Seyhan Çağlar EMEN

Seyhan Çağlar EMEN

[email protected]

İZMİR İKTİSAT KONGRESİ

04 Şubat 2017 - 14:47 - Güncelleme: 09 Eylül 2022 - 17:22

İZMİR İKTİSAT KONGRESİ

       Askeri zaferi ekonomik zaferle taçlandırmak için İzmir’de 17 Şubat- 4 Mart 1923 tarihleri arasında Manisa temsilcisi Kazım KARABEKİR Paşa’nın başkanlığında 1135 delegenin toplanmasıyla İzmir İktisat Kongresi yapılmıştır. 15 gün süren bu kongrede sosyal ve meslek grupları temsilcilerinin görüşleri doğrultusunda yeni kurulan Türkiye Cumhuriyeti’nin ekonomi politikası tespit edilmiş ve kabul edilen Misak-i İktisadi ilkeleri uygulamaya konulmuştur. Açılış konuşmasını yapan Mustafa Kemal paşa, geçmişten o güne kadar olan ekonomik süreci anlatmış, ardından Kongre Başkanı Kazım KARABEKİR Paşa ile İktisat vekili Mahmut Esat Bey görüşlerini geniş bir şekilde açıklamışlardır. Kongreye ayrıca Mareşal Fevzi ÇAKMAK, Asım GÜNDÜZ paşalar ile Rusya Büyükelçisi Aralof ve Azerbaycan büyükelçisi İbrahim Abilof da katılmışlardır. Çiftçi grubunu Manisa Belediye Başkanı Kani Bey temsil etmiştir.

       Kongrede alınan kararlar şunlardır: 1) Türkiye, milli Hudutlar dahilinde, lekesiz bir istiklal ile dünyanın sulh ve ilerleme unsurlarından biridir. 2) Türk Milleti Milli hakimiyetini, kanı ve canı pahasına elde ettiğinden hiçbir şeye feda etmez ve milli hakimiyete dayalı olan Meclis ve Hükümetine daima yardımcıdır. 3) Türk milleti, tahribat yapmaz, imar eder. Bütün mesaisi iktisaden memleketi yükseltmek gayesine dönüktür. 4) Türk milleti, sarf ettiği eşyayı mümkün mertebe kendi yetiştirir, çok çalışır.   Vakitte, servette ve ithalatta israftan kaçar. Milli üretimi temin için icabında geceli gündüzlü çalışmak şiarıdır. 5) Türk milleti, servet itibariyle bir altın hazinesi üzerende oturduğuna vakıftır. Ormanlarını evladı gibi sever, bunun için ağaç bayramları yapar; yeniden orman yetiştirir. Madenlerini kendi milli tüketimi için işletir ve servetlerini herkesten fazla tanımaya çalışır.

       6) Hırsızlık, yalancılık, riya ve tembellik en büyük düşmanımız bağnazlıktan uzak dindarane bir peklik her şeyde esasımızdır. Her zaman faydalı yenilikleri severek alırız. Türk milleti, mukaddesatına, topraklarına, şahıslarına ve mallarına karşı yapılan düşman fesat ve propagandalarına nefret eder ve daima bunlarla mücadeleyi bir vazife bilir. 7) Türkler, irfan ve marifet aşığıdır. Türk her yerde hayatını kazanabilecek şekilde yetişir fakat her şeyden evvel memleketin malıdır. Maarife verdiği kutsiyet dolayısıyla (mevlid-i Şerif) Gününü, aynı zamanda bir Kitap Bayramı olarak kutlar. 8) Birçok harpler ve zaruretlerden dolayı eksilen nüfusumuzun fazlalaşması ile beraber sıhhatlerimizin, hayatlarımızın korunması en birinci emelimizdir. Türk, mikroptan, pis havadan, salgından ve pislikten çekinir, bol ve saf hava, bol güneş ve temizliği sever. Ecdat mirası olan binicilik, nişancılık, avcılık, denizcilik gibi bedeni terbiyenin yapılmasına çalışır. Hayvanlarına da aynı dikkat ve himmeti göstermekle beraber cinslerini düzeltir ve miktarlarını çoğaltır. 9) Türk, dinine, milliyetine, toprağına, hayatına ve kurumlarına düşman olmayan milletlere daima dosttur, ecnebi sermayesine aleyhtar değildir. Ancak kendi yurdunda kendi lisanına ve kanununa uymayan müesseselerle münasebette bulunmaz. Türk, ilim ve sanat yeniliklerini nereden olursa olsun, doğrudan doğruya alır ve her türlü münasebette fazla aracı istemez. 10) Türk, açık alın ile serbestçe çalışmayı sever; işlerde inhisar istemez. 11) Türkler, hangi sınıf ve meslekte olurlarsa olsunlar, candan sevişirler. Meslek, zümre itibariyle el ele vererek birlikler, memleketini ve birbirini tanımak, anlaşmak için seyahatler ve birleşmeler yaparlar.  12) Türk kadını ve hocası, çocukları iktisadi Misaka göre yetiştirir.

       İzmir İktisat Kongresinde bir doktrin tespit edilmedi, devletçilik modeli tercih edilmedi çünkü devletin mali gücü yoktu, liberalizm getirilmedi çünkü halk yoksul idi, tek çare karma ekonomi idi. İktisat vekili Mahmut Esat Bey açıklıyor: “ Yeni Türkiye karma bir iktisat sistemi izlemelidir çünkü ülkemizin durumu bunu gerektiriyor.” Kongre sadece mali değil aynı zamanda maneviyatı da ele almıştır.

            Seyhan Çağlar EMEN