Önder GÜRCAN

Önder GÜRCAN

[email protected]

YAŞAMIN KIYISINDAKİ EMEKLİLİK

08 Temmuz 2019 - 15:32

YAŞAMIN KIYISINDAKİ EMEKLİLİK

Önder Gürcan
[email protected]

Geleneksel “28 Haziran - 4 Temmuz emeklileri haftası” bu yıl da platformlarda sessizce kutlandı.
Postmodern dünyada emeklilik, çocukluk, eğitim ve çalışma dönemlerinin ardından artık bir son değil taze bir başlangıç olarak algılanıyor.
*
Gelişmiş ülkelerde, emekliye ayrılmış kendi alanında kariyer ve liyakat sahibi  insanların bilgi ve tecrübe birikimlerininin  toplum kültürüne aktarılması ve kazandırılması amacıyla projeler hayata geçiriliyor.
Bu projeler; devlet-üniversite-sanayi iş birliği kapsamında- o ülkenin bütün sektörlerinde  yatırım, üretim, katma değer, bilim ve teknolojiye, part-time  akademisyen, danışman, müşavir, eğitmen, bilirkişi,  araştırmacı,  muhtar, muhasebeci, emlakçı, kahveci, bakkal, terzi, marangoz, kunduracı, demirci, bahçıvan, hayvan yetiştirici, taksici, inşaatçı, elektrikçi gibi çok çeşitli kadro ve meslek kollarında büyük katkılar sağlamakta, toplam  ekonomik ve sosyokültürel verimlilik ve etkinlik göstergeleri yükselen bir ivmeyle etkin bir şekilde sürdürülmektedir.
Toplumsal dünya görüşü, yeni fikirlerle yeniden şekillendirilmektedir.
*
Emekliler; bilim ve teknolojiye ilgi duymuştur - şiir,  öykü ve roman türü önemli edebiyat kitaplarını okumuştur -  sinema, tiyatro ve operanın önde gelen eserlerini seyretmiştir - en güzel şarkı ve türküleri dinlemiştir - dağcılık, atletizm, tenis, basketbol, voleybol gibi kayda değer sporları yapmıştır.
Ne var ki emekliye ayrılan kimseler bir labirentin gizemi ve parametreleri içinde hatıralarıyla baş başa kalıyorlar. 
*
Kimi emekller; bir zamanlar  çiçek, bitki ve ağaçlarla kaplı; kuş sesleriyle uyanılan;  tek ya da iki katlı, içinde kütüphanesi, bahçesinde kümes hayvanları ve havuzu bulunan  verandalı evlerindeki  huzurlu hayatlarını bırakıp;  dikey kentleşen  şehirlerdeki çok katlı ve gürültülü apartmanlara taşınıyorlar; yerleştikleri apartmanların dairelerinde yalnızlığın  hüznüyle günlerini telefonun ya da kapı zilinin sesini özleyerek ve bekleyerek geçirmeye başlıyorlar.
Bazı emekliler ise zamanlarını aile, yazarlık, serbest meslek, seyahat, müzik, spor ve sosyal yardımlaşmalarla geçiriyorlar.
Fırsat buldukça, internetteki “world wide web” ağlarında  yolculuk eden;  çay ve kahve sohbetlerinde küçük konuların yanı sıra küresel ısınma, kıtalararası göçler, uluslararası sorunlar, ekonomik durum, Mars yolculuğu, uzayın derinlikleri  gibi  meselelerde söz ederek vakit geçiren emekliler de var.
*
Bu bağlamda emekliler; duygu ve düşüncelere dokunmak, özgün bakış açısıyla mutlu bir dünyaya filozofik bir kapı aralamak ve bir yol haritası çizmek  istiyorlar; akıp yılların bıraktığı boşluğu  doldurabilmenin muhasebesi ve bilançosuyla her gün kendi dünyalarını kuruyorlar.
*
Bugün dünya içinde yeni dünyalar oluşuyor. İnsanlık, yeni hayaller  peşinde koşuyor. Yarım kalmış ve kaybolmaya yüz tutan birtakım hayaller yavaş yavaş gerçekleşiyor.
Dünya gezegeni kozmik bir değişimin başlangıcını yaşıyor. Bu değişim içinde emekliler; yirmi birinci yüzyılın, saçında at kuyruğu, elinde cep telefonu, dudağında sigara, parmağında kulaklık, koltuğunda bilgisayar, sırtında çanta, arka cebinde cüzdan, boynunda kolye, penyesinde gözlük, kulağında küpe, burnunda “piercing”, kolunda dövme, ayağında bileklik ve sandalet olan; evlerde ve “café”lerde sosyal medyada gezinen, mesaj ve “tweet” atan; yakın bir gelecekte ihtimal ki robotlarla dolaşacak olan Uzay Çağı’nın bu postmodern insanlarıyla tanışıyor.