Naci YENGİN

Naci YENGİN

Genel Yayın Yönetmeni
[email protected]

TUNCEL KURTİZ'İN MEZARINDA

17 Ekim 2013 - 22:08

TUNCEL KURTİZ'İN MEZARINDA

Yağmur yağıyordu İnce ince. Sanki damlalar incitmemek için kanatlarını açmış kelebek hafifligiyle toprağa  konuyordu. 

Yağmur zeytin ormanından aşağıya doğru göz yaşlarını akıtmaya devam ederken yola revan olmuştuk.

Dün yollar kaygan, yağmur şiddetli ve Kazdağları kar beyaz bulutlarla kaplıydı.

Kar beyaz bulutların ortasında yaşamak ve hatta bulutların kanatlarına takılıp gökyünüze çıkma fikri her  ne   kadar  Oğuz Kağandan geldiyse de biz alemi seyretmeye; alemi seyrederken alem içinde alemleri görmeye gidiyorduk.

 Güre’ye bağlı Çamlıbel Köyüne doğru yaklaşırken beş yıldır gidip geldiğim ve sofrasına oturup ekmeğini yediğim Tuncel Kurtiz’e uğramaktı amacımız.

 Dağa da, zeytin ağaçları arasından kıvrıla kıvrıla dolaşırken yağmur damlaları  da bizi yalnız bırakmıyordu. Kaz Dağlarında yağmurun sesi bir başkadır.Arabanın camlarını açıp yağmurun sesini ve kokusunu içimize çeke çeke bir gözümüz aşağılarda Edremit-Güre-Akçay Körfezinde bir gözümüz de  dağların zirvelerine mesken tutmuş bulutlardaydı.

Bugün Tuncel Kurtiz'in mezarını ziyaret ettik. Tuncel Kurtiz Güre'de Çamlıbel Köyündedenize nazır ikametgahında  yatıyor. Geleni gideni çok fazla. Zamanla türbeye dönecektir Tuncel Kurtizin mezarı. Aklımdan şöyle bir başlık geçti. "Son komünistin mezarında dua etmek!" yalnız ben değil, gelen geçen aynı şeyi yapıyor. Ancak mezarı henüz içler acısı! İlk günkü gibi duruyor. Çiçekler solmuş. Tahtadan bir levhaya sade adı soyadı yazılmış öylece duruyor. Hayatında da mütevazıydı mezarı da öyle mütevazı!.

Çamlıbel Köyü. Güre’ye bağlı küçük ancak bakımlı şirin bir köy.

Çamlıbel ya da eski adıyla Tahtaköy eski bir yerleşim merkezi. Tahtaköy adını haklı çıkaracak son kalıntılar yıkılmak üzere tahtadan-ahşaptan yapılmış evler hala ayakta kalma mücadelesi veriyor. Tarihi dokusunu her ne kadar bu güne kadar getiremese de girişimciler ve köylüler turizme kazandırmışlar köylerini. Köyde oturulacak gezilecek bir çok mekan var. Zaten insanların özellikle yazları Kazdağlarına ihtiyaç duyması bu tür yerleşim yerlerinin önemini her geçen gün arttırıyor.Modernizme direnme fikri   yerel  kültürü koruma adına bu tür yerleşim yerlerini korumak gerekiyor.

Tuncel Kurtiz Çamlıbel (Tahtaköy)’de hayatını sürdürmeye karar vermiş uzun yıllar önce. Boşnak göçmeni bir Türk oduğunu söyler. (1 Şubat 1936-27 Eylül 2013)

Daha çok  Sürü filmiyle zirveye çıktı. Son yıllarda Güz Sancısı, Ezel ve özellikle Ebu Suud Efendi’yi canlandırdığı karakterle  ön plana çıktı. Ta ki 27 Eylül 2013’e kadar.

Her yıl olduğu gibi bu yıl da evini ziyaret etmeyi düşünüyorduk. Ancak olmadı. Ziyaretimiz ebedi evi olacak olan Çamlıbel mezarlığına olacak bundan böyle!

Mezarlık ziyaretçilerle dolup taşıyor. Bir yandan da yağmurun bereketiyle. Sabaha kadar yağan yağmur Kazdağlarını aşağıya doğru çekiyor gibi…Bulutların ortasındayız adeta. Ve yanıbaşımızda büyük usta Tuncel kurtiz.

Mezarlıkta dikkatimi çeken önemli bir ayrıntı ölümün mezhep, fikir ve ideoloji ayırmadan insanları birleştiriyor olması. Başı örtülü, sakallı ve muhafazakar görünüşlü insaların mezarın başında dua edenler arasında çokluğu dikkat çekiciydi. Ancak komunist, dindar, liberal, sosyalist oldukları her hallerinden belli olanların da arabalarından inip dua etmeleri ne kadar sevindici!

Bence gerçek bir komunistti Tuncel Kurtiz! Duruşuyla, sözleriyle dobraydı. Bu yönüyle dahi duayı ve iyi dilekleri hak ediyor! Dobra dobra, erkekçe kalkıp söylerdi düşüncelerini. Bugünün liberalleri, dönmeleri, gerdan kırıcıları gibi olmadı hiçbir zaman! Bir yönüyle garipti. Köylüydü. Komşusu da aynı düşünceleri paylaşıyor. “Çok üzerine geldiler” diyor. Zeytin, nar ekşisi, reçel sattığı evinin yanındaki tezgahında.

Tuncel Kurtizin mezarı yakında ziyaret yeri olacak gibi! Her kesimden insanlar dolduracak. Bazıları da bunu ticarete döküp etrefa çay bahçeleri, dinlenme yerleri yapacaklar…Ancak Çamlıbel Köyüne sağlığında olduğu gibi öldükten sonra da hizmet etmeye devam edecek Tuncel Kurtiz...

Son sözü kendisine bırakıp bazı film ve dizilerde kendisine malolmuş sözleri hatırlatalım:

Ailen olmadan kolay hedefsin düşmanlarına.

Hesap görmek, hesap etmekten zordur yeğenim.

Aşk mı kaderi kovalar kader mi aşkı? Daha kimseler çözemedi bu bilmeceyi.

Sadakat, başkası istedi diye hain olmak değilmiş. Sadakat; kendine sadık kalmakmış.

Sevdiğine sadık kalan adam kendinden vazgeçebilen adamdır.

Hayatın kuralı bu; ne kadar uzağa gidersen git, başladığın yere dönersin sonunda.

Geçmişe dönmek başka, geçmişi silmek başka.

Yanlış hayat doğru yaşanmaz.

            Yağmur yağmaya devam ediyordu. Mezarlık, Çanakkale şehitlerinden Mehmet Bölükbaşı adına yaptırılmış çeşme ve Tuncel Kurtiz’i yalnız bırakarak bulutların üzerinden yeryüzüne indik.