Meşhur Arap seyyahı İbni Batuta, Amasya, Sivas, Kayseri, Niğde, Karaman yolunu takip ederek Alaiye(Alanya)’ya gelmiş, Antalya, Burdur, Isparta v.s. bir çok şehri ziyaret ettikten sonra , İzmir’den Saruhan(Manisa)’ya gelmiştir. Ahiler, İbni Batuta’yı Manisa’da misafir etmişlerdir. Ünlü seyyah, hatıralarında Manisa’yı geniş olarak anlatmaktadır, bu hatıralarının bir kısmını kısaltarak ve sadeleştirerek yazalım.
“ İzmir’den yola çıkarak Saruhan’a gittik. Arefe günü akşamı orada ahilerden birinin zaviyesine indik. Manisa bir dağın eteğinde büyük bir şehirdir. Arazisinde pek çok nehirler, kaynaklar, bağlar ve bahçeler vardır. Şehrin sultanı Saruhan (Saruhan Bey) adını taşır. Bu beldeye girdiğimiz zaman O’nu, birkaç ay önce vefat etmiş olan oğlunun türbesinde bulduk. Bayram gecesi ile sabahını anne ve baba bu türbede geçirdiler. Çocuğun cesedi tahnit edilerek kalaylı demir kaplı tahta bir tabut içine konmuş ve cesetten çıkan kokunun kaybolması için çatısı örtülmemiş bir kubbeye asılmıştı. Bir müddet sonra kubbenin çatısı örtülecek, tabut yere indirilerek ortaya konacak, üstüne de ölenin elbiseleri örtülecekti. Diğer hükümdarların da böyle yaptıklarını müşahede etmiştim. Saruhan Sultanını orada selamladıktan ve bayram namazını birlikte kıldıktan sonra zaviyeye döndük.
Kölem atlarımızı sulamak üzere öteki arkadaşlarımızın bir kölesi ile birlikte gitmiş fakat gecikmişti. Akşam olduğu halde kendilerinden bir haber alınamadı. Bu şehirde oturmakta olan müderris Muslihiddin ile beraber Sultana giderek durumu anlattık. Kaçakları aramak için adam gönderdi ise de herkes bayram şenliği ile meşgul olduğundan, onları bulmak mümkün olamadı . Firariler, deniz kenarında ve Saruhan’dan iki günlük mesafede bulunan Foça’ya gitmişler imiş. Burası kafirlerin elinde idi. Foça çok sağlam bir surla çevrilmiş bulunduğundan Saruhan Sultanı, onların senelik olarak gönderdikleri hediyeleri kabul etmekle yetinmekte idi. Ertesi öğleden sonra, bir takım Türkler hem atları, hem de köleleri yakalayıp getirdiler. Anlattıklarına göre, kaçaklar evvelki akşam yanlarından geçerlerken şüpheyi çekerek sıkıştırılmışlar, neticede kaçmak istediklerini ikrar etmişler.
Saruhan’dan hareketle geceyi ovada sakin bir Türkmen kabilesinin arasında geçirdik. O gece onların yanında hayvanlarımıza yiyecek bulamadık. Hayvanları çaldırırız korkusuyla gece boyunca sırayla nöbet tuttuk. Fakih Afifeddin Tuzeri’nin nöbeti gelince, Bakara suresini okumakta olduğunu işittim. Uyumak istediğin zaman nöbeti kime devrettiğini bana haber ver diye kendisine tembih ederek uykuya daldım. Sabahleyin uyandığımda hırsızların Afifeddin’in binmekte olduğu atını, koşumlarıyla birlikte çalmış olduklarını gördüm. İyi bir binek olan bu atı Ayasuluğ’da satın almıştım.”
Seyyah İbni Batuta, Manisa’dan ayrıldıktan sonra Bergama, Bursa, Bolu, Kastamonu istikametinde seyahat ederek aylar süren uzun yolculuktan sonra Sinop’a ulaşmıştır. Ünlü Arap Seyyah İbni Batuta Seyahatnamesi, Muhammed Et- Tanci tarafından kaleme alınmış ve neşredilmiştir. Seyahatnamede Anadolu’nun şehirleri, halkın yaşantısı, tarihi eserleri başta olmak üzere geniş bilgiler vermektedir ve en detaylı yazılan önemli seyahatnamelerden biridir. Saruhan Oğulları zamanındaki Manisa hakkında geniş bilgiler vermektedir.