Sevda GASİMOVA

Sevda GASİMOVA

[email protected]

OSMANLI ARŞİVİNDE KARABAĞ BELGELERİ

22 Ocak 2012 - 21:17

Sevda Gasımova

 

OSMANLI ARŞİVİNDE KARABAĞ BELGELERİ

 

Bu gün Ermeni işgalı altında bulunan Karabağ Azerbaycanın en eski yerleşim merkezlerinden biri olmuş,doğal kaynakları ve stratejik önemi nedeniyle bir çok devletin hayatında önemli roloynamıştır.

Safeviler döneminde beylerbeylik haline getirilen  Karabağ Osmanlı Devletinin Kafkasya siyasetinin ayrılmaz parçalarından biri olmuş,1590’dan itibaren 1918 yılına kadar çeşitli zaman dilimlerinde ve fasilalı olarak Osmanlı hakimiyetinde kalmıştır.

Osmanlı Arşıvindeki Karabağla ilgili belgeler bölgenin fetih tarihi olan 1590 yılından Mondros Mütarekesi çerçevesinde bölgedeki Osmanlı askerlerinin çekilmesi kararına,hatta çekilmeden sonra Azerbaycan Cumhuriyeti safahatına kadar geçen süre içinde Osmanlı Devleti’nin bölge ile olan ilişkilerini ortaya koymaktadır.

Bu belgelerden biri de Karabağ hanı İbrahim Halil  Han’ın kızı Dudu Hanım’ın düşmana  karşı OsmanlıI Devleti’nden yardım talebidir.

                                         ***

Rusların Tiflis’i işgal etmesi üzerine yurtlarını korumak üzere savaştıktan sonra Şeki’yi tekrar geri aldıkları,düşmanın bölgede zaaf içinde olmasından yararlanarak Dağıstan’dakı idarecilerle anlaştıkları,gereken yardım yapıldığı takdirde Ruslara üstünlük sağlaya bilecekleri hususunda Karabağ hanı İbrahim Halil hanın kızı Dudu Hanım’ın Arapca mektubunun tercümesi.

                                                                                                                                              (1813) 

                                         ***

Karabağ Valisi Şehid İbrahim Hanın kızı Dudu Hanımdan yüce eşiğe gönderilen ariz

 

...Bu belge,çok zengin ve pek merhametli olan Allah’tan hiç ümidini kesmeyen;merhum,şehid,Allah yolunda savaşmış Osmanlı Devleti’nin kapusunda kadım ve samimi bir hizmetçi olan İbrahim Han Karabaği’nin kızı Dudu Hanım’ın;

En değerli,en büyük,en şerefli,en üstün,en akıllı olan;ezeli hidayte doğru yolu bulmuş,sonsuz lütuflarla desteklenmiş bizim en büyük imamımız,Arab ve Acem sultanlarının efendisi,bütün milletlerin efendisi,himmetleriyle İslam’ı ve Müslümanları ayakta tutan,büyük kralların ve sultanların övüncü;kesin delil,kılıç ve kalemle hakkın destekçisi,küfrün ve dinsizliyin alametlerini ortadan kaldıran;dosdoğru ve doğruyu bulmaya yarayan kanunlar koyan;kısaca güzel vasıflarını yazmaya kalemlerin aciz kaldığı ve başkalarının hayellerinin bile erişemeyeceği niteliklere sahip...

Allahım o sultana ve onun askerlerine zafer ihsan eyle!Düşmanlarını da hezimete uğrat.Kafirleri kahret.Kafirler topluluğuna karşı bizlere zafer bahşet...

...Allah’a hamd ve senalar olsun ki,şu anda atalarımıza ayrılan topraklarda,onlara verilen fermanlar ve emirler doğrultusunda haşmetlü,azametlü ve ihtişamlı Osmanlı Devleti’ne itaatkar durumdayız.O yüce devletin izni ve emirleriyle burada hüküm sürmekteyiz.Ancak sallallahu aleyhi ve sellem’in hücretinin 1225. senesinde küffar Tiflisi istila etdi.Biz de onlara karşı dört sene cihad ettik.Bundan sonra binlerce Müslümanla birlikte erkek ve kız kardeşlerimiz şehid oldu.Bu sene yurdumuzu terk ederek hicret ettdik.Yine bu sene askerlerimiz kafirlerle harp etti ve biz de 2400 kişiyle onlarla savaştık.Onları Şeki beldesinden çıkardık ve bizim ordumuz Şeki beldesine girdi.Ancak düşmanın gerü almasından korkuyoruz.Çünkü bizim ne mühimmatımız ne de topumuz var.

İşte bu sebepden ötürü durumumuzu Osmanlı Devleti’nın yüce eşiğine arz etmemiz zorunlu hale gelmişdir.Ayrıca Dağıstan’dakı yöneticileri ve Müslüman halkı ile de ittifak kurduk.Allah yolunda gaza ederek gazi olmuş faziletli alim Hüseyin Efendi’yi de,durumumuzu devletin ileri gelenlerine bildirmesi için Osmanlı Devleti’ne gönderdik.Devlet başkanımızdan,bizim adımıza bir ferman çıkarmasını ve onun hükmüne ram olunmasını ümid etmekdeyiz.Biz burada bütün silahlarımızla birlikte kırk bin kadar Müslümanız.Emir vermek önderimizden,emre uymak da bizdendir.Zira şu anda etrafımızda bulunan Rus kaferesi zaafa uğramış durumda.Gerüye kalan askerleri de bize karşı zafer elde edebilecek halde değil.Allah Teala kafirlerin kökünü kazısın.Allahın yardımı olmadan ne başarı elde edilebilir,ne de hezimetten kurtuluş mümkün olur!

Kaynak:Osmanlı belgelerinde Karabağ.İstanbul,2009