Prof. Dr. Mehmet Akif ERDOĞRU

Prof. Dr. Mehmet Akif ERDOĞRU

[email protected]

Lori vilayeti icmal defteri

09 Mart 2025 - 10:08

Lori vilayeti icmal defteri
 

Mehmet Akif Erdoğru
 

Osmanlı Arşivinde korunan 1590 tarihli Lori vilayetinin icmal defteri (TT 769), Azerbaycanlı akademisyen Prof. Şahin Mustafayev tarafından Bakü’de Akademik Z. M. Bünyadov Adına Şarkşinaslık Enstitüsü yayınları arasından 2004 yılında yayınlandı. Türkiye’de eser yeterince dikkat çekmedi. Hâlbuki bu, Osmanlıların Kafkasya’daki yayılmacılığını ve askeri uygulamalarını göstermesi bakımından önemli bir kaynak neşriydi. Prof. Bekir Kütükoğlu ve Prof. Fahrettin Kırzıoğlu gibi Türk tarihçileri tarafından Osmanlı idaresindeki Kafkasya, Osmanlı Safevi siyasi ve askeri ilişkileri bağlamında tek taraflı olarak, ana hatlarıyla Osmanlı belgelerine dayanılarak incelendi, ancak henüz Osmanlıların Kafkasya siyasetini izah eden Safevi belgeleriyle karşılaştırmalı olarak yapılan tahlili bir eser ortaya konulamadı. Bunun sebeplerinden biri, Türkiyeli tarihçilerin Kafkasya’nın tarihi coğrafyasını ve toponomisini yeterince bilmemeleridir. Bu bakımdan Kafkasya ile ilgili tahrir defterlerinin tam metin olarak yayınlanması Kafkasya’ya yönelik Osmanlı siyasetinin ortaya çıkarılması açısından önemlidir.

Lori, zamanımızda Ermenistan Cumhuriyeti sınırları içinde bulunmaktadır. Tiflis ile Erivan arasındaki bölgede yer alır. Bu bölgeler, on altıncı yüzyıl sonlarında, III. Murad döneminde, Osmanlı-Safevi savaşlarına sahne oldu. Bölge halkı (Kürtler, Ermeniler, Türkmenler ve Gürcüler) bu savaşlardan çok sıkıntı çekti.

Lori ve Tomanis, 1584 yılında Özdemiroğlu Osman Paşa’nın Gürcistan seferi esnasında fethedildi. Lori kalesi güçlendirildi. Diyarbakır, Halep, Erzurum, Rum, Karaman ve Anadolu vilayetlerinden usta ve işçiler getirilerek kale sağlamlaştırıldı (bu tamiratı gösteren defter Osmanlı Arşivi Kamil Kepeci 2554’de bulunmaktadır). Altı yıl sonra da Lori’de tımar dağılımının yapıldığı anlaşılıyor. 1590 tarihli Lori’nin tımar defteri, Prof. Mustafayev, hem Türkiye Türkçesinde yayınlamakla kalmamış, aynı zamanda Azerbaycan Türkçesine de tercüme etmiştir. Lori sancağı defterinde, Arpalı, Taşır, Penbek, Ahtala, Lori ve Ulabert sancaklarına ait tımarlar da bulunur. I. Şah Abbas’tan alınan Lori bölgesindeki çoğu köy savalardan dolayı dağıldı ve bölge harabe hale geldi. Nitekim defterde ‘yeni feth olunmuş vilayettir, ekseri harabedir’ şeklinde not düşülmüştür. Bu bölgede Osmanlı hâkimiyeti nasıl sağlandı? Bu sorunun cevabı büyük ölçüde bu defterde bulunmaktadır. Osmanlı idaresinin en önemli başarısı, Lori’nin Safevi taraftarı yerel idarecilerini kendi tarafına çekmek olmuştur. Kazak bölgesinin hanı Nazar Sultan ve oğlu Halil Bey, taraf değiştirerek Osmanlı tarafına geçmişlerdir. Bunun karşılığında Nazar Sultan’a Osmanlılarca ‘paşa’ unvanı verilerek, kendisine ‘Nazar Paşa’ olarak hitap edilerek, Lori beylerbeyi (mirmiran) atanmıştır. Oğlu Halil Bey de ‘Dergâh-ı ali müteferrikası’ yapılmıştır. Kendilerine bu bölgeden has ve zeamet verilmiştir. Penbek sancağı beyliğine Deyr Feryad Bey (yayınlanan metinde bu şahsın adı okunamamıştır), Ahtala sancağı beyliğine Hüseyin Bey atanmıştır. Ulabert sancağının eski sancakbeyi Dündar Bey ile oğlu Ahmet Bey yerlerinde bırakılmıştır. Yine Lori kalesinin eski gılmanlarından Veli Ağa yerinde bırakılmıştır. Görüldüğü gibi, Osmanlı başarısının sebeplerinden biri, Safevi taraftarı askerleri Osmanlı tarafına çekmek olmuştur. İkincisi, Sünni İslam’ı kabul eden yerel beyler ile Osmanlı safına geçen yerel beylere kendi bölgelerinden tımar verilmesidir.

Lori kalesi de tahkim edildi ve yeni askerler konuşlandırıldı. Gönüllüler, azepler, müstahfızlar ve biraderan-ı kul denilen Osmanlı askerleri, Lori kalesinde yerleştirilmiştir. Lori’nin gelir kaynakları şöylece sıralanıyor: kalenin yakınında hafta pazarı kuruluyor. Esir ticaretinin olduğu bir yerdir. Vaşak, zerdava (bu yörelere özgü bir cins avcı köpek) ve sansar avcılığı yapılıyor. Balaban ve şahin gibi yırtıcı kuşlar eğitiliyor. Kale yakınında bir su değirmeni bulunuyor ve yakındaki nehirden balık avlanıyor. Bunlardan başka kumaş boyanan bir yer ile mum imal edilen bir yer de mevcuttu. Hububat yetiştiriliyor. Yine bir meyhane ve domuz için vergi konulması, Lori’de gayrimüslimlerin bulunduğunu gösterir. Lori kalesinin karşısında yer alan Lelver dağı ile Çubuklu, Taşkesen ve Ağlayan dağları yaylalara sahipti. Eğritaş dağında da Kazak cemaatinin yayladığı belirtiliyor. ‘Murahhasiye-i gebran’ vergi kalemi ise bölgede Ermenilerin de mevcut olduğunu gösterir. Köy isimlerinin bir kısmı ‘kilise2 ismi taşır: Kızıl Kilise, Boklu Kilise, Üç Kilise, Kara Kilise ve Sınık Kilise gibi. Bölgedeki köy isimlerinin bir kısmı Türkçedir. Lori, daha sonra Osmanlı hâkimiyetinden çıktı. 1726 yılında Osmanlı egemenliğine yeniden girdi ve Gence eyaletine bağlandı (TT 903). 1728 tarihli Gence tahrir defterinde, Lori, Gence’nin sancaklarından biri olarak gösterilir. Diğerleri: Gence, Berda, Ersiyer, Bergüşat ve Çölender’dir.


 

FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 0 Yorum

Son Yazılar