. T.B.M.M.’de bulunan ve kendisini yakından tanıyan mebusların gayreti ile İstiklal mahkemesinde aklanmış, beraat etmiş, cezaevinden çıkarılarak malları iade edilmiştir. 1941 yılında 63 yaşında vefat etmiştir, maalesef ki ismi hiçbir yerde yaşatılmamış, hatta kendi köyündeki okula bile ismi verilmemiş ve bu kahraman genç nesillere tanıtılmamış ve unutturulmuştur.