Önder GÜRCAN

Önder GÜRCAN

[email protected]

YÜKSEK DENETLEME KURULU

11 Nisan 2019 - 19:09

YÜKSEK DENETLEME KURULU
 

Yıllar o kadar hızlı geçiyor ki...

Bu başlık altında bir yazı kaleme alacağımı düşünmezdim.

1970’li yıllarda Etibank Genel Müdürlüğünde muhasebeci ve bütçe-bilanço uzmanı olarak görev yaparken, bir kitapçıdan aldığım bir gazetedeki resmi bir ilan hayatımı değiştirdi. İlan, “Başbakanlık Yüksek Denetleme Kurulu’ndan: Sınavla Uzman Yardımcısı Alınacaktır ” diye başlıyordu. Sınavı kazandığım haberi gelince kendimi Başbakanlık Yüksek Denetleme Kurulu’nda buldum.

*

Yüksek Denetleme Kurulu  hakkında öncelikle kısa bir bilgi vermek  yerinde olur.

*

Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin kuruluşundan önce, 1923’te, İzmir İktisat Kongresi’nde alınan kararlarla; Devletin asli görevini yerine getirmesi, Türk ekonomisinin itici gücünün özel teşebbüs olması ve devletin özel girişimciliğine yönelmesi  temel amaç olarak benimsenmiştir. Ancak Birinci Dünya Savaşı ile birlikte “1929 Dünya Ekonomik Buhranı” nın olumsuz etkileri sonucu, ülkede, yeni bir ekonomik model olarak sanayi hamlesini başlatmak amacıyla bütün sektörlerde çok sayıda kamu  iktisadi teşebbüsü  oluşturularak  faaliyete geçirilmiştir.

Osmanlı İmparatorluğu döneminde de bir kamu iktisadi teşebbüsü  olan Ziraat Bankası’nın yanı sıra birçok devlet işletmesi vardı.

1961 Anayasası’nda yer alan bir hüküm doğrultusunda  yürürlüğe giren 3460 Sayılı Kanun’la kamu iktisadi teşebbüsleri;   yönetim, çalışma esasları ve denetim yönünden ortak bir statüye kavuşturulmuştur.

Daha sonra, beş yıllık kalkınma planları uyarınca, ekonomik kalkınmayı sağlamak ve özel sektöre öncülük etmek üzere devlet işletmeleri mevzuatı;  yönetim, çalışma esasları ve denetim şekli açılarından  23, 440, 468 ve 2929 sayılı kanunlar ile 72, 233 ve 60 sayılı KHK  hükümleri çerçevesinde uygulamaya konulmuştur.

Söz konusu yasal düzenlemeler gereğince, Yüksek Denetleme Kurulu, kısaltılmış adıyla YDK;  Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) adına Kamu iktisadi teşebbüslerinin (KİT) denetimini gerçekleştirmek üzere, görev ve çalışma yönünden TBMM’ne, idari yönden de Başbakanlığa bağlı üst düzey bir denetim organı olarak 1938 yılında kurulmuştur.

*

Yasalar  uyarınca, sayıları yaklaşık 200 dolayındaki KİT’ler, bağlı ortaklıklar ve iştirakler ile fonların denetimi; Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM)  Kamu İktisadi Teşebbüsleri Komisyonu Başkanlığı tarafından  YDK’ca hazırlanan denetim raporlarına dayanılarak  yapılmıştır.

YDK denetleme raporları; “uygunluk denetimi”, “idari denetim“, “mali yönetim”, “hukuki denetim”, “teknik yönetim”, “ekonomik denetim”, “performans denetimi” içeriğinde  düzenlenmiştir.

Periyodik “Yıllık Denetim Raporları” ve “ Kamu İşletmeleri Genel Raporları” ile gerekli hallerde hazırlanan “ivedi durum raporları”, “özel inceleme raporları”, “teftiş ve soruşturma raporları” TBMM ile ilgili bakanlık ve yetkili mercilere sunulmuştur.

Türkiye Büyük Millet Meclisi Kamu İktisadi Teşebbüsleri Komisyonu Başkanlığı’nın denetiminde esas alınan bu raporlarla; kamu idarelerinin etkin, verimli, ekonomik ve hukuka uygun biçimde faaliyet göstermeleri sağlanmıştır.

YDK raporları, denetlenen kuruluşun her türlü faaliyet ve işlemleriyle birlikte bilanço ve sonuç hesaplarının doğruluğunu ortaya koyan, “genel ve detaylı fotoğraf”,  “check-up” ve “kalite kontrolü” işlevlerini de görmüştür.

YDK raporları, hem bilimsel ve hem de akademik araştırmalara kaynaklık etmiş; World Bank, IMF, IFC gibi  tanınmış uluslararası kuruluşların yakın  ilgisini çekmiştir.

*

Öte yandan YDK raporları; denetim personelinin imalat, madencilik, enerji, tarım, haberleşme  ve hizmetler sektörlerindeki bilgi ve tecrübe birikimiyle ekonomiye etkinlik, verimlilik ve karlılık  bakımlarından önemli katkılar sağlamıştır.

Türk Ekonomisinin gelişmesinde  KİT’lerin büyük rolü olmuştur.

*

Durum böyle iken; Beşinci, Yedinci ve Sekizinci Beş Yıllık Kalkınma Planlarında; devlet işletmeciliğinde yapısal değişim projeleri gündeme alınmış, devletin ekonomideki payının azaltılması ve bazı devlet işletmelerinin  özelleştirilmesi hedeflenmiştir.

Buna göre KİT’lerin, bağlı ortaklıklarının, varlıklarının ve   iştiraklerinin özelleştirme uygulamalarına ilişkin işlemler, 1994 yılında çıkarılan 4046 sayılı “Özelleştirme Uygulamaları Hakkında Kanun”, 3096 sayılı kanun ve diğer mevzuatla belirli usul ve esaslara bağlanmış; bazı KİT’ler ile bağlı ortaklıkları ve iştirakleri özelleştirme kapsam ve programına alınarak “yap-işlet-devret”, “yap-işlet”, “işletme hakkı devri” ve “satış”  gibi yöntemlerle özelleştirilmiştir.

*

2010 yılında yürürlüğe giren 6085 sayılı kanunla da YDK tüzel kişiliği sona erdirilmiş ; YDK denetim görevlileri Sayıştay bünyesine alınmış ve KİT’lerin TBMM adına yapılan denetimine ilişkin kamusal görev Sayıştay’ a devredilmiştir.

*

Sonuç olarak, YDK çalışma gruplarında, 33 yıl süreyle ; Nihat Erim, Ferit Melen, Naim Talu, Sadi Irmak, Bülent Ulusu, Turgut Özal, Süleyman Demirel, Tansu Çiller, Necmettin Erbakan,  Mesut Yılmaz, Bülent Ecevit,  Abdullah Gül ve Recep Tayyip Erdoğan  tarafından   kurulan hükümetlerle TBMM KİT Komisyonu’na bağlı olarak Devlet Planlama Teşkilatı,  bakanlıklar, kamu iktisadi teşebbüsleri ve ilgili kamu kuruluşlarında görevli bürokratlar ve akademisyenleri katılımıyla yoğun kamusal çalışmalar gerçekleştirdik.

Böylece yıllar, o günlerin arasından gizemli bir ırmak gibi sessizce akıp geçti.

Bu yazı, bir bakıma YDK’nın  kısa bir tarihini de yansıttı sanırım.

*

TBMM adına 80 yıl kamusal denetim görevini yürütmüş olan YDK’nın, bir zamanlar başkanlık, üyelik, başdenetçilik, denetçilik ve  denetçi yardımcılığı ile idari kadrolarında   hizmet vermiş, şimdiyse artık hatıralardaki karelerde kalmış saygın personeline selam olsun.