Prof. Dr. Hakkı UYAR

Prof. Dr. Hakkı UYAR

[email protected]

CUMHURİYETİN İLK YILLARINDA MANİSA'DA EĞİTİM VE KÜLTÜR HAYATINA GENEL BİR BAKIŞ

15 Eylül 2020 - 10:37 - Güncelleme: 29 Ekim 2020 - 11:11

CUMHURİYETİN İLK YILLARINDA MANİSA’DA EĞİTİM VE KÜLTÜR HAYATINA GENEL BİR BAKIŞ 
                                  Osmanlı’dan Cumhuriyet’e Manisa’da Eğitim

Yüzyıllar boyunca Türk egemenliğinde kalan Manisa, Cumhuriyet dönemine kadar önemli bir eğitim ve kültür merkezi olma özelliğini korudu. Manisa’nın yüzyıllardır ticaret yolları üzerinde olması, tarım ekonomisine dayanan Osmanlı Devleti’nde Manisa’nın önemli bir yer taşıması[6] ve ayrıca bazı Osmanlı şehzadelerinin burada valilik yapmaları bunun temel nedenlerindendi.
Osmanlı döneminde eğitim hayatında rol oynayan iki temel kuruluş vardı. Medrese ve Sıbyan mektepleri. Çağatay Uluçay’a göre, Manisa’da yer alan medreseler şunlardı: İshakiye, Ali Bey, Elvan Beyoğlu, Sinan Çelebi, Veled Bey, Çeşnigir, Hatuniye, Muradiye, Sultaniye, Tekye, İbrahim Çelebi, Kara Yunus, Hamza Efendi, Hüsrev Ağa, Derviş Ağa medreseleri ile Karaosmanizade Eyüp Ağa’nın Çeşnigir Camii yanında yaptırdığı medrese[7].
16. yüzyıldan itibaren gittikçe dinsel bir eğitim vermeye başlayan medrese ve sıbyan mektepleri yetersiz, çağdışı ve teokratikti; Avrupa’daki gelişmelerden (Coğrafi keşifler, Rönesans, Reform, Hümanizma, Aydınlanma, Fransız Devrimi, Sanayi Devrimi...) habersizdi.
Tanzimat’ın ilanından sonra Avrupa’daki gelişmelere ayak uydurmak için daha köklü reformlar yapılmaya başlandı. Bu bağlamda; Batı’nın eğitim kurumları örnek alınarak iptidai, rüşdiye, idadi ve sultaniler kuruldu. Ülkenin her tarafına yaygınlaştırılmak istenen bu eğitim kurumları, 19. yüzyılın ikinci yarısından sonra Manisa’da da açıldı[8].
1908 yılına gelindiğinde, Manisa’da öğrenim çağındaki Türk ve Müslüman çocuklarının % 15.2’si, Gayrimüslim (Ermeni, Yahudi, Rum vd.) çocuklarının % 53.6’sı okula gidebiliyordu[9]. Bu da gösteriyor ki, Gayrimüslim çocukların Türk ve Müslüman çocuklara göre, okula gitme oranı 5.5 kat fazlaydı.
Cumhuriyetin Yıllarında Örgün Eğitim
Cumhuriyet ilan edildiğinde, Yunan işgalinden henüz kurtulmuş olan Manisa’nın büyük bölümü yanmış ve yıkılmıştı. Türkiye’nin birçok yerinde olduğu gibi; yoksulluk, geri kalmışlık ve bulaşıcı hastalıklar burada da egemendi. Halkın yaklaşık % 80’i köylerde yaşıyordu.
Cumhuriyetin ilk yıllarında sayısı 900 civarında olan Manisa köylerinin (935 köyün 875’i muhtarlıktı ve 681’inde Köy Kanunu uygulanıyordu) büyük bölümünde okul yoktu. Dağ köylerinin nüfusu ova köylerine göre daha azdı ve yine dağ köyleri ova köylerine nazaran daha geriydi. 1923 yılında Manisa köylerinin % 11.2’sinde okul vardı. 1950 yılında bu oran yaklaşık 4 kat artarak % 43.3’e ulaştı[10].
1923 yılında, Manisa köylerinde 98 öğretmen görev yapmaktaydı. Bu öğretmenlerin her birinin bir köyde öğretmenlik yaptığını düşünecek olursak, en iyimser tahminle Manisa köylerinin ancak 98’inde okul bulunuyordu. 1950 yılında okullu köy sayısı 379’a ulaştı. Tüm il çapındaki okul sayısı ise 411 idi[11].
Manisa’da Cumhuriyet’in ilk yıllarında öğrenim çağındaki çocukların okula gidebilme oranı % 30 civarındaydı. 27 yıllık bir zaman diliminden sonra, 1950 yılında bu oran şehirlerde % 87, köylerde % 47, il genelinde ise % 67 oranına ulaştı[12].
Ele aldığımız dönemde, öğrencilerin kültürel etkinliklere katıldıklarını, müsamereler düzenlediklerini, kurdukları izci teşkilatlarıyla geziler yaptıklarını ve sergiler açtıklarını görmekteyiz. Aynı yıllarda öğrenci velilerinin oluşturdukları “himaye cemiyetleri ” de yoksul öğrencilerin gereksinimlerini (kitap, defter, yiyecek, giyecek vs) karşılıyordu[13].
Öğretmenler bu dönemde en kalabalık aydın grubunu oluşturuyordu. Türk Devrimi’nin toplumsal tabanda benimsetilmesinde, “devrimin misyoneri” görevini yaptılar. Millet mektepleri, Muallim birlikleri, kulüp ve dernekler, Türk Ocakları, Halkevleri gibi kültürel kuruluşlarda etkin bir şekilde çalışarak üstün bir verimlilik gösterdiler[14].
Cumhuriyetin ilk yıllarında Manisa’da bir ortaokul bulunuyordu. 1945 yılında açılan Manisa Lisesi’nin bünyesinde bir de ortaokul mevcuttu. Manisa’daki meslek okulları arasında Orta Ticaret Mektebi, Akşam Kız Sanat Okulu, Kız Enstitüsü, Erkek Sanat Okulu, Erkek Sanat Enstitüsü de yer alıyordu[15].
Cumhuriyetin İlk Yıllarında Kültürel Etkinlikler
Türkiye’de 1930’lu yıllar, üst yapıda gerçekleştirilen devrimlerin toplumsal tabanda benimsetilme yılları oldu. Ekonomik alanda devletçilik ilkesiyle hızlı bir kalkınma ve toplumsal refahı arttırma çabalarına girişildi. Ayrıca, eğitim ve kültür alanında yapılan köklü devrimlerle “Cumhuriyetİdeolojisi” halka benimsetilmeye ve geliştirilmeye çalışıldı.
Bu bağlamda; Millet mektepleri, Halk okuma odaları, Muallim birlikleri, spor kulüpleri, eğitim ve kültür alanında etkinlikte bulunan dernekler, Türk Ocakları, Halkevleri, Halkodaları, Köy Eğitmenleri, Köy Enstitüleri ve köylüye yönelik çeşitli kurslar büyük başarı sağladı[16].
Türkler yüzyıllar boyunca Arap alfabesini kullandılar. Bu alfabe, Türkçe’nin gereksinimlerini karşılamıyordu. Türk halkı da bu nedenle Arap alfabesini öğrenmekte güçlük çekiyordu. 1928 yılında halkın ancak yaklaşık % 10’u okuma yazma biliyordu. Atatürk, hem bu nedenle hem de Türk kültürünü Arap kültürünün etkisinden kurtarmak amacıyla Yeni Türk Alfabesi’nin kabulünü sağladı (1928). Yeni alfabeyi halka hızlı bir şekilde öğretmek amacıyla Millet mektepleri kuruldu. En büyük verimini 1929-1935 yılları arasında gösteren Millet mekteplerinden bu dönem içerisinde yüz binlerce kişi mezun oldu.
1929-1935 yılları arasında, Manisa’da açılan Millet mekteplerinde okuyan öğrenci sayısı 50.000 civarındadır. Bu, Manisa nüfusunun % 12’si kadardır. Okuma yazma öğrenenlerden öğrendiklerini unutmamaları ve pekiştirmeleri için, özellikle köylerde Halk Okuma Odaları kuruldu. 1933-34 öğretim yılında Manisa’da 122 Halk Okuma Odası vardı.
Yazı Devrimi’nin tamamlayıcısı olan Dil Devrimi çerçevesinde Ezan Türkçeleştirildi. 1932-33 yılında Manisa’da da Türkçe okunmaya başlandı. Bu konuda açılan kursu, Manisa
Ortaokulu Müzik öğretmenlerinden Osman Bey yönetti ve müezzinlere Türkçe Ezan okumayı öğretti[17].
Kültürel hayatta rol oynayan kuruluşlardan biri de Muallim Birlikleri idi. Öğretmenleri örgütleyen bu dernek, halkın kültür düzeyini yükseltmek amacıyla kurslar düzenliyor, konferanslar veriyordu. Manisa’nın merkezinde, Akhisar, Kırkağaç, Kula, Salihli ve Soma’da (belirleyebildiğim kadarıyla) 6 Muallim Birliği vardı.
Cumhuriyet’in ilk yıllarında spor kulüpleri, sportif çalışmalarının yanı sıra, halkın eğitim ve kültür hayatına katkıda bulunacak sosyal ve kültürel etkinlikler de yapıyordu. Bu kulüplerin futbol, avcılık, binicilik, bisiklet, voleybol, tenis, bando, müzik, temsil ve tiyatro gibi spor ve kültür şubeleri vardı. Manisa’daki spor kulüplerinden bazıları şunlardı: Manisa Esnaf Spor Birliği, Manisa Yıldırım Spor Birliği, Akhisar Gençler Birliği, Akhisar İdman Yurdu Kulübü, Salihli Gürbüzler Yurdu, Bozkurt Spor Kulübü, Kırkağaç Yıldız Spor Kulübü, İdman Kulübü, Gençler Birliği, Turgutlu Gençlik Yurdu, Soma Türk İdman Kulübü, Alaşehir Gençler Birliği, Gördes Gençler Birliği...
Manisa’da kültürel hayatta rol oynayan dernekler arasında Himaye-i Etfal Cemiyeti (Çocuk Esirgeme Kurumu), Yardımsevenler Cemiyeti ile Milli İktisat ve Tasarruf Cemiyeti de yer alıyordu. Derneklerin Manisa merkezde ve ilçelerde şubeleri vardı[18].
İkinci Meşrutiyet yıllarında, İttihat ve Terakki’nin “kültür ” kuruluşu olarak kurulan ve ulusçu ilk dernekler arasında yer alan Türk Ocakları, Cumhuriyet döneminde tekrar faaliyete geçti. Halka yönelik eğitim ve kültür çalışmaları yapan Türk Ocakları, konferans, kurs, kitap yayını, gece dersleri, eğlence, tiyatro gibi etkinliklerde bulunuyordu. Türk Ocaklarının kapatıldığı 1931 yılında Türkiye’de 276 Türk Ocağı vardı. Bunların 12’si Manisa’daydı: Manisa Merkez, Turgutlu, Gördes, Soma, Kula, Kırkağaç, Palamut, Salihli, Akhisar, Demirci, Alaşehir ve Ahmetli Türk Ocakları[19].
1932 yılında Türk Ocakları’nın yerine Halkevleri kuruldu. Manisa’da ilk Halkevi 1933 yılında açıldı. Manisa merkezde açılan bu Halkevi’ni diğer ilçelerde açılan Halkevleri izledi. Halkevleri 9 dalda çalışıyordu: 1. Dil, tarih ve edebiyat; 2. Ar (Güzel sanatlar); 3. Gösterit (Temsil); 4. Spor; 5. Sosyal yardım; 6. Halk dershaneleri ve kursları; 7. Kitapsaray (Kütüphane) ve yayın; 8. Köycülük; 9. Müze ve sergi. 1940 yılında, Halkevleri’nin küçük birer örneği olarak Halkodaları kurulmaya başlandı. 1945 yılında Manisa’da 14 Halkevi, 69 Halkodası vardı. 1950 yılına kadar geçen süre içerisinde Halkevi sayısı 15’e, Halkodası sayısı 86’ya ulaştı[20].
Köy ve köylüye yönelik etkinlikler arasında Köy Eğitmenliği, Köy Enstitüleri, Gezici Köy Demircilik ve Marangozluk Kursları, Köy Kadınları Gezici Kursları sayılabilir.
1936 yılında askerliğini onbaşı veya çavuş olarak yapan, okuma yazma bilen gençlerden öğretmen (eğitmen) olarak yararlanmak amacıyla Eğitmen Kursları açılmaya başlandı. Manisa’da 1938 yılında Horozköy’de Eğitmen kursu açıldı. Kursun açılışında o yıllarda Manisa’da Milli Eğitim Müdürü olarak görev yapan M. Rauf İnan’ın büyük rolü oldu. 1938, 1939 ve 1940 yıllarında, üç yıl boyunca Eğitmen yetiştiren bu kurstan 200 eğitmen yetiştirildi. 1937 yılında Manisa’nın 900 civarındaki köyünün sadece 140’ında öğretmen vardı. Eğitmenlerin mezun olmasıyla okulu ve öğretmeni bulunan köy sayısı arttı. Eğitmenler özellikle dağ köylerine gönderildi.
1940 yılında Köy Enstitüleri’nin kurulmasıyla, köye öğretmen gönderme sorununa köklü bir çözüm bulunmuş oldu. Açılan 21 Köy Enstitüsü’nden binlerce genç mezun oldu ve binlerce köy okula, yüz binlerce çocuk öğretmene kavuştu. İlk olarak 1943-44 öğretim yılında Manisa köylerinde göreve başlayan Enstitülü öğretmenlerin sayısı gün geçtikçe arttı. 1950 yılında Manisa köylerindeki Enstitülü öğretmen sayısı 300 civarındaydı.
Köy kadın ve erkeklerini eğiterek, köydeki temel ihtiyaçlarını karşılamalarını sağlamak, yaşam düzeylerini yükseltmek amacıyla açılan köy kursları çok yönlüydü. Erkeklere yönelik olarak demircilik ve marangozluk, kadınlara yönelik olarak da biçki-dikiş, ev yönetimi ve çocuk bakımı gibi alanları kapsıyordu. 1939-40 yıllarında açılmaya başlayan bu kurslarda yüzlerce kişi eğitim gördü[21].
Sonuç
Geleneksel toplum yapısından (tarım ekonomisi, dinsel-monarşik devlet yapısı, dinsel cemaatlere dayalı toplum ve kırsal ağırlıklı yerleşme) modern toplum yapısına (sanayileşme/kapitalistleşme, ulus-devlet, aydınlanma, bireyselleşme ve kentleşme) geçmek Cumhuriyet yönetiminin ana hedefiydi. Modernleşme amacıyla gerçekleştirilen devrimleri, topluma benimsetmek Cumhuriyet rejiminin yaşaması açısından son derece önemliydi. Bu, toplumsal refahı arttırıcı önlemlerin alınmasından başka, eğitim ve kültür alanında yapılacak atılımlara da bağlıydı.
Türkiye Cumhuriyeti, 1923-50 yılları arasında eğitim ve kültür alanlarında gösterdiği başarıyla “Eğitim ve Kültür Devleti” olma yolunda büyük başarı sağladı. Bu başarılarda, Millet Mektepleri, Halk Okuma Odaları, Muallim Birlikleri, Türk Ocakları, Spor Kulüpleri, Dernekler, Halkevleri, Halkodaları, Köy Eğitmenliği Örgütü, Köy Enstitüleri ve köylüye yönelik olarak açılan kursların büyük rolü oldu.
Bugün gelinen noktada, Cumhuriyetin 80. yılında önemli bir ilerlemenin kaydedildiğini söylemek gerekir. Söz konusu ilerlemeyi Manisa özelinde rakamlarla ifade edecek olursak (2001-2002 öğretim yılı itibarıyla); Manisa’daki okul sayısı (Anaokulu, Ana Sınıfı, İlköğretim Okulu, Lise) 1092’dir. İlköğretim Okulu ve Lise sayısı 844’dür. Bunların 723’ü ilköğretim okulu, 121’i lisedir (genel, mesleki ve teknik). Cumhuriyetin ilk yıllında (1923) tüm Türkiye’deki lise sayısı 23’tü. Manisa’daki ilköğretim okulu ve lise öğretmeni sayısı 10.189’dur. 1923’te tüm Türkiye’deki öğretmen sayısı (ilk, orta ve lise) 12.130’du. Bugün sadece Manisa’daki öğretmen sayısı, 1923’te tüm Türkiye’deki öğretmen sayısına yakındır. Bugün Manisa’daki ilköğretim ve lise öğrenci sayısı 213.093’tür. 1923 yılında bu rakam tüm Türkiye için 355.634’tü[22] Rakamsal boyutuyla baktığımızda 1923’te tüm Türkiye’deki okul, öğretmen ve öğrenci sayısına bugün Türkiye’nin 81 ilinden biri olan Manisa sahiptir. Bu gelinen nokta, büyük bir ilerlemeyi ifade etmektedir; ancak, yeterli olduğunu da söylemek mümkün değildir.
 

[6] Feridun M. Emecen, XVI. Asırda Manisa Kazası, Türk Tarih kurumu yay., Ankara, 1989, s. 65, 222.
[7]  Çağatay Uluçay-Besim Darkot, “Manisa”, İslam Ansiklopedisi, c. VII (ss. 288-294), s. 293 (Tarihçe kısmı Çağatay Uluçay tarafından yazılmıştır).
[8]  Hakkı Uyar, Cumhuriyet Döneminde Manisa’da Eğitim (1923-1950), DEÜ AİİTE yayınlanmamış yüksek lisans tezi, İzmir, 1993, s. 4.
[9] Uyar, agt., s. 4.
[10]             Uyar, agt., s. 20, 93.
[11]             Uyar, agt., s. 20.
[12]             Uyar, agt, s. 11.
[13]             Uyar, agt., ss. 12-15.
[14]             Uyar, agt., s. 18.
[15] Uyar, agt., ss. 21-31.
[16] Bu kuruluşların Manisa ili bazında ayrıntılı bir değerlendirmesi için bkz. Uyar, agt.
[17]  Ayrıntılı bilgi için bkz. Uyar, agt., ss. 32-42; Devlet İstatistik Enstitüsü Müdürlüğü, Maarif 1933-34 Halk Okuma Odaları ve Umumi Kütüphaneler İstatistiği, İstanbul, 1935, ss. 3-25.
[18] Ayrıntılı bilgi için bkz. Uyar, agt., ss. 43-52.
[19] Ayrıntılı bilgi için bkz. Uyar, agt., ss. 53-60.
[20]  Ayrıntılı bilgi için bkz. Uyar, agt., ss. 61-87; CHP Halkevleri ve Halkodalarının Yurt İçinde Dağılışları,
Ankara, 1945, ss. 54-56.
[21] Ayrıntılı bilgi için bkz. Uyar, agt., ss. 88-108.
[22]  1923 yılındaki veriler için bkz. Necdet Sakaoğlu, Cumhuriyet Dönemi Eğitim Tarihi, İletişim yay., İstanbul, 1992.
2001-2002 öğretim yıl verileri Manisa valiliğinden alınmıştır.

FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 0 Yorum