Naci YENGİN

Naci YENGİN

Genel Yayın Yönetmeni
[email protected]

SABATAY SEVİNİN ŞEHRİ

20 Mayıs 2010 - 13:41

SABATAY SEVİNİN ŞEHRİ

                                                  

Bazen içinizden kopan fırtınayı dindiremezsiniz.

            Bazen fırtınanın kolları arasında bulur ve beklide kurtulmak istemezsiniz bu fırtına mevsiminden!

            Bazen de İzmir’in meltemine verirsiniz aklınızı, benliğinizi.

            Çoğu zaman İzmir’e gitmek istememişimdir.

            Bunu cevabını hala daha anlayabilmiş ve makul cevaplar verebilmiş değilim kendime!

            İzmir’i niçin kendimden uzak tuttum!

            İzmir’i sevmeyi niçin denemedim!

            Yoksa denedim de İzmir’i yaşayamamış olmanın güz sancılarını mı yaşadım yıllarca!

            Bu gün ilk kez sevdim, ilk kez açtı kendini bu kent bana!

            İlk kez bana sığındı İzmir! İlk kez kanatları altına sığındım ve ilk kez onunla oldum bugün!

            Üç yürek ve sevdalı ve bir o kadarda delişmen olarak kaldırımlarındaydık İzmir’in. Hiçbir amaca hizmet etmeden dolaştık. Yürüdük ve biteviye yürüdük ilk kez İzmir’i.

            İki Çeşmelik ile Tilkilik arasında Agora’dan Dönerli Taş Sebilinden Paşa Konağına… Yürüdük.

            Dönerli Taş Sebilinin üstünde ucube gibi duran baz istasyonuna yaslanan evler ve o evlerin içinde elinden utulmayı bekleyen yürüme dermanı kalmamış nineler, dedeler ve insanlara doğru yürüdük.

            Agora olarak bilinen bölge eski bir Türk Mahallesi. Türk Mahallesi ama bir o kadar da Musevilerin sahip çıktığı mekân! Sabatay Sevi’nin evi burada bulunuyor! Bu kadarla sınırlı değil Agora’yı önemli kılan şey. İzmir’in Yunan İşgaline uğradığı gün Albay Süleyman Fethi Bey yunan askerleri tarafından kurşun ve hançerlenerek öldürülmek istenmiş ve Süleyman Fethi Bey dokuz günlük ölüm döşeğinde geçen günlerden sonra şehit olmuştur. Süleyman Fethi Bey’in mezarı daha sonradan buraya getirilmiştir. Hatta İzmir’in ve tarihin cilvesine bakın ki Yunanlıları İzmir’e davet eden işbirlikçi Vali İzzet’in mezarı da burada bulunuyor!

            Agora Bölgesinde bulunan Sabatay Sevi’in harabe halindeki evi ayakkabıcılar binası olarak kullanılır.

            Sabatay Sevi’nin evi ile ilgili ilk olarak Temmuz 2006’da Atlas Dergisi İzmir Özel Sayısında gündeme geldi. Şimdilerde Kültür Bakanının inisiyatifi ile restore edilmeyi bekliyor.

            Namazgâh Mevkiinde bir yandan Hıristiyan Roma Kültürü göz kırparken diğer yandan İslam Kültürünün musiki tadındaki güzelliği göz kamaştırmaya devam ediyor. Bütün bunlarla tezat oluşturacak ve anlaşılması muhal olan dil kursları, varoşları dolduran şehir kültürünü, tarihi, dini ve insanlık değerlerini yok etsin diye özellikle oraya yerleştirilmiş kültür-medeniyet kaçkını insanlar!

            Ve mezar taşları…

            Mezar taşlarının ayrı bir dili vardır kuşkusuz. Onlarla konuşmasını bilene çok şey anlatırlar kabir ve sessizliğin tüm seslerini kullanarak mezar taşları. Çok şey söylerler. Süslemeli mezar taşları kızları, gelinleri ve kadınlar; kavuklular, sarıklılar… Oraya buraya yerleştirilen, atılan mezar taşlarının kafaları!

            İlk kez İzmir’i yaşadım bugün.

            İlk kez dolaştık özgürce bu şehrin kaldırımlarında. Bağrına bastık şehrin kılcal damarlarında dolaşan ve ince bir sızı gibi şehri sırtında taşıyan üç gönüllü yürek olarak.

İlk kez dolaştık şehrin kenar semtlerinde ve şehrin gerçek sahipleri olarak İzmir’i bugün!