DÜNYANIN HALİNE DAİR BİR ÇAY VE
KAHVE SOHBETİ
Bizim kuşağın çocukluk yıllarında her gün akşamüstleri mahalle kahvelerinde buluşan yetişkinlerin çağın meselelerine ilişkin çay ve kahve sohbetleri “Ne olacak bu dünyanın hali?” sorusu ortaya atılarak başlardı ve bu sorunun yanıtı hep “İyi olacak” olurdu.
Daha sonra kahve duvarlarının göz alıcı köşelerine yerleştirilmiş işlemeli tahta kutulu, yeşil dantelli, ipek örtülü eski zamane radyolarından yayımlanan yurt içi ve yurt dışı haber bültenleri topluca büyük bir ilgiyle dinlenirdi.
Herkes bu haberlere ait kişisel görüşlerini, duygu ve düşüncelerini, ilginç saptamalarını felsefi bir bakış açısı katarak güzel sözcüklerle saygılı ve samimi bir şekilde dile getirirdi.
Tarihe karışan o nostaljik mahalle kahvelerinin yerini şimdi “café”ler aldı, fakat o yetişkin insanlar birdenbire köşelerine çekilip ortalıktan kayboldular.
Birleşmiş Milletler Teşkilatı (BM) raporlarına göre dünyanın nüfusu 2050’de 9,7 milyara yükselecekmiş.
Ne var ki BM’nin dünya insanının ortalama gelişmişlik endeksi raporları pek iç açıcı görünmüyor.
Hayatın içinde insanın yerini yavaş yavaş makinalaşma ve robotlaşma olgusu alıyor:Bu çok şaşırtıcı ve düşündürücü.
Öte yandan - bildirildiğine göre- dünyada bazı hayvan ve bitki türlerinin sayıları giderek azalıyormuş.
Uzay araştırmaları, küresel ısınma, ülkeler arası güç odakları, uluslararası kültür, mülteci akınları, çevre kirlenmesi, kimyasallar, sera gazı, nüfus artışı, değer ölçüleri, aşırı kentleşme, trafik yoğunluğu vb. uluslararası kamuoyunun gündeminden düşmüyor.
Bu büyük resimde ortaya çıkan sonuçların yeni fırsatlara ve umutlara çevrilebileceğini söyleyen toplum biimciler var.
21’inci Yüzyıl “Bilgi ve Uzay Çağı” olarak tanımlanıyor.
Toplumsal kültürler ortaklaşa “Bilgi Toplumu”na dönüşüyor.
Küresel bilgi hacmi çoğalırken evrensel ölçekteki bilinmeyen bilgi hacmi de büyük ölçüde ivme kazanıyor.
Bir tarafta akıl, diğer tarafta da hayaller.
Hayatın çok bilinmeyenli denklemi ve bu denklemin temel parametreleri nereye kadar uzanır bilinmez.
Bugün sonsuz bilginin derinliklerine ve boyutlarına, genetik kot ve koordinatlarına ulaşmak mümkün değil.
Günümüzde geçmiş zamanların o romantik mahalle kahveleri gibi entelektüel çay ve kahve saati sohbetleri kalmadı artık.
Ama bir yerlerdeki çay ve kahve saati sohbetlerinde yine “Ne olacak bu dünyanın hali?” diye soranlar çıkacaktır.
Yeni kuşaklar bu soruyu hiç şüphesiz ”Her şey harikulade olacak!” diye yanıtlayacaklardır.
Önder Gürcan